09/11/2023 | Yazar: Aslı Alpar

Av. Fatih Aydın: Semra Çelebi hakkındaki suçlamalar asılsızdı, süreç usülsüzdü. Savcının mütalaası LGBTİ+’ları devlete tehdit gördü. Beraatte sevindik ancak bu davanın açılmaması gerekirdi.”

Gökkuşağı paylaşımından “devletin egemenlik alametlerine hakaret” davası nasıl çıktı? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

2020 Onur Yürüyüşü’nde paylaştığı Tweet nedeniyle “devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılamak” suçundan 6 Kasım’da beraat eden Gazeteci Semra Çelebi’nin avukatlarından Fatih Aydın dava sürecini KaosGL.org’a anlattı.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Avukat Aydın, Çelebiye’ye açılan davanın usulen sorunlu olduğunu söylüyor; insan hakları ve ifade özgürlüğü bağlamında da böyle bir soruşturmanın hiç açılmaması gerektiğini belirtiyor.

Semra Çelebi’nin yargı sürecini sizden dinleyelim…

Müvekkilim Çelebi, 2020’de Twitter (yeni adı X) hesabında Onur Yürüyüşü’nde çekilmiş gökkuşağının olduğu bir fotoğrafı ve Mithat Cemal Kuntay’ın bir şiirini değiştirerek paylaştı. Paylaşımda “Bayrakları bayrak yapan velev ki ibnelerdir! 2014 #onuryürüyüşü müzden” cümlesi yer aldı.

Usülsüz süreç…

Ardından soruşturma başlatıldı…

Evet. Müvekkilim Çelebi hakkındaki suçlama “devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama”. Bu suçtan bir kişi zarar göremeyeceği için kamu davası açılabilir ancak bu dava da usulen bir şahsın şikayetiyle değil bir ihbarla açılabilir. 

Çelebi’nin 2020’deki sosyal medya paylaşımının ardından dönemin Kadıköy AKP İlçe Başkanı olan Avukat Aydoğan Ahıakın Savcılığa gidiyor ve ihbarda bulunuyor. Savcı müvekkilimin ifadesini alıyor ve paylaşımda suç unsuru bulunmadığı karar veriyor. Dolayısıyla dava açılmıyor. Bu karar müvekkilime tebliğ ediliyor.

Karar usulen ihbarda bulunan şahsa tebliğ edilmez. Ancak şahıs bir şekilde bu kararı öğreniyor ve on beş günlük itiraz süresinin geçmesine rağmen, iki aya yakın bir zaman ardından yeniden savcılığa itiraz için dilekçe veriyor. Üstelik dilekçesine müvekkilimin çalıştığı gazetenin künyesini ve AKP’li olduğunu gösteren parti kimliğini de koyuyor…

İddianamede yok yok!

İtirazın ardından neler oldu?

Bu dilekçenin bir hükmü olmaması gerekirken garip bir Sulh Ceza Hakimliği kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kaldırılıyor.

Ardından hazırlanan iddianamede “şehitlere ve Türk bayrağına hakaret”ten tutun, “hakaret”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama”, “nefret ve ayrımcılık suçu” ve “Türk Bayrağı Kanunu aleyhine işlenen suçlar”dan Çelebi hakkında kamu davası açılmasını isteniyor.

Usule aykırı yürüyen süreç davada konu oldu mu?

Tabi… 2 Şubat’ta hakim izinli olduğu için duruşma 19 Ekim’e ertelendi. İkinci duruşmaya bu usule aykırılığa dair yargıtay kararları sunduk ancak Savcının mütalaasını duyunca esasa yönelik savunma için mahkemeden süre istedik.

6 Kasım’da beraat kararı aldığımız duruşmada, davaya konu olan ihbarın kişisel husumet ve siyasi rekabetle ilgili olduğunu, ayrıca LGBTİ+ vatandaşlara yönelik ayrımcılığın bir tezahürü olduğunu söyledik ve atılı suçların oluşmadığını hatırlatıp beraat talep ettik.

“İddianame LGBTİ+’ları devlete tehdit olarak görüyor”

Duruşmada müvekkilinizi savunurken “LGBTİ+ bireyler bu ülkenin 85 milyonluk yurttaşlarının parçasıdır. Bayrak onların da bayrağıdır” dediniz. LGBTİ+’ların ve gökkuşağı bayrağının kriminalize edilmesine bu dava özelinde ne söylemek istersiniz?

Müvekkilime atılı olan suç Türk Ceza Kanunu 300. Madde. Bu suçun ismi devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama” Fakat iddianamede atlanan bir husus var; egemenliğin kaynağı bu devlette yaşayan 85 Milyon insan, LGBTİ+’lar da dahil. 

“İbne” kelimesinin hakaret olarak ele alınmasıyla davayı atılı suçlamadan uzaklaştırıyor. Kaldı ki müvekkilim ibne kelimesini hakaret olarak kullanmıyor. Bu iddianame “ibneleri”, LGBTİ+’ları devlete tehdit olarak görüyor, yabancı ve düşman olarak görüyor. Savunmada dile getirmeye çalıştığımız şey  bu düşüncenin kendisinin gerek Anayasa’daki ayrımcılık yasağı bağlamında gerekse temel insan hakları hukukuna aykırı olmasına ilişkindi.

Tıkla: “Gökkuşağından ‘Türk bayrağına hakaret’ çıkardılar, bununla yargılandım!”


Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları
2024