07/08/2024 | Yazar: Kaos GL

Ataselim, Gazete Duvar’daki köşesinde “Kadınların yıllarca yaşadıklarını şimdi de kendimizde başka türlü bir üstünlük görerek translara ve intersekslere yaşatmayalım” dedi.

Fidan Ataselim yazdı: “LGBTİQ+’ları avantajlı, hak yiyen, yerimizi kapmaya çalışan olarak görmek kadar tutucu bir görüş olamaz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fidan Ataselim, Cezayirli boksör Imane Khelif’i hedef alan transfobinin ardından Olimpiyat Oyunları’ndaki tartışmaları kaleme aldı. Ataselim, Gazete Duvar’daki köşesinde şöyle yazdı:

“Kadın ve erkek kategorilerine ayrılmış müsabakalarda, “Kadın mı ki? Erkek mi ki?” diye türlü nefret içerikli paylaşımlarla karşılaştık. İleri sürülen, çoğunlukla bir ayrımcılık, haksızlık olduğu yönünde. Bu ayrımcılık, sanki dünya tersine dönmüş de LGBTİQ+’ların başkaları üzerinde ayrımcılığı diye dile getiriliyor. Bir haksızlıktan bahsediliyor ama görünüşü üzerinden trans sanılıp linçlenenden tutun da görselleri üzerinde oynanıp hedef gösterilen yarışmacılara kadar birçoğuna şahit olduk. Henüz beyanını, hormon düzeyini, biyolojik cinsiyetini bile bilmediğimiz -bilmemiz gerekir mi ayrı tartışma konusudur- yarışmacılar hakkında trans olduğu ileri sürülerek trans olmayan kadınlara ayrımcılık yapıldığı şeklinde iddialar ortaya atılıyor. Bu kervana siyasetçisinden akademisyenine, gazetecisinden maalesef kadın hakları savunucularına kadar kişiler ekleniyor.”

“LGBTİQ+ düşmanlığı dünya genelinde ve Türkiye'de de yaygınlaştırılmaya çalışılırken birçok alanın mücadele ile açılmaya başladığı da bir başka gerçek. Her alanda olduğu gibi olimpiyatlarda da LGBTİQ+’lar söz konusu olunca ortalık ayağa kaldırılıyor. Önceki müsabakalarda bilebildiğimiz kadarıyla trans olmayan heteroseksüel bir kadına yenildiğinde trans ya da interseks bir kadın “kadın” kabul edilirken şimdi bir bakıyorsunuz yenen yarışmacı trans ya da interseks olduğunda trans olmayan ve heteroseksüel olduğu varsayılan diğer yarışmacının bir mağduriyeti ifade ediliyor ve soru ortaya atılıyor “Kadın mı ki?”. Yarışmacılar belirlenmiş, yarışlar başlamışken, kadın mı ki sorusunu soruyor olmak başlı başına esas ayrımcılığı doğuruyor. Önyargımız, içselleştirdiğimiz ve normalleştirdiğimiz, belki de bastırdığımız nefretin dışa vurumunu ya da egemen olan hakim görüşe bir adımda yaklaştığımızı yansıtıyor olabilir mi?”

Tıklayın - J.K. Rowling, olimpik boksör Imane Khelif'in trans olmadığını biliyor, umursamıyor

Ataselim, “Nefreti Bulaştırmayın” yazısında trans ve interseks sporculara yönelik ayrımcılığın Olimpiyatlar’da LGBTİ+ sporcuların varlığına değinerek şöyle dedi:

“Bilebildiğimiz olimpiyatlarda ilk yarışan trans sporcu, 2020’de Laurel Hubbard oldu. Yıl oldu 2024, 1900’lerdeki Coubert’ten bir farkımız olmalı. Kadınların yıllarca yaşadıklarını şimdi de kendimizde başka türlü bir üstünlük görerek translara ve intersekslere yaşatmayalım. Tarihin akışı gibi öğrenmek de hep devam eden bir şeydir, akar durmaz…”

Ataselim, yazısını şöyle noktaladı:

“Heteronormativitenin baskın olduğu dünyada LGBTİQ+’ları avantajlı, hak yiyen, yerimizi kapmaya çalışan olarak görmek kadar tutucu bir görüş olamaz kanaatindeyim.”

Tıklayın-Asu Maro yazdı: “O zaman kadındı, yenince erkek oldu”

Tıklayın - Olimpiyatlar ve “Bizim Büyük Görünmezliğimiz”


Etiketler: insan hakları, spor
2024