03/01/2023 | Yazar: Yıldız Tar

Mahkeme, Eskişehir Onur Yürüyüşü yasağına açılan davada Valiliğin ayrımcı kararını “hukuka uygun” buldu. Karara karşı oy kullanan Selçuk Yildirimci, Onur Yürüyüşü’nün çoğulculuk ve toplumsal barışa katkı sağladığını vurguladı.

Eskişehir Onur Yürüyüşü yasağına açılan davada red kararı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

3 Temmuz 2022 günü Eskişehir’de gerçekleşmesi planlanan Onur Yürüyüşü ile ilgili Eskişehir Valiliğinin yasaklama kararına karşı açılan davada karar açıklandı.

Yaşam Bellek Özgürlük Derneği’nin açtığı davada Eskişehir 1. İdare Mahkemesi, Valiliğin ayrımcı yasak kararını “hukuka uygun” buldu. Mahkeme, Emniyet Müdürlüğü’nün “ülkemizde düzenlenmesi planlanan bir LGBTİ etkinliğine yönelik saldırı planladığı şeklinde bilgiler elde edildiği” şeklinde istihbaratını doğru kabul ederek, yasaklama kararında hukuka aykırılık olmadığına karar verdi.

Onur Yürüyüşü’ne yasak, nefret mitingine izin!

Mahkeme, IŞİD’in liderlerinin öldürülmesine karşı “misilleme saldırıları” yapabileceği için 15 gün süreyle yasak kararı getirilebileceğini söyledi.

23 Haziran tarihinde başlayan Valilik yasağı, “protesto” adı altında yapılacak LGBTİ+ karşıtı etkinlikleri de kapsıyordu. Ancak Yeniden Refah Partisi’nin gençlik örgütü Genç Refah Eskişehir, afiş asarak nefret eylemine çağrı yaptı. 26 Haziran’da da Valilik binasına yakın bir bölgede LGBTİ+ karşıtı basın açıklaması düzenlendi.

Öte yandan, Eskişehir 1. İdare Mahkemesi Valiliğin yasak kararındaki ayrımcı “genel ahlaka karşı bir takım tutum ve davranışlar içeren bu tür etkinliklerin toplumun tepkisine yol açabileceği, radikal görüşlere sahip kimi kişi ve gruplar tarafından, sosyal medya platformları ve bazı basın yayın organları üzerinden yapılması istenen etkinliklere karşı tepki gösterildiği” ifadelerini ise değerlendirmedi.

Karşı oy: Onur Yürüyüşü çoğulculuk ve toplumsal barışa katkı sağlar

Karar, oy çokluğuyla alındı. Karara karşı oy kullanan Selçuk Yildirimci, devletin tehdit durumunda koruma yükümlülüğü olduğunu hatırlattı:

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının, ifade özgürlüğü ile birlikte çoğulcu demokrasi içindeki yeri ve önemi ile demokratik toplumun temellerinden birisi olduğu tartışılmamaktadır. Çünkü ifade özgürlüğü bireylerin şahsiyetini geliştirmesinin ve sonuçta demokratik toplumun tam olarak oluşmasının temel koşuludur.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını da hatırlatan Yildirimci, gerekçede şöyle dedi:

“Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı da bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme olanağını korumayı amaçlamakta ve çoğulcu demokrasilerin gelişmesinde zorunlu olan farklı düşüncelerin ortaya çıkması, korunması ve yayılmasını güvence altına almaktadır.

Onur Yürüyüşü’nün çoğulculuğa ve barış içinde yaşamaya katkı sağlayacağını da vurgulayan Yildirimci, bu karara neden karşı olduğunu şöyle açıkladı:

“Toplumun cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim bakımından farklılaşmış bir kesiminin maruz kaldığı nefret, ayrımcılık, ve şiddete karşı toplumda duyarlılık ve farkındalık yaratmaya yönelik olduğu görülen "Onur Yürüyüşü" çoğulculuğa ve barış içinde bir arada yaşamaya katkı sağlayacağı için demokratik toplumda korunması gereken bir temel hak ve hürriyet kullanımıdır.

Kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının Devlete yüklediği yükümlülük, yetki alanında bulunan tüm bireylerin yaşam hakkını gerek kamusal makamların ve diğer bireylerin, gerek kişinin kendisinin eylemlerinden kaynaklanabilecek müdahalelere karşı koruma biçimindeki pozitif yükümlük gereğidir.

Yildirimci, Valilik ve Emniyet’in suç işleneceğine dair açık, somut ve yakın bir tehlikeyi ortaya koymadığını; Onur yürüyüşünü düzenlemek isteyenlerin savundukları ve başkalarına duyurmak istedikleri ortak fikirlerine karşıt olanların kimi soyut yakınmaları ve olası tepkilerin eyleme dönüşeceği varsayımına dayanılarak karar verildiğini de belirtti.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, onur yürüyüşü
nefret