25/10/2010 | Yazar: Kaos GL

Ankara’da düzenlenen Mimarlığın Sosyal Forumu, Cumartesi akşamı yapılan yürüyüş ile tamamlandı.

Ankara’da düzenlenen Mimarlığın Sosyal Forumu, Cumartesi akşamı yapılan yürüyüş ile tamamlandı. Kocatepe Kültür Merkezinden başlayan Forum Yürüyüşü, Sakarya Meydanında sona erdi. Kaos GL üyeleri yürüyüşe “Eşcinsel Gettolar Değil Kentin Tamamını İstiyoruz!” dövizleri ile katıldılar.

“Gettolar Değil Kentin Tamamını İstiyoruz!” sloganlarının da atıldığı yürüyüş Olgunlar Caddesi, Konur Sokak, Yüksel Caddesi ve Selanik Caddelerinden coşkuyla devam etti ve Sakarya Meydanına ulaştı. Kaos GL üyeleri, “başka bir mimarlık mümkün” yazan balonlara bağladıkları gökkuşağı bayrağını konser esnasında meydanda dalgalandırdılar.  

Mekânsal dışlanmaya ve toplumsal adaletsizliğe karşı mücadele eden tüm kişi, kurum ve örgütlerin çağrıldığı Mimarlığın Sosyal Forumu, 21–23 Ekim 2010 tarihlerinde Ankara’da, Mimarlar Odası Ankara Şubesince düzenlendi.
 
Kaos GL, Forumda “Kentsel Mekânların Kurulumunda Heteroseksist Politikalar” adıyla bir atölye gerçekleştirdi. Atölye’nin yürütücülerinden Ali Erol, Kaos GL’in Mimarlığın Sosyal Forumuna dahil olmasıyla “yeni bir kent için yan yana gelmeler ve yeni politikalar üretmenin gerekleri ve olanakları nasıl ve neler olabilir” sorusunu gündeme taşıdıklarını söyledi.
 
Forumun kapanış günü yürüyüşten önce yapılan Büyük Forum’da Kaos GL adına söz alan Ali Erol, “Biz eşcinseller Anadolu’nun son tutsaklarıyız. Haliyle kentlerin de tutsaklarıyız.” dedi.
 
“Bu tutsaklığa karşı 15 yılı aşkın bir süredir mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi eşcinseller olarak soluk alabileceğimiz alanların, mekânların genişlemesi için veriyoruz.” diyen Erol, Mimarlar Odası’na kendi alanlarını da açtıkları için teşekkür etti.
 
Erol, sözlerine şöyle devam etti: “Osmanlının son döneminde devralınan batıya dönük yüz ile şekillenen ulus-devlet projesi sahte bir bütün kurdu. Bu sahte bütünün büyük inkârı sadece etnik farklılıkları dışarda bırakmadı. Zorunlu heteroseksüelliği dayatarak eşcinselleri önce bürokratik elitlerin arasından ve ardından sosyal hayattan kovdu.”
 
Eşcinselliğin yok olmadığını belirten Erol, “hamam, park, sinema ile birlikte eşcinseller barlara kapandı” dedi. 12 Eylül askeri darbesi ile 1996’da Habitat’ın eşcinsellere yönelik metropollerde fiziki müdahalelere başvurduğuna dikkat çeken Erol, sözlerini şöyle tamamladı:
 
“Bugün artık ulus-devlet projesinin kurguladığı sahte bütün parçalanıyor. Panik duymaktansa bu gelişmeden bir olanak yaratmak da mümkün. Kozmopolit bir şehir tahayyülü ile kentsel mekânlardaki her türlü tahakküme karşı tüm ezilenler ve dışlananlar hep birlikte yeni bir şehir kurabiliriz. Eşcinseller bunun için hazır!” 

Fotoğraflar: Ezgi Keskin
 
İlgili bağlantılar:

Etiketler: yaşam
İstihdam