22/03/2024 | Yazar: Oğulcan Özgenç
MUBI'de gösterime giren The Last Year of Darkness filminin yönetmeni Benjamin Mullinkosson ile konuştuk.
Benjamin Mullinkosson’ın çektiği The Last Year of Darkness, geçtiğimiz günlerde MUBI'de gösterime girdi. Belgesel, izleyicilere Çin’in güneybatısında yer alan Siçuan eyaletinin başkenti Chengedu’da, LGBTİ+’ların uğrak noktası olan Funkytown isimli bir yeraltı kulubünün portresini sunuyor. Bu kulübün müdavimleri “tuhaf” performans sanatçıları, DJ’ler ve kentin bütün ötekileri…
Mullinkosson’ın kamerasını Chengedu’da bir plak şirketi işleten DJ Kimberly’e, Moğolistanlı hip-hop DJ’i 647’ye, St.Petersburg’dan fotoğrafçı Gennady Baranov’a, Darkle’a ve Funkytown’daki drag performans sanatçısı Yihao’ya çevirdiği filmin MUBI tanıtımı ise şöyle:
“Siçuan’ın başkentindeki gece hayatının enerjisini perdeye taşıyan Benjamin Mullinkosson’ın sürükleyici belgeseli, elektronik müziğin coşku dolu ritimleriyle hayat buluyor. Şehrin ötekilerine ve sürekli değişen bir kentte kuirlere sığınak olan meşhur gece kulübüne yazılmış bir aşk mektubu.”
Yönetmen Benjamin Mullinkosson ile filmin nasıl ortaya çıktığını, gelen tepkileri, sinemanın kuir topluluğun kültürel pratiklerini yansıtma olanaklarını ve Çin’deki kuir topluluğun eğlence kültürünü konuştuk.
Filmin nasıl ortaya çıktığını sorarak başlamak istiyorum. Bu filmi yapmaya nasıl karar verdiniz? Tamamlanması ne kadar sürdü? Fikir nasıl ortaya çıktı?
Aslında hiç film yapmak istemedim. 2018'de Los Angeles'taki reklam dünyasından kaçmak için Chengdu'ya geri taşındım. Funkytown'a kaçtım. Yerel erik şarabıyla dolu kadehlerle filmdeki herkesle tanıştım, onlar da şu ya da bu mücadeleden kaçıyorlardı. Funkytown'da bir gece Yihao, "Los Angeles'tan bir film yapımcısı mısın? Benim hakkımda ne zaman bir film yapacaksın?" Ben de "Cumartesi gecesine ne dersin?" diye teklif ettim. O da “evet” dedi ve film böyle başladı.
Yihao'nun yanı sıra Funkytown'da tanıştığım 8 arkadaşımı 5 yıl boyunca takip ettik. Toplam 600 saatlik çekimle 125 gün ya da gece çekim yaptık. Başlangıçta akşam 10'da buluşuyor ve her bir kişiyi gece için hazırlanırken çekiyorduk, kahramanı partiye kadar takip ediyorduk; kişinin kafayı bulmasını, hayattaki amacını bulmasını, kusmasını, aşık olmasını ve ardından sabah 10'da eve dönmesini çekiyorduk. Film ekibimiz çekim boyunca kameradaki arkadaşlarımızla parti yapıyordu ve yıllarca parti yaptıktan sonra, hepimiz mücadelelerimizin gerçekliğiyle yüzleştiğimiz gündüz saatlerinde çekim yapmaya başladık. Filmi 2 yıl boyunca kurguladık ve sonunda Funkytown ile hikayeleri en çok iç içe geçen 5 kahramanı filme dahil etmeye karar verdik.
“Kırılganlık güçtür. Filmin kahramanlarından öğrendiğim şey bu”
Filmin ardından nasıl tepkiler geldi? Siz, bu filmin hazırlanma sürecinde neler öğrendiniz?
Aslında bu film Funkytown'a ve Chengdu'daki deneyimlerimize bir aşk mektubu olarak yaratıldı, bu nedenle filmi geniş bir düzeyde göstermek yeraltı parti topluluğumuza hak ettiği değeri veriyor. Pek çok insan karakterlerin mücadeleleriyle bağlantı kurduklarını söyleyerek bize ulaştı ve benim için şaşırtıcı olan da bu - savunmasız olduğumuzda ve bireysel karanlığımızı ifade ettiğimizde dünya açılıyor ve dayanışma içinde bir araya geliyoruz. Kırılganlık güçtür. Filmin kahramanlarından öğrendiğim şey bu.
Benjamin Mullinkosson
“Başlangıçta arkadaşlarımın 20'li yaşlarında hayatı anlamaya çalışmaları hakkında bir film yapmak istiyordum.”
Filminizde Çin’deki kuir topluluğun alt kültürünü izleyenlere yansıtıyorsunuz. Bunu, sinema aracılığıyla yansıtmanın önemi ne? Sinema bu konuda ne tür olanaklar sağlıyor?
Hiçbir zaman bir alt kültür ya da kuir topluluğu hakkında bir film yapmak istemedim. Ne tesadüftür ki pek çok arkadaşım kuir ve "alt kültürlerin" bir parçası. Belki de tekno müzik seven kuir bir patenci olduğum için etrafım benzer insanlarla çevrili. Başlangıçta arkadaşlarımın 20'li yaşlarında hayatı anlamaya çalışmaları hakkında bir film yapmak istiyordum.
Bence destekleyici insanlardan oluşan bir topluluk içinde vahşileşmek için güvenli bir alana sahip olduğunuzda ve topluluk, cinselliği denemek veya Yihao ya da benim gibi bir sanatçı olarak sesinizi bulmak için alan sağladığında böyle bir sihir oluşuyor. Ayrıca aşık olmak ya da sadece takılmak, hatalar yapmak ve öğrenmek için de bir alan. Hatta basit bir düzeyde, arkadaşlarla bağlantı kurmak ve travmayı birlikte işleyebilmemiz için savunmasız olmaya izin vermek için bir alan. Funkytown hepimize bu alanı sağladı. 2018 yılında Funkytown'ı inşaat vinçlerinin arasında gördüğümde, bu alanın sihirli olduğunu ve hayatımın en güzel yıllarından bazılarını dünyanın bu küçük köşesinde geçirdiğim için şanslı olduğumu biliyordum.
“Kendimizi arındırmak ve dünyaya yeniden doğmak için bu sığınağa ihtiyacımız var.”
Film boyunca karakterlerin çeşitli duygu durumlarını izliyoruz. Aslında hepsi kendi mücadelelerinden geçiyor. Yihao'nun dediği gibi, hepsi insan. Çin'deki kuir topluluğunun yaşadığı duyguların sosyal temeli ne? Çin'de ne tür ayrımcılıklarla karşılaşıyorlar? Eğlenmek, tüm bunlara karşı bir direniş olarak mı kendisini gösteriyor?
Kahramanların yaşadıkları mücadeleler aslında çok evrensel. Kopenhag'daki prömiyerimizden sonra birçok seyirci Kimberly'nin yanına giderek ilişkilerinin nasıl benzer dinamiklere sahip olduğunu ve ruh sağlığı durumlarını nasıl etkilediğini anlattı. Savunmasız olduğumuzda ve hayatlarımızdaki karanlığı açtığımızda, bağlantı kurmak, dinlemek ve dayanışma yaratmak için nasıl bir araya geldiğimiz bana ilham veriyor. Yihao'nun bir keresinde dediği gibi, "Eğlenmek bir yaşam biçimidir." Arkadaş grubumuz içinde Funkytown gibi yerlere gitmek neredeyse pek çok Hıristiyan'ın kiliseye gitmesine benziyor. Kendimizi arındırmak ve dünyaya yeniden doğmak için bu sığınağa ihtiyacımız var.
Son olarak, Batılı izleyicilerin filminize nasıl tepki vereceğini düşünüyorsunuz? Bu filmi yaparken Batılı izleyicilere vermek istediğiniz bir mesaj var mıydı?
Birçok Batılı izleyici için Funkytown'daki arkadaş grubum hiç görülmemiş bir film. Yine de çoğu zaman, Batılı izleyiciler filmi izlediklerinde, kahramanların mücadelelerinin ve deneyimlerinin gerçekten ne kadar ilişkilendirilebilir olduğuna şaşırıyorlar. Yihao'nun dediği gibi, "hepimiz insanız." Bu topluluğun bir parçası olduğum için şanslıyım ve filmi çekme amacım, bu topluluğa bir aşk mektubu yazmak.
Etiketler: kültür sanat, yaşam