30/11/2021 | Yazar: Kaos GL
“Eğitim öğretim müfredatı, cinsiyet eşitliği perspektifi esas alınarak yeniden düzenlenmelidir.”
Eğitim-Sen, toplumsal cinsiyet eşitliğinin okullarda zorunlu ders olması için kampanya başlattı. Kampanyaya ilişkin Eğitim-Sen Genel Merkezinde gerçekleştirilen basın açıklamasına Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım ve Eğitim-Sen Genel TİS-Hukuk Sekreteri Arzunur Şimşek’in yanı sıra Eğitim-Sen'in bağlı olduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonunun (KESK) Mali Sekreteri Gönül Kural Şimşek, Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun ve Hukuk-TİS Sekreteri Zeynep Korkmaz katıldı.
Nefret cinayetleri vurgusu
Eğitim-Sen adına basın açıklamasını yapan Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, geleneksel cinsiyet rollerinin aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde inşa edildiğini hatırlatarak, “Tekçi, gerici, cinsiyetçi müfredat ile ayrımcılık derinleşmekte, cinsel yönelim farklılıkları da yok sayılmaktadır. Karma eğitime yönelik müdahaleler, eğitimin dinselleşmesi ve çocukların geleneksel rol kalıpları ile yetiştirilmesine yönelik müfredatlar şiddetin ve cinsel istismarın da önünü açmaktadır” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu’nun toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarından vazgeçmesini eleştiren Yardım, şöyle devam etti:
“Bilinmelidir ki, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayanlar; vakıf, dernek ve cemaatlerle protokol imzalayanlar; kadın cinayetlerinden, kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddetten; çocuk istismarı vakalarından; cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim farklılıkları nedeniyle katledilen hayatlardan birinci dereceden sorumludur.”
Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi yaşamsaldır!
Yardım, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi Yaşamsaldır” diyerek kampanyaya başladıklarını duyurdu ve taleplerini sıraladı:
Siyasi iktidar, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu aracılığıyla uluslararası sözleşmelere atılan imzaların gereğini yapmalı, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi tüm kademelerde ve üniversitelerin tüm bölümlerinde ders olarak okutulmalıdır.
Eğitim öğretim müfredatı, cinsiyet eşitliği perspektifi esas alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldırmak ve kadınların yönetim düzeylerinde yer almalarını sağlamak için cinsiyet eşitliği sağlayan mekanizmalar uygulanmalı, cinsiyet eşitliğinin esas alındığı bir çalışma yaşamı ve ortamı sağlanmalıdır.
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Ayrımcılık ve Mobbing” başlıkları hizmet içi eğitim konuları haline getirilerek tüm eğitim emekçilerinin bu eğitimleri alması sağlanmalıdır.
İstanbul Sözleşmesi’nin feshi iptal edilerek, sözleşme etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
Etiketler: insan hakları, kadın, çalışma hayatı, eğitim