15/04/2021 | Yazar: Kaos GL

Sağlık hakkına erişememe göçmen ve mülteci LGBTİ+’lar açısından hayati bir soruna dönüşüyor. HEVİ LGBTİ+ Derneği’nin “Mülteci LGBTİ+ Sağlık Hakkı ve Ayrımcılık Raporu” deneyimlerle birlikte çözüm önerilerine yer veriyor.

“Göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların sağlık hakkına erişimine engel olan hükümler kaldırılmalı” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Türkiye’ye sığınma başvurusu yapan mülteci LGBTİ+’lar uluslararası koruma ve geçici koruma kaydı için belli uydu şehirlere yönlendiriliyor. Üçüncü ülkeye yerleştirme sürecini beklerken bu şehirlerde kendi olanaklarıyla yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. İşgücü piyasasına erişim, güvenli barınma, adalete erişim konularında yaşanan problemlerin yanında, sağlık hakkına erişememe göçmen ve mülteci LGBTİ+’lar açısından hayati bir soruna dönüşüyor.

HEVİ LGBTİ+ Derneği’nin “Mülteci LGBTİ+’lar Sağlık Hakkı Programı” “Mülteci LGBTİ+’lar Sağlık Hakkı” etkinliğinde göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların paylaştığı deneyim aktarımlarıyla hazırladığı “Mülteci LGBTİ+ Sağlık Hakkı ve Ayrımcılık Raporu” paylaşılan göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların ikamet ettikleri şehirlerde sağlık hakkına erişimde karşılaştığı engellere ve çözüm önerilerine yer veriyor.

Evli trans kadınım, çocuklarım da var. Birleşmiş Milletler tarafından ülkede mülteci olarak kabul edildim. Trans uyum sürecine girmek istedim, fakat evli olduğum için ret aldım. İl Göç İdaresi’ne de gittim, benimle ilgilenmediler. Uluslararası Koruma başvurum reddedildi. 7 ay önce mahkemeye itirazımı verdim ve hala bir sonuç yok. Kimliğim de var 2-3 hafta önce kimliğimi yeniledim, ancak resmî kurumla da kimliğim görünmüyor. Psikolog desteği almak istiyorum, hormon tedavisi de almak istiyorum. Bu süreçte hukuki destek istiyorum. Ne yapmam gerekiyor?

Eğer “99” numaralı kimliğiniz yoksa dava açmakta sıkıntı yaşayabilirsiniz. Bazı mahkemeler dava açılabilmesi için “99” ile başlayan kimlik istiyorlar. Ancak Uluslararası Koruma başvurusunun reddine karşı dava açtığınız için yasal olarak Türkiye’de kalabilirsiniz. Bunun yanı sıra trans uyum sürecine girilebilmesi için boşanma davası açılması gerekiyor. Boşanma davası açmadan izin davası açılırsa ret kararı çıkar. Boşanma davası bir avukata vekaletname çıkarılabilir. Bazı noterler pasaportla vekaletname çıkarabiliyor. Ancak Adli Yardım birimlerinden ücretsiz avukat atanması için başvurduğunuzda da sorun yaşayabilirsiniz. Bazı barolar “99” ile başlayan kimlik olmadan avukat ataması yaparken, bazı barolar avukat ataması yapmıyor. (Raporun “Cinsiyet Uyum Sürecine İlişkin Sorular-Cevaplar-Deneyimler” bölümünden)

Rapora göre uluslararası koruma başvuru ve statü sahibi LGBTİ+’ların karşılaştığı engellerin, yasal düzenlemelerin uygulanması, dil bariyeri ve sağlık çalışanlarının ayrımcı tutumuna yönelik şikayetler ekseninde toplandığı görülüyor.

Herhangi bir yasal ikameti bulunmayan LGBTİ+’ların ise, acil haller dışında sağlık hizmetlerine neredeyse hiçbir şekilde ulaşamadığı anlaşılıyor. Uluslararası sözleşmelerde üstlenilen yükümlülüklere aykırılık oluşturulan bu durumun sağlık hakkı yönünden ciddi bir ihlal oluşturduğunun altı çiziliyor.

Hasta eğer acile giderse önce müdahale etmeleri, sonra ücret alınması gerektiğine dair bir bilgi var. Yalova’da bir tek Yalova Devlet Hastanesi var. Eğer hasta acil servise giderse ve acil kabul etmezse, bu durum üzerinden bizim şikâyet etme hakkımız var mı?

Bu durumda en acil şekilde karşılık almak gerekiyorsa, her hastanede “Hasta Hakları” birimi var. Ancak maalesef bu birimin çalışanları göçmenlerin hakları konusunda yeterli bilgiye sahip olmuyorlar. Bunun için öğretici olabilmek ve hakkın savunulması için var olan, bilinen genelgelerle gidebilmek iyi olur. Bu da kişinin hakkını kendi savunması kısmına giriyor. Her şeyden önce kişi acil durumda hastaneye gittiğinde tıbbi müdahale edilmeden önce ücret engelinin olmaması bir kural. Böylesi bir durumda (ALO 184) Şikâyet Hattı’ndan şikâyet kaydı oluşturmak gerekiyor. Ben de bir sağlıkçı olarak böyle bir durumda şikâyet bırakıyorum. Birçok durumda böyle bir yöntemle başarılı olduk. (Raporun “Mülteci Sağlığına İlişkin Sorular - Cevaplar – Deneyimler” bölümünden)

COVID-19 pandemisi sürecinde daha da artan, göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların sağlık hizmetlerine erişimi önündeki bu engeller şu başlıklarda sıralanıyor:

Maske ve dezenfektana ulaşılamaması,

HIV ve HPV testlerinin yapılamaması nedeniyle tanı ve tedavide aksaklıklar,

Hormon ve kronik hastalıkların tedavisine ilişkin ilaçlara erişim güçlüğü,

Cinsiyet uyum sürecinde olan mülteciler açısından polikliniklerin kapalı olması, ameliyatların ertelenmesi,

Mülteci LGBTİ+’lara sunulan ruh sağlığı hizmetlerinin yetersiz kalması

Derneğin sağlık alanında yaşanan hak ihlallerinin önüne geçmek amacıyla raporda sunduğu çözüm önerileri şöyle:

Sağlık hakkının en temel insan haklarından biri olduğu bilgisiyle hareket edilerek yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli, göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların sağlık hakkına erişimine engel olan hükümler kaldırılmalıdır.

Göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların sağlık merkezlerinde yaygın ve sürekli bir şekilde anadillerinde hizmet alabilmesi sağlanmalı, dil bariyerini ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmalıdır.

Göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların sağlık hizmetlerine erişim sırasında mahremiyetini koruyacak uygulamalar geliştirilmelidir. Sağlık Bakanlığı tarafından sağlık merkezlerinde hizmet veren sağlık çalışanlarının tamamının LGBTİ+ fobi, ayrımcılık ve ırkçılığa karşı eğitilmesi için gerekli çalışmalar yürütülmelidir.

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 69. maddesinde ve Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 20. Maddesinde belirtilen “kamu sağlığını tehlikeye düşürebileceği değerlendirilen” durumlarda kişilerin sınır dışı edilebileceğine ilişkin hükümler kaldırılmalıdır.

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda 2019 yılında yapılan değişiklikle genel sağlık sigortası yönünden getirilen bir yıllık sınırlama kaldırılmalı, uluslararası koruma başvuru ve statü sahiplerinin sağlık hizmetlerine herhangi bir süre sınırı olmaksızın ücretsiz erişimi sağlanmalıdır.

Uluslararası koruma başvurusunun reddedildiği durumlarda, bu karar kesinleşene kadar başvurucunun genel sağlık sigortasından yararlanması sağlanmalıdır.

Uluslararası koruma başvuru ve statü sahibi LGBTİ+’ların kronik hastalıklarının tedavisi, ülkeye gelmeden önce mevcut olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak gerçekleştirilmelidir.

Cinsiyet uyum sürecindeki göçmen ve mültecilerin hormon ilaçları genel sağlık sigortası kapsamına alınmalı; uyumlama ameliyatlarının tamamı ücretsiz olarak yapılmalıdır.

HIV ile yaşayan mültecilerin ilaçlara düzenli olarak erişimi sağlanmalı, ayrıca maruz kaldıkları HIVfobi ve stigmatizasyonu önlemeye dönük tedbirler alınmalıdır.

Mülteci LGBTİ+’ların sağlık hizmetlerine erişimde yaşadıkları problemlere ilişkin ana dillerinde destek alabilecekleri, ayrımcılık konusunda eğitimli kişilerden oluşan, etkin şikayet ve başvuru mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların büyük çoğunluğunun menşei ülkelerinde ve Türkiye’de olumsuz deneyimler yaşamış oldukları da göz önünde bulundurularak ruhsal iyilik hallerini korumaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.

COVID-19 pandemisi sürecinde göçmen ve mülteci LGBTİ+’ların kırılganlıkları dikkate alınarak sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlanabilmesi için gerekli ve yeterli tedbirler alınmalıdır.

COVID-19 sürecinde HIV, HPV vb. testlere anonim erişim sağlanmalı, tanı ve tedavide yaşanan aksaklıklar giderilmelidir.

COVID-19 aşısı yönünden kayıtsız göçmen ve mülteci LGBTİ+’lara ilişkin belirsizlikler giderilmeli, herhangi bir idari işleme tabi tutulmaksızın COVID-19 Aşısı Ulusal Uygulama Stratejisi’ne dahil edilmeleri ve aşı gruplarında yer almaları sağlanmalıdır.

Göçmen ve mülteci LGBTİ+’lara ilişkin bu çalışmalar özneler ve sivil toplum ile iş birliği içerisinde gerçekleştirilmelidir.

Raporun Arapça, Farsça, İngilizce, Kürtçe ve Türkçe versiyonlarını buradan buradan inceleyebilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, mülteci, sağlık hakkı
İstihdam