03/09/2024 | Yazar: Yıldız Tar
Eskişehir Onur Yürüyüşünde polis şiddetiyle gözaltına alınan 10 kişiye dava açıldı. Şiddet uygulayan polisler ve şiddeti sağlık raporunda görmeyen doktor hakkındaki iddialar ise dosyadan ayrıldı. Polisler ve görevli doktor hakkında soruşturma sürüyor.
Fotoğraf: Nalin Öztekin, 4. Eskişehir Onur Yürüyüşü, 9 Haziran 2024
LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerinde polis şiddetiyle gözaltına alınanlara davalar açılmaya devam ediyor. Antalya’nın ardından Eskişehir’de de Onur Yürüyüşüne katılmak istediği için gözaltına alınanlara dava açıldı.
Bu sene 9 Haziran’da yapılmak istenen Eskişehir Onur Yürüyüşünü polis engellemiş, 10 kişiyi şiddet uygulayarak gözaltına almıştı. Gözaltına alınan 10 kişi hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten dava açıldı.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüyüş günü gözaltına alınan herkes hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçundan iddianame hazırladı. Bazı yürüyüşçülere “görevi yaptırmamak için direnme” suçu da yöneltildi.
Eskişehir 16. Asliye Ceza Mahkemesi, savcılığın iddianamesini kabul ederek dava açtı.
İddianamede Onur Yürüyüşüne “sözde” denildi
Savcılık iddianamesinde Eskişehir Onur Yürüyüşüne “sözde 4. Onur Yürüyüşü” denildi. İddianamede, görüntülere de yansıyan ve hak örgütlerinin tepki gösterdiği polis şiddeti yer almazken; bazı yürüyüşçülerin “yakalama işlemi yapan müşteki polis memurlarına darp ve cebir kullanmak suretiyle atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işledikleri” de iddia edildi.
Polis memurları ve görevli doktor hakkındaki iddialar dosyadan ayrıldı
Gözaltına alınanların savcılık ifadelerinde belirttiği polis şiddetiyle ilgili soruşturma ise dosyadan ayrıldı. Savcılık, eylem anında ve ardından sağlık kontrolü sırasında yürüyüşçülere şiddet uygulayan polis ve polis şiddetini raporuna yazmadığı iddia edilen doktor hakkındaki iddiaları dava dosyasından ayırdı. Polis memurları ve doktor hakkında soruşturma davadan ayrı olarak devam ediyor.
TIKLAYIN - Antalya Onur Yürüyüşüne dava açıldı: Megafon, “suç aleti” sayıldı
Eskişehir Onur Yürüyüşünde ne oldu?
9 Haziran’da yapılmak istenen Eskişehir Onur Yürüyüşü, polis şiddetiyle engellendi. Basın açıklamasının yapılacağı Ulus Anıtı polis tarafından saatler öncesinde ablukaya alındı. Saldırı öncesinde herhangi bir yasaklama kararı, LGBTİ+ aktivistlerine ve avukatlarına bildirilmedi. Kitlenin yasaklama kararını görmek istemesi talebine polis gözaltı ile karşılık verdi. Saldırıyı kayıt altına almak isteyen gazetecilerin çekim yapması da engellendi.
Gözaltına alınan 10 kişiden 4’ü ifade işlemlerinin ardından aynı gün içinde serbest bırakılırken, 3’ü hakkında tutuklama istemiyle olmak üzere 6 kişi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. 5’i hakkında imza verme ve yurtdışına çıkış yasağı gibi adli kontrol tedbiri kararı verilerek bu kişilerin tamamı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Ancak gece geç saatlere kadar makul bir neden olmaksızın polis tarafından bekletildikten sonra ulaşım olanağının sınırlı olduğu bir bölgeden serbest bırakıldılar.
TIKLAYIN - “İşkencenin karşısında LGBTİ+ hak savunucularının yanındayız!”
İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı, polis şiddeti ve gözaltıların ardından şu açıklamayı yaptı:
“2015 yılından beri Onur Ayı etkinlikleri ve yürüyüşlerine Türkiye çapında getirilen yasaklar ve gökkuşağı bayrağına yönelik engellemelerle LGBTİ+ hak savunuculuğu bir suç unsuru haline getirilmeye çalışılmaktadır. Biliyoruz ki, 4. Eskişehir Onur Yürüyüşüne getirilen yasak ve gösterilen polis şiddeti LGBTİ+ hak savunuculuğunu suçlulaştırma girişimlerinin devamı niteliğini taşımaktadır. Eskişehir’de Onur Yürüyüşünü düzenleyen aktivist ve hak savunucularına mahkemenin adli kontrol tedbirleri ile adeta suçlu muamelesi yapması bu arkadaşlarımızın verdiği hak mücadelesinin gerekliliğini ve önemini bizlere bir kez daha göstermektedir. Ayrıca, 2024 Haziran Ayının ilk Onur Yürüyüşü olan 4. Eskişehir Onur Yürüyüşünde yapılmak istenen basın açıklamasına yönelik bu müdahale, önümüzdeki günlerde diğer illerde düzenleneceği duyurulan Onur Yürüyüşlerine karşı şimdiden bir caydırıcı etki yaratma amacını gütmektedir.
“İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı olarak barışçıl toplantı ve gösteri yapma hakkına yapılan her türlü müdahalenin karşısında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Toplantı ve gösteri yürüyüş alanlarını belirleme yetkisi valiliklerde değil hak sahiplerindedir. Belirlenen alanlarda gerçekleşmediği iddiasıyla barışçıl toplantılara yapılan müdahaleler insan haklarına aykırıdır. Her sene Onur Ayı olarak da anılan Haziran ayında sokakları LGBTİ+ hakları savunucuları ve aktivistleri için şiddet mekanlarına çeviren polis şiddetini kınıyor, başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere yetkilileri, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan barışçıl toplanma ve gösteri yapma hakkını korumak için taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirmeye, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını uygulamaya, anayasal güvenceleri ihlal ederek işkence ve diğer kötü muamele eşliğinde yakalama ve keyfi gözaltı uygulayan kolluk amir ve memurları hakkında derhal etkin soruşturma başlatmaya çağırıyoruz.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, kent hakkı, siyaset, onur yürüyüşü, dava, özel haber