15/12/2021 | Yazar: Kaos GL
Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyelerinin Diyanet’in nefret söylemine tepki gösterdikleri için yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü: Diyanet’in hutbesi AİHM içtihatları çerçevesinde nefret söylemidir.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın HIV’le yaşayanları ve LGBTİ+’ları hedef gösteren nefret hutbesine karşı Ankara Barosu’nun açıklamasının yargılandığı ‘hakaret’ davasının ilk duruşması bugün görüldü.
Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada dönemin Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ile Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyeleri hazır bulunurken, duruşmaya Ali Erbaş yerine avukatı katıldı.
Sağkan duruşmada nefret hutbesini eleştirdi
Son seçimlerde Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak seçilen Sağkan savunmasına iddianameyi eleştirerek başladı. Ankara Barosu olarak yaptıkları açıklamanın asla suç unsuru içermediğini vurgulayan Sağkan, “Yazıda geçen 'Çağlar ötesinden gelen ses"' ibaresi hakaret değildir. Cadı avı söylemi ise metafor olup, Ortaçağ geleneğine ve o dönem yaşananlara gönderme olduğu da açıktır. Yazımız içerisindeki kan kokan cüret ise bir kesimi hedef göstererek şiddet çağrısında bulunulmasını açıklayan bir metafordur. Yaptığımız açıklamada kimseye hakaret edilmediği gibi herhangi bir dinin ya da dini değerin aşağılanması söz konusu değildir” dedi.
Sağkan, hutbede “Nikahsız yaşayanlar ve eşcinseller hastalık yayıyor” denerek halkın bir kesiminin hedef haline getirildiğine de dikkat çekerek, “Buna karşı açıklama yapmak ve suç duyurusunda bulunmak avukatlık kanunu gereği baro olarak sorumluluğumuzdur” dedi.
Dönemin Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi Kemal Koranel ise suçun yasal unsurlarının oluşmadığını vurguladı.
Diyanet’in hutbesi AİHM içtihatları çerçevesinde nefret söylemidir
Sanık müdafi Devrim Güngör savunmasında, “Demokratik toplumda uğruna mücadele edilmesi gereken; insanları nikahlı yaşaması ve belirli bir cinsel yönelimi olması değil toplumdaki herkesin haklarının korunması ve haklarına erişmesidir” dedi.
Duruşmada, sanık müdafi Rıza Türmen de savunma yaptı. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın yaptığı açıklamayı eleştiren Türmen şöyle dedi:
“Diyanet İşleri Başkanının eşcinsellere, HIV’le yaşayanlara ve evlilik dışı birliktelik yaşayan kişilere karşı mücadele çağrısı içeren, bir kesimi ayrıştıran açıklaması AİHM içtihatları çerçevesinde nefret söylemidir. Ankara Barosu Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklama ise ifade özgürlüğü kapsamındadır.”
Türmen, AİHM’in nefret söyleminin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğine ilişkin Vejdeland kararını da hatırlatarak, uluslararası hukuka atıfla LGBTİ+’ları hedef alan nefret cinayetleri ve nefret söylemine karşı mücadele etmenin önemine değindi.
Mahkeme, derhal beraat kararını reddederek duruşmaya katılmayan iki yönetim kurulu üyesinin dinlenmesine karar verdi. Dava, 9 Mart 2022 tarihine erteledi.
Etiketler: insan hakları, yaşam, nefret suçları, din/inanç, siyaset