03/04/2024 | Yazar: Burak Altınok

LGBTIQ+’ların hakları üzerine çalışmalar yapan Akaliyat Derneği “Fas’ta Cinsel ve Cinsiyet Çeşitliliği Olan Nüfusun İhtiyaçlarının İncelenmesi” raporunu yayınladı. Aktivist Soufiane Hennani raporu Kaos GL’ye değerlendirirken, LGBTIQ+’ların yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekti.

Fas’taki ayrımcı yasalar, LGBTIQ+’ların yaşamını zorlaştırıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

LGBTIQ+ hakları üzerine çalışmalar yapan Akaliyat Derneği “Fas’ta Cinsel ve Cinsiyet Çeşitliliği Olan Nüfusun İhtiyaçlarının İncelenmesi” adlı raporunu 19 Ocak 2024’te yayınladı. Dernek, Fas’ta LGBTIQ+ olmanın anayasal düzeyde suç sayılması ve LGBTQ+ görünürlüğünün yasal olarak kabul edilmemesinden dolayı raporu hazırlarken zorlandıklarını açıkladı.

Amina Terras’ın saha çalışmasını koordine ettiği, Mehdi Ataibi’nin verileri analiz ettiği ve Akaliyat Derneği Başkanı Smail Belqayaha’nın yürütücülüğünde hazırlanan raporun önsözünde Faslı LGBTIQ+’ların son zamanlarda homofobik ve transfobik nefret söylemlerine ve şiddet eylemlerine hedef olduğu açıklanırken, bu durumun Fas Ceza Kanunu’nda eşcinsel olmayı suç sayan 489. maddeyle doğrudan ilgili olduğu belirtildi.

Raporun sonuçlarına dair bilgilerin de yer aldığı önsözde dernek, ortaya çıkan sonuçların Fas’taki LGBTIQ+ topluluğunun karşı karşıya kaldığı ayrımcı davranışların ve şiddet eylemlerinin büyüklüğünün ortaya konulduğunu belirtti. Dernek, yasaların bir an önce tersine çevrilmesi gerektiğini vurguladı.

Ayrıca dernek, bu raporun Faslı LGBTIQ+’ların karşılaştığı yasal ve sosyal eksikliklerin ele alınması için ulusal bir tartışma başlatmayı hedeflediğini söyledi.

Raporda neler var?

Agadır, Kazablanka, Marakeş ve Rabat şehirlerinde yapılan araştırmada, soruların yöneltildiği 400 kişiden sadece 248’i tam anlamıyla yanıt verdi. Medeni Haklar ve Adalete Erişim, Haklar ve Sağlığa Erişim, Aktivizm ve Toplumsal Katılım olarak üç ana başlıkta hazırlanan rapor, toplamda 11 bölümden oluşuyor.

Anket sonuçlarına göre katılımcıların %4’ü medeni haklarından yararlandığını, %58’i ise yararlanamadığını belirtti. Ayrıca katılımcıların %29'u yerel makamlar tarafından tutuklandığını veya gözaltına alındığını beyan etti. Tutuklananların yarısından fazlası tutuklanma nedenlerinin eşcinsellik şüphesi olduğunun kendilerine açıkça söylendiğini açıkladı. Gözaltına alınanların veya tutuklananların sadece %15,3’ü avukatlık hizmetinden faydalandı.

Katılımcıların %70’i toplum içinde veya özel alanlarda fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını belirtirken, cis lezbiyen kadınların %60'ı özel veya tenha alanlarda saldırıya uğradığını bildirdi. Saldırıya uğrayanların ise sadece %14’ü gördüğü şiddet karşısında yargıya başvurdu.

Sağlığa erişimin de incelendiği raporda tıbbi yardıma erişebilen, sağlık sigortası olan bireylerin sayısının %38’i geçmediğine dikkat çekildi.

Aktivist Soufiane Hennani Kaos GL’ye konuştu: “Rapor beni şaşırtmadı”

Faslı aktivist Soufiane Hennani raporu Kaos GL’ye değerlendirdi. Hennani, sonuçların kendisini şaşırtmadığını şu sözlerle açıkladı:

“Raporun sonuçları beni şaşırtmadı. Raporun, benim gibi aktivistler ve araştırmacılar olarak hislerimizi ve Fas’taki duruma ilişkin gördüklerimizi doğruladığını düşünüyorum. Raporu okuduğumda, "Evet, Fas'taki LGBTIQ+ durumu hakkında konuştuğumuzda genel olarak gözlemlediğimiz şey bu" gibi hissediyorum. Bu yüzden şaşırmadım. Çünkü Ceza Kanunu’nda LGBTIQ+’lara yönelik madde var (Ceza Kanununun 489. maddesi). Dolayısıyla raporun sonuçları ve ülkedeki durum bizleri şaşırtmıyor.

“Ceza Kanunu LGBTIQ+ olmayı ‘suç’ buluyor”

Fas Krallığı Anayasası’na göre her bireyin eşit ve korunur olduğunu belirten Hennani, “Fas’taki herkes Anayasa tarafından korunuyor ama Ceza Kanunu’nun 489. Maddesine göre eşcinsel olmak bir suç ve eşcinsel bireyler de suçlu. Evet, yasa başka bir çağdan kalma ve ülkenin Anayasa’sı ile tezat. Fas’ta okullarda öğretilen de sosyal yapının içindeki bilgi de bu. Bu nedenle LGBTIQ+’lara yönelik yapılan araştırmalar ve yaygınlaştırma çalışmaları onların görünürlükleri adına çok önemli” dedi.

“Toplum, LGBTIQ+’nın ne olduğunu bilmeden sadece kimliğinizden dolayı size saldırıyor”

Fas’ta LGBTIQ+ olmanın zorluklarına da değinen Hennani, LGBTIQ+ bireylerin zorluklarını kendilerini ‘birey’ olarak tanımlamadan başladığını söyledi:

“LGBTIQ+’ların zorlukları, LGBTIQ+’lar kendilerini tanımlamadan önce başlıyor. Önce aileler, sonra da okulda devam ediyor. Toplum, LGBTIQ+’nın ne olduğunu bilmeden sadece kimliğinizden dolayı size saldırıyor. Tüm bunlar LGBTIQ+’lara sağlık sorunları, ekonomik problemler olarak yansıyor. Bu sebeplerden dolayı da LGBTIQ+’lar kendilerini dışlanmış hissediyor.”

“Toplumda tartışma yaratmalıyız”

Fas’taki LGBTIQ+’ların görünürlüğünü arttırmak için toplumda tartışma yaratılması gerektiğini belirten Hennani, diğer çözüm önerilerini de şu şekilde sıraladı:

“İhtiyacımız olan tartışmaları toplumla yapabilmemiz gerekiyor. Üniversitelerde LGBTIQ+ hakları üzerine odaklanmalı ve araştırmalar yapmalıyız. Ayrıca yasalarla da LGBTIQ+’ları korumalıyız. Ceza Kanunu’nun 489. maddesini Anayasa ile güncellememiz gerekiyor çünkü LGBTIQ+’lar da birey ve yasalar tarafından korunması gerekiyor.”

Raporun tamamına linkten ulaşabilirsiniz.

fas-taki-ayrimci-yasalar-lgbtiq-larin-yasamini-zorlastiriyor-1

*Bu haber, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla KaosGL.org’un sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, sağlık, sağlık hakkı, beda
İstihdam