08/09/2015 | Yazar: Yıldız Tar

Nefret cinayetine ‘çarpık ilişki cinayeti’ diyen yerel basın, hedef göstermede sınır tanımayan Yeni Şafak, Vahdet ve Yeni Akit...

Gasteler bizi söyler: ‘Çarpık ilişki’ değil nefret cinayeti! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Homofobik ve transfobik nefret söylemi listemizde nefret cinayetine ‘çarpık ilişki cinayeti’ diyen yerel basın, hedef göstermede sınır tanımayan Yeni Şafak ve Vahdet gazeteleri ile kaynağı belirsiz demeçlerle nefret üreten Yeni Akit yer alıyor.

Kaos GL, medyayı takip etmeye devam ediyor, matbu basını homofobi, transfobi, nefret söylemi, ötekileştirme, ayrımcılık ve kalıp yargılar penceresinden yeniden okuyor.

İşte 21 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında oltamıza takılan haberler:

Yüz bıçak darbesi değil, ‘çarpık ilişki’ manşetlik!

Geçtiğimiz günlerde Trabzon’da işlenen nefret cinayeti yerel basında kendisine çokça yer buldu. Trans kadın Tutku Linda’nın müşterisi tarafından yüzden fazla bıçak darbesiyle öldürülmesinin yankısı gazete sayfalarını doldurdu.

Karadenizde İlk Haber gazetesi de cinayeti sayfalarına taşıdı. Ancak gazete için haber değeri taşıyan yüzden fazla bıçak darbesiyle öldürülen bir trans değil; ‘çarpık ilişki’ydi! Haberine başlık olarak ‘Çarpık ilişki cinayeti’ yazmayı uygun gördü.

Nefret cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiği bir coğrafyada, bir kişinin öldürülmesinin ardından ‘çarpık ilişki’ yazmak hangi gazetecilik ilkesiyle açıklanır bilemiyoruz. Biz yine nefret söyleminin neden tehlikeli olduğunu hatırlatalım:

Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan söylemlere nefret söylemi denilmektedir. Bu söylemler barındırdıkları ırkçı, homofobik, ayrımcı unsurlar olmaksızın genelde tek başlarına suç teşkil etmeyen söylemlerdir, ancak hakaret gibi bir suçun konusunu da oluşturabilirler.

Nefret söylemi ayrımcı ideolojilerin görünen yüzüdür. Homofobik ve transfobik nefret söylemlerinin arka planında heteroseksüel ilişkinin tek normal, meşru ve makbul ilişkilenme biçimi olduğunu dayatan heteroseksizm ve ikili cinsiyet rejimi yatıyor. Nefret kavramı da sistematik ayrımcılık, ötekileştirme ve yok saymayla iç içe geçiyor.

Nefret söylemi ve yine nefret suçunu yapısal hiyerarşilerden ve güç ilişkilerinden ayrı düşündüğümüzde yanılırız. Nefret, güçlü olandan toplumsal olarak güçsüzleştirilen kesimlere dönük kuvvetli bir saldırı ve susturma eylemidir. Nefret söylemi bir susturma isteğidir. Hedef gösterdiği grubu susturup etkisizleştirmek ister, nefret cinayetlerine ortam hazırlar.

Yeni Şafak, ahlak ve hedef gösterme

Oltamıza takılan bir diğer haber Yeni Şafak’tan geliyor. 28 Ağustos tarihli sayısında Sümeyye Erdoğan’ın isminin bir soru önergesinde geçmesini haberleştiren gazete, önergeyi veren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ı ‘ahlaksız’ olarak niteliyor.

Gazete, sayfanın sol köşesinde açılan bir kutucukta ise LGBTİ’leri hedef göstermeyi ihmal etmemiş! Mahmut Tanal’ın Onur Yürüyüşü’ne katılmasını ‘şov peşinde’, ‘provokasyon’, ‘her taşın altından çıkıyor’ ifadeleriyle yazan Yeni Şafak; haber dilinin tamamen dışına çıkarak ayrımcılık yapıyor. Haber konusuyla ilgisi olmayan bir şekilde LGBTİ’leri ‘rakip gördüğü’, ‘eleştirmek istediği’ kişi ya da kurumları ‘küçük düşürmek’ için kullanıyor. Lezbiyen, gey, biseksüel ya da trans olmanın utanılacak bir şey olmadığını; LGBTİ haklarını savunmanın ise her milletvekilinin görevi olması gerektiğini yinelemekte fayda var.

Vahdet bildiğimiz gibi

Gasteler bizi söyler köşemizin vazgeçilmez ismi Vahdet bu yazımızda da iki haberle yer alıyor.

Vahdet’in 6 Eylül tarihli sayısında Beşiktaş Belediyesi’nin dergisinde Onur Yürüyüşü’ne yer verilmesi haberleştiriliyor. Ana sayfadan verilen ve gazetenin 13. sayfasında devam eden haberde “CHP'li Beşiktaş Belediyesi vatandaşın vergileriyle çıkardığı dergide cinsî sapkınlardan övgüyle bahsetti” ifadeleri yer alıyor. Vahdet artık gelenekselleşen tarzını sürdürüyor ve KaosGL.org’un haberini olduğu gibi alıp sadece aralara ‘cinsî sapık’ ve ‘ sapkın’ gibi ifadeler yerleştiriyor. Nefretin bile orijinaline hasret kaldığımız bu günlerde kendi haberlerini yapmalarını öneriyoruz. İntihalsiz ve nefret söylemi olmayan bir habercilik mümkün!

Gazetenin 1 Eylül tarihli sayısında ise yine KaosGL.org’un bir haberi yer alıyor. Kaos GL ve LGBTİ toplumunu hedef göstermek için hiçbir fırsatı kaçırmayan Vahdet bakın haber sitesinde yer alan bir haber üzerinden neler yazıyor:

“Sapkınların derneği Kaos GL ile Kadın Dayanışma Ağı Nar, yeni bir provokasyona imza atıyor. Ankara'da başlatılan eylemle sokak tabelalarına PKK ve sol terör örgütlerinden kişilerin isimleri konuluyor. KAOS GL ile Kadın Dayanışma Ağı Nar, provokatif bir eyleme başladı. Demek mensupları, Ankara'daki sokak tabelalarına musallat oldu. Yasadışı eylemle sokak isimleri güya değiştirilerek, teröristlerin isimleri veriliyor. Yasadışı etiketlemenin yurt çapında bir eyleme dönüştürülmesi planlanıyor. ALMAN TERÖRİST TABELADA Eylemi gerçekleştirenler, isim belirlemede tahrik edici tercihlerde bulunuyorlar. Sapkınların demeği Kaos GL'den yapılan duyuruda, sokak ismi değişiklikleriyle ilgili bilgiler verildi. Açıklamada, "Redaksiyon Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Atölyesinin Kadın Dayanışma Ağı Nar Kadın Dayanışması Ağı, Ankara'daki bazı sokak ve caddelerin isimlerini kadınların isimleriyle ve sloganlarla değiştirdi" denildi. Buna göre, Alman terör örgütü Baader Mainhof a adını veren Ulrike Meinhof un ismi Ankara'daki bir sokağın tabelasının üzerine bir çıkartmayla yapıştırıldı. Baader Meinhof örgütü, 1960'larin ortalarından itibaren Almanya'da pek çok banka soygunu, cinayet eylemi gerçekleştirdi. SOL ÖRGÜT MENSUPLARI Atölyenin bazı sokak tabelalannda değişiklik yaptığı isimler de şöyle: 12 Eylül öncesinde Devrimci Yol örgütüne mensup olan ve bir çatışmada öldürülen Mine Bademci. Mahir Çayan'm oturduğu sokağa adı verilen Ayşe Makar, 12 Eylül öncesi silahlı çatışmada öldürüldü. Bir diğer isim Ekin Wan ise, geçtiğimiz günlerde güvenlik güçleri ile çatışmaya giren ve çıplak fotoğraflarıyla gündeme gelen PKK militanı oldu. "Mısır Çarşısı bombacısı" olarak tanınan, 7 kişinin öldüğü olayla ilgili olarak tartışmalı bir şekilde bu suçlamalardan beraat eden Pınar Selek'in adı da kampanya kapsamında bir sokak tabelasının üzerine etiketlendi. Ankara Büyükşehir Belediyesinin yasadışı eylemle ilgili olarak harekete geçmesi bekleniyor.”

Kaynağı belirsiz ‘fuhuş haberi’

Listelerimizin bir diğer vazgeçilmez ismi Yeni Akit bu sefer de ‘kaynağı belirsiz’ bir ‘fuhuş’ haberiyle konuğumuz.

Belirli aralıklarla ‘ahlak’ çağrısı yapan Yeni Akit bu sefer de kafayı Ankara’daki seks işçilerine taktı. Seks işçilerinin çalıştığı yerleri yazan gazete ‘vatandaşların ahlaksızlığa isyan ettiğini’ öne sürüyor. 7 Eylül’de yayınlanan haberde ismi verilmeyen kişilerin “Ankara'da zina, fuhuş ve sapıklık almış başım gidiyor. Ankara'nın göbeğinde uygunsuz kıyafetler ve pozisyonlarda fahişeler, dönmeler, sapıklar görmek normalleşti. Toplum çöküyor” dediklerini iddia ediyor. Kendi kurmak istediği ve zaman zaman da haber diye yazdığı nefret ve hakaretleri tırnak işareti ile yazan Yeni Akit, gerçekliği şaibeli demeçlerle toplumu kin ve nefrete yöneltiyor.


Etiketler: medya
İstihdam