02/08/2024 | Yazar: Belgin Günay

Trans mı, kadın mı, erkek mi diye çekirdek çitleyerek tartıştığınız sporcuların arasında pek çok interseks var. Doğuştan gelen interseks varyasyonları nedeniyle hak ihlallerine maruz kalıyor, yarışabilmek için ameliyat ya da testosteron düşürücü ilaçlara, östrojen replasmanına maruz kalıyor, çoğu zaman kariyerlerini sonlandırmak zorunda kalıyorlar.

Olimpiyatlar ve “Bizim Büyük Görünmezliğimiz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Paris’te olimpiyatlar büyük tartışmalarla devam ediyor, sosyal medya hop oturup hop kalkıyor. Sporda her daim eksik olmayan “Trans sporcuların yarışması haksızlık bla bla bla…” dırdırları elbette olimpiyatları da süslüyor (!) Bütün bu tartışmalar arasında gözden kaçan ise yine “Bizim Büyük Görünmezliğimiz” filminin başrol oyuncuları interseksler. Trans mı, kadın mı, erkek mi diye çekirdek çitleyerek tartıştığınız sporcuların arasında pek çok interseks var. Doğuştan gelen interseks varyasyonları nedeniyle hak ihlallerine maruz kalıyor, yarışabilmek için ameliyat ya da testosteron düşürücü ilaçlara, östrojen replasmanına maruz kalıyor, çoğu zaman kariyerlerini sonlandırmak zorunda kalıyorlar.

Spor alanı tüm görünmezliğe rağmen aslında intersekslerin ciddi bir yoğunlukta olduğu ve önemli başarılar elde ettiği bir alan. İnterseks sporcuların hangi cinsiyet kategorisinde yarışacağı ise ilgili ilgisiz herkese dert oluyor. Kimsenin de aklına “Yav yıl olmuş 2024, acaba spordan kadın ve erkek kategorilerini kaldırıp başka bir formül mü bulsak ya da kimin erkek kimin kadın olduğunun bekçiliğini biz yapmasak mı?” diye sormak da gelmiyor. Spor bilimcisi değilim ama eminim bunu çözmenin binlerce basit yolu vardır.

Son tartışmada Cezayirli boksör Imane Khalif gündem oldu. Boks zaten sıklet sisteminin olduğu bir spor değil mi? Khalif kendi sıkletinden rakiplerle yarışıyorsa sorun nedir? Anlayamadık. Bu arada Khalif’in kendi ağzından “Ben interseksim” ya da “Ben transım” diye bir beyanının olmadığını da belirtelim. Buna rağmen tüm tartışmalarda sporcuya mabadımızdan cinsiyet atıyoruz ve bir türlü “kadınlığa yakıştıramıyoruz”.

İkili cinsiyet sistemi bitmek tükenmek bilmez arsızlığıyla intersekslerin doğuştan gelen fiziksel özelliklerini “haksızlık” olarak yansıtmayı, tartışmaları sakız gibi uzatmayı bir şekilde elverişli buluyor. Çevremde spor kariyeri interseks kimliğini nedeniyle haksızca sona erdirilmiş, pek çok zorlamaya maruz kalarak ruhsal travmalar yaşatılmış interseks arkadaşlarım var. Olimpiyat haberlerine bakmak bile istemiyorlar çünkü onlar için çok tetikleyici ve üzücü.

Tartışmaların çoğu testosteron ve onun getirdiği varsayılan haksız rekabet sebebi olabilecek kas gücü üzerinde dönüyor. Bazı örneklerle olaya daha yakından bakalım.

Cinsiyet testi

Tarihsel olarak, sporcuların "cinsiyet testi" olarak adlandırılan testlere maruz bırakılması pek çok farklı şekilde gerçekleşti. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) 1966'da fiziksel muayeneler yapmaya, 1968'de ise Uluslararası Olimpiyat Komitesi kromozomal testler yapmaya başladı. IAAF 1992'de kromozom testi yapmayı resmen bıraktı, ancak 2009'da bugün de devam eden bir hormon testi uygulamasına başladı. Her iki durumda da test ve doğrulama programları milliyetçilik (yani dünyanın belirli bölgelerinden gelen kadın sporcuların diğer bölgelerden, özellikle de Avrupa'dan gelenlerden daha iyi performans göstermesi), ırkçılık (özellikle 21. yüzyılda bu testlere hedef olan kadınların önemli bir kısmı Afrika ve Asya kökenli siyahlar ya da beyaz olmayan insanlardır) ve cinsiyetçilik (yani kadınların bu kadar iyi performans göstermesinin mümkün olmadığı ve dolayısıyla bazı sporcuların kadın olamayacağı inancı) ile ilişkilendirilebilir.

En son Nisan 2018'de IAAF, bazı uluslararası etkinlikler için kadın sınıflandırmasında cinsiyet gelişimi farklılıkları olan sporcular için uygunluk kriterlerini getirdi. Bu düzenlemeler uyarınca, testosteron seviyesi 5 nmol/L'yi aşan tüm interseks kadınlar, yarışlara katılabilmek için doğal testosteron seviyelerini baskılayan ilaçlar almak zorunda bırakılıyor. Ancak Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) de belirttiği gibi, "interseks olmak tek başına daha iyi performans gerektirmezken, performansı etkileyen diğer fiziksel varyasyonlar [...] bu tür inceleme ve kısıtlamalara tabi tutulmamaktadır".

Mart 2019'da, 2019 BM İnsan Hakları Konseyi, sporcuları rekabetçi sporlardaki kadın etkinliklerine katılmak için gereksiz, aşağılayıcı ve zararlı tıbbi prosedürlere zorlayan veya başka şekilde baskı yapan politikalar ve uygulamaların durdurulması çağrısında bulundu. Bu uyarılara rağmen, IAAF Mayıs 2019'da kılavuzunu revizeederek, belirli interseks varyasyonlarıyla bağlantılı testosteron seviyelerine dayalı testleri ve zorla tedaviyi özellikle zorunlu kıldı.

Spor uzmanlarına göre testosteron, performansı etkileyen birçok faktörden yalnızca birisi ve insanlarda doğal olarak ortaya çıkan farklılıklar (örneğin oksijen alımı, kılcal damar yoğunluğu veya yüksek laktik asit seviyelerini tolere etme yeteneği) spor müsabakalarında bir sporcunun performansı üzerinde doğrudan etkiye sahip. Testosteronun önemli bir performans faktörü olarak kabul edilip edilmeyeceğinden bağımsız olarak, Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) düzenlemeleri interseks sporcuların sporun her alanında daha fazla ayrımcılığa uğramasına yol açabilir. Ayrıca bu düzenlemelerin uygulama pratikleri de ayrımcı uygulamaları ve sporcuların mahremiyet hakkının ihlalini içerebilir. Zorla ilaç tedavisinin olası fiziksel ve psikolojik yan etkilerinin de dikkate alınması gerekiyor.

Medya zorbalığı

Son yıllarda, Caster Semenya, Margaret Wambui, Annet Negesa, Francine Niyonsaba, Maximila Imali, Santhi Soundarajan, Pinki Pramanik, Dutee Chand, Pratima Gaonkar gibi doğal cinsiyet özellikleri (örneğin hormon seviyeleri) farklılıkları olan sporcuların sorunları uluslararası medyada gündeme getirildi.

İnterseks kadın sporcular medyanın önemli ölçüde ilgisine maruz kalıyor ve duyarsız habercilik ve genel olarak artan medya ilgisi daha fazla baskı ve damgalamaya yol açabiliyor. Medya Caster Semenya vakasını geniş bir şekilde haberleştirdi ve Semenya, spor derneklerinin incelemelerinin ve medyanın ilgisinin kendisini "zihinsel ve fiziksel olarak" tahrip ettiğini belirtti. 2001'de 18 yaşında intihar eden Pratima Gaonkar'da olduğu gibi başka vakalarda da koşullar dayanılmaz hale gelebiliyor. Gaonkar, ayağına taş bağlamış şekilde bir kuyunun içinde ölü bulundu. Medya Gaonkar’ın “cinsiyet testini geçemediğini” ifşa etmiş, sporcunun kendisi ve ailesi pek çok şantaja ve tehdite maruz kalmıştı. Ölümünden üç ay önce gümüş madalya kazanan atlet ve yüzücünün ölü bedeni de ne yazık ki medya ilgisinden ve tartışmalardan korunamamıştı.

İnvaziv tıbbi muayeneler

"Cinsiyet doğrulama" testi ve invaziv tıbbi muayenelere maruz kalma ihtimali, günümüzdeki ve gelecekteki sporcular ve onların spora katılma yetenekleri ve hatta arzuları üzerinde dramatik bir etkiye sahip. Birçok interseks bireyin bebeklik ve çocukluk dönemlerinde tıbbi şiddete maruz kaldığını, rızaları olmaksızın ameliyatlara ve diğer tıbbi prosedürlere ve cinsel organlarının kapsamlı muayenelerine maruz kaldıklarını belirtmek özellikle önemli. Sadece tıbbileştirmeye maruz kalma ihtimali bile interseks kadınların spora katılması için yeterli bir caydırıcı unsur olabilir.

Dahası, bu ayrımcı düzenlemeler ve cinsiyet testi ve tıbbileştirme uygulamalarından kaynaklanan yüksek bir insan hakları ihlali riski bulunuyor. BM Sağlık Özel Raportörünün 2016 raporuna göre, bu politikalar "kadın sporcuların ayrımcılığa uğramasına ve hiperandrojenizm için 'tedaviye' zorlanmasına yol açıyor [...] bazı sporcular, bu prosedürleri gerektiren semptomlar veya sağlık sorunları olmadığı halde gonadektomi (üreme organlarının çıkarılması) ve kısmi kliteroidektomi (bir tür kadın sünneti) geçiriyor.”

Her cinsiyet karakteristiğinden insanın spor faaliyetlerine katılma ve yarışma hakkı var. Bunun nasıl daha adil şekilde yapılacağının yolu bu kişilerin önüne engel koymaktan değil, ikili cinsiyet sisteminin kapsayıcı olmayan ve işlemediği apaçık olan kurallarının herkes lehine gözden geçirilmesinden geçiyor.

Kaynaklar:

https://www.oiieurope.org/intersex-and-sports/

https://en.wikipedia.org/wiki/Death_of_Pratima_Gaonkar

Tıklayın-BM’nin sporda LGBTİ+’lara ayrımcılıkla ilgili politika tutumu artık Türkçe


Etiketler: insan hakları, spor, dünyadan
2024