08/11/2023 | Yazar: Aslı Alpar

Gökkuşağı bayrağı paylaştı, “Türk bayrağına hakaret”le suçlandı. Savcılık ‘kovuşturmaya gerek yok’ dedi, savcının kararına itiraz edildi. Dava açıldı, beraat etti… Gazeteci Semra Çelebi üç yıl boyunca hedef gösterilmesini ve dava sürecini anlattı:

“Gökkuşağından ‘Türk bayrağına hakaret’ çıkardılar, bununla yargılandım!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Semra Çelebi

2020 Onur Yürüyüşü’nde paylaştığı Tweet nedeniyle “devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılamak” suçundan beraat eden Gazeteci Semra Çelebi dava sürecini KaosGL.org’a anlattı.

“Bayrakları bayrak yapan velev ki ibnelerdir!” cümlesini gökkuşağı bayrağıyla paylaştınız. Ardından üç senelik yargı süreci… 

Evet, hiç olmaması gereken bir süreç… 2020 yılında pandemi tedbirleri sürdüğü için LGBTİ+ örgütleri sosyal medyada Onur Yürüyüşü için bir etiket çalışması başlatmıştı. Ben de bu etiket çalışmasına çok sevdiğim “velev ki ibneyiz” kalıbıyla destek oldum. Bu paylaşımdan onlarca anlam çıkarmak mümkün ancak çıkmayacak tek anlam Türk bayrağına ve şehitlere hakarettir. Aklımın ucundan bile geçmeyen bir bağlam kurmaya çalıştılar. Daha doğrusu bunu bir fırsat olarak gördüler.

Nasıl bir fırsat?

Bu paylaşımı yaptığımda Gazete Kadıköy Yazı İşleri Müdürü’ydüm yani Cumhuriyet Halk Parti’li bir belediye olan Kadıköy Belediyesi çalışanıydım. Dönemin Kadıköy AKP İlçe Başkanı olan Avukat Aydoğan Ahıakın’ın gördüğü fırsat hem LGBTİ+ hareketini kriminalleştirmek hem de etkili olamadıkları bir belediyeyi hedef göstermekti. Paylaşımım Ahıakın’ın hedef göstermesinden önce birkaç beğeni almış ve birkaç kere paylaşılmıştı yalnızca. Ancak hedef göstermeyle birlikte neredeyse viral oldu paylaşımım. Yeni Akit, Yeni Şafak, Sabah gazetelerinde “Türk bayrağına hakaret eden o kadın” gibi başlıklarla haberler yapıldı hakkımda. Bu gazeteler, yalnızca beni değil Gazete Kadıköy’ün künyesindeki isimleri de yayımlayarak hedef gösterdi. 

Sonra…

Savcı beni ifadeye çağırdı. Ben de ifadem de paylaşımı yaptığımı, yirmi üç yıldır gazeteci olarak çalıştığımı, sol düşünceye sahip olduğumu dolayısıyla ezilen herkesle birlikte mücadele ettiğim gibi LGBTİ+’ların nefret öznesine dönüştürüldüğü bir dönemde LGBTİ+’larla da dayanışma içinde olduğumu söyledim. Savcı soruşturmaya gerek görmedi. 

İkinci ihbarla açılan dava!

Bu karar Ahıakın’ın memnun etmedi ama…

Evet. Yeniden ihbar ediyor, savcının kararına itiraz ediyor. Kendisi avukat aslında bu itirazın usülsüz olduğunu bilmesine rağmen itiraz ediyor hatta itirazına AKP’ye üye olduğuna dair evrakı da ekliyor ve bu defa “suç unsuru oluşmuştur” denilerek üç yıl sonra dava açılıyor.

Dava süreci nasıldı?

Dava açılır açılmaz İnsan Hakları Derneği LGBTİ+ Komisyonu ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) benimle iletişime geçip davayı takip ettiler. Davanın avukatları Jiyan Tosun ve Fatih Aydın insan haklarını temel alan harika savunmalar yaptılar. Aralık 2022’de açılan davanın ilk duruşması, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2 Şubat’taydı ancak hakimin izinli olması nedeniyle ertelendi. İkinci duruşma 19 Ekim’deydi savcılıktaki ifademi savundum ancak Savcı paylaşımımın Mithat Cemal Kuntay’ın şiirinde geçen ‘bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ şiirinde geçen Türk bayrağını andıracak şekilde olduğunu ileri sürdü ve cezalandırılmamı istedi. Avukatlarımız beraat talep etti. Duruşma 6 Kasım’a ertelendi. 

Beraat kararı nasıl verildi?

Son duruşmada Avukat Fatih Aydın, paylaşımdaki “ibne” ifadesinin hakaret kastı içermediğini söyledi, paylaşımımın Onur Yürüyüşü için LGBTİ+‘lara destek olduğunu hatırlattı; bayrağa hakaretin söz konusu olmadığını belirtti.  Mahkeme de “suçun unsurları oluşmadığı” için beraat kararı verdi.

“Hedef gösteren gazetelere tazminat davası açacağım”

Şimdi nasıl hissediyorsunuz?

Her gün bir gazetecinin sosyal medya paylaşımı ya da yaptığı bir haberden ceza aldığını görüyoruz o sebeple beraate şaşırdım. Evet ortada suç yok ve elbette beraat olması gerekiyor ancak yine de şaşırdım ve tabi ki hem kendi adıma hem de LGBTİ+ hakları adına sevindim. 

Sonuçta politika nasıl evriliyorsa bu davalar da öyle veriliyor ne yazık ki. Bir taraftan beni ve çalışma arkadaşlarımı hedef gösteren, yüzbinlerce hakaret ve tehdit almama sebep olan yani bu süreci başlatan Av. Aydoğan Ahıakın Kadıköy AKP İlçe Başkanlığı’ndan partinin siyasi işler sorumlusu oldu, ödüllendirildi. Diğer yandan beni hedef gösteren gazetelerin hiçbiri beraati haberleştirmedi. Bir kez savcılığın kovuşturmaya gerek bulmadığı ardından da beraat aldığım bu davanın ardından ben de bu kurumlara tazminat davası açacağım. 

Dava sürecine dair

Çelebi’nin “devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılamak” suçuyla yargılanmasının sebebi olan paylaşımda 2014 yılına ait Onur Yürüyüşü’nde çekilmiş bir fotoğraf ve şu cümleler yer alıyordu: “Bayrakları bayrak yapan velev ki ibnelerdir! 2014 #onuryürüyüşü müzden”. 

Dönemin Kadıköy AKP İlçe Başkanı olan Aydoğan Ahıakın, bu cümlelerin “şehitlere ve Türk bayrağına hakaret” olduğunu ileri sürdü ve Çelebi’yi sosyal medyada hedef gösterdi. Ardından da Çelebi’nin “hakaret”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama”, “nefret ve ayrımcılık suçu”, “Türk Bayrağı Kanunu aleyhine işlenen suçlar”dan hakkında kamu davası açılmasını ve cezalandırılmasını istedi.

Ahıakın’ın şikayetini değerlendiren Savcılık, 21 Ağustos 2020’de “suça konu yazıda Türk bayrağının kast edildiğine ilişkin yeterli delil bulunmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi ancak Ahıakın 

21 Ekim 2020 tarihinde takipsizlik kararına itiraz etti ve bu itirazla Çelebi’nin yargı süreci başladı. Üçüncü duruşması olan davada mahkeme “suçun unsurları oluşmadığı” gerekçesiyle gazeteci Semra Çelebi hakkında beraat kararı verdi.




Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları, dava
İstihdam