17/04/2020 | Yazar: Ali Erol

Nisan’ın ilk yarısından LGBTİ+’lar için pozitif “köşe”ler Kazete, Aydın Ses, Yenigün, Karar ve HaberTürk yazarlarından…

Gökyüzünden gökkuşağını silemezsiniz… Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Korona günlerinde komplo teorilerini yeniden üretmektense, cinsiyetçi ve homofobik nefrete karşı eşitliğe ve sosyal devlet gereklerine dikkat çeken köşeler. 

Gökkuşağının hakkını veren, LGBTİ+’lara selamı esirgemeyen, en azından homofobik nefret söyleminden medet ummayan pozitif “köşe”lere göz atmaya devam ediyoruz.

Nisan ayının ilk yarısından, “köşe”lerinde cinsel çeşitliliğe, cinsel yönelimlere, cinsiyet kimliklerine, LGBTİ+’lara (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) kısacası “gökkuşağı”na yer açan gazete yazıları Kazete, Aydın Ses, Gazete Yenigün, Karar ve HaberTürk yazarlarından.

Kazete, Songül Sallan Gül: Komplo teorileri değil sosyal devlet lazım…

Özgür Kadının Sesi Kazete’den Songül Sallan Gül, “Korona virüsünün ortaya çıkardığı gerçekler” başlıklı yazısında, “Korona virüsü ile ilgili gelişmeler artık bir turnusol kâğıdına dönüşmeye başladı” diye yazdı.  

Ülkemizdeki duruma dair, “Her zamanki gibi önce komplo teorileri heyecanla dolaşıma girdi” diye dikkat çeken Kazete köşe yazarı Gül, “Geleneksel dinbaz bakış açısının bilindik halleri de ortaya çıktı yine” diye de ekledi:

“Deprem, sel, şiddetli yağışlar gibi her türlü olumsuz olayda olduğu gibi, virüsün etkilerinin “zinanın, evlilik dışı ilişkinin, eşcinsel ilişkinin” ve benzer olayların bir sonucu olduğu, Covid 19’un da Tanrının gazabı olduğu öne sürüldü! Bize, “Türk’e ve Müslüman’a” bir şey olmaz denildi. Taa ki ölümler artmaya başlayınca Covid 19’un ne din, ne millet, ne cinsiyet ne de yaş farkı tanımadığı anlaşıldı.”

Kazete köşe yazarı Songül Sallan Gül, korana karantinasının eğitimde ve çalışma hayatında görünür kıldığı eşitsizliklere vurgu yaparken, sosyal devlet olmanın gereğine dikkat çekti.

Aydın Ses, İlkay Kumtepe: Gökyüzünden gökkuşağını silemezsiniz…

Aydın Ses gazetesinden İlkay Kumtepe, “Gölge Etmeyin” başlıklı köşe yazısında, korona virüs salgını nedeniyle okullar kapatılıp uzaktan eğitim sürecine geçilen günlerin getirdiği “sınav”ı değerlendirdi.

Öğretmenlerin evden gönüllü çabalarına dikkat çeken Aydın Ses köşe yazarı Kumtepe, “Ama her zaman olduğu gibi iyi işler yapanların paçasından çeken birileri mutlaka bulunur. Eğer MEB bunları içinden ayıklamaz ise değişim ve dönüşüm lafta kalır.” diye yazdı:

“…bir grup öğretmenin uygulamaya başladığı söylenen bir çalışma duyuldu. Dünyanın birçok yerinde yapılan bir çalışma dendi. Çocuklar yalnız olmadıklarını hissetsinler, bugünlerin geçeceğini bilsinler dedi öğretmenler. Çocuklara gökkuşağı boyayın camlarınıza asın dediler. Herkes coşku ile yapmaya başladı. Öğretmenler, aileler, okul idarecileri yapılan çalışmaları sosyal medyada okulların web sayfalarında paylaşmaya başladı. Yine güzelliklerin üzerine düşen kara bulutlar göründü ve dedi ki “hayır, bu bir oyundur, oyuna gelmeyin. Boyadığınız LGBT bayrağıdır. Çocuklara bunu yaptırmayın”. Herkes bir panik içinde ve gerçekten öyle mi sorusu ile bir hayal kırıklığı… Gökkuşağı rengarenktir. Yağmurdan sonra doğan güneşin rengidir. Çocuklara kötü günlerin geçeceği yeniden renkli bir yaşama devam edecekleri mesajı vermektir. Gökyüzünden gökkuşağını silemezsiniz. Ey kötülük doğaya hükmedebilir, gökkuşağını yasaklayabilir misin?” 

Yenigün, Anıl Talat Eryontuk: Ayrımcılık karşıtı, kapsayıcı ve cinsiyet çeşitliliğini önemseyen İK politikaları…

Gazete Yenigün’den Anıl Talat Eryontuk, “Peryön'den "İş'te BirlİKte" projesi” başlıklı köşe yazısında, “İş'te BirlİKte” projesini anlattı.

“İş'te BirlİKte” projesinin birçok kolu olduğundan bahseden Yenigün’den Eryontuk, bunlardan en önemlisinin, “iş hayatında ayrımcılıkla mücadele ederek cinsiyet çeşitliliği konusunda farkındalık yaratmak” olduğunu belirtiyor.

Gazete Yenigün köşe yazarı, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim ayrımcılığının altını çiziyor: “Ne yazık ki ülkemizde cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelinde yaşanan ayrımcılık had safhada. Hatta Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre cinsiyet eşitsizliğinde 149 ülke arasında 130. sırada...”

Anıl Talat Eryontuk, çözümün “çok net” olduğuna dikkat çekiyor: “Ayrımcılık karşıtı, kapsayıcı ve cinsiyet çeşitliliğini önemseyen İK politikalarının geliştirilebilmesi ve yerleştirilebilmesi adına meselenin hem akademik olarak incelenmesi hem de uygulanabilir olması adına kararlı ve samimi adımlar atmak.”

Karar, Yıldıray Oğur: Hamaset, propaganda virüse işlemiyor…

Karar köşe yazarı Yıldıray Oğur, “Bunu bize bir virüs yapmış olabilir mi?” başlıklı yazısında, “koronavirus’ün 5G baz istasyonlarından yayıldığı teorisi” ile başlıyor ve korona kaynaklı komplo teorilerini sıralayarak devam ediyor: “Toplu ibadet yapmakta direnen Mısırlı imamlar, Kıptı Kilisesi’nin papazları, Yunan psikoposlar, Ortodoks Yahudi hahamlar, Koreli Hristiyan rahipler, Amerikalı televanjelistler ve bazı Türk hocalar da hemfikir: Virüs başta eşcinsel evlilikler olmak üzere artan günahlar yüzünden dünyaya bela oldu. Allah tarafından bize bir ders olarak gönderildi.” 

Herkesin kendi referans dünyası, inancı, ideolojisi, siyasi meşrebine göre koronavirüse bir anlam yüklediğine dikkat çeken Karar köşe yazarı Oğur, asıl sorunu hatırlatıyor: “Sayılar arttıkça bizim ülkemiz diğer rakip ülkelerden daha iyi durumda demenin de ikna ediciliği azaldı. Hamaset, propaganda virüse işlemiyor.” 

HaberTürk, Oray Eğin: Tıpkı AIDS’in sadece eşcinselleri vurduğunun düşünülmesi gibi…

HaberTürk köşe yazarı Oray Eğin, “AIDS krizinden ne öğrendik” başlıklı yazısında, covid-19 salgınıyla geçmişin virüslerinden HIV’in yol açtığı AIDS kriz günlerini hatırlatıyor:

“AIDS krizinin bu kadar büyümesinin, çözümün bulunmasının yıllar sürmesinin nedeni tehdidin başlarda görmezden gelinmesiydi. Sadece belli bir grubu etkilediği, hatta HIV’nin bu insanlara yaşam tarzlarından, cinsel kimliklerinden dolayı tanrının bir cezası olduğunu düşünenler bile vardı.”

HaberTürk köşe yazarı Eğin, AIDS dönemi önyargılarının korona günlerinde de tanıdık olmasına dikkat çekiyor. “O zamandan bu zamana çok şey değişti, daha şeffaf, daha farkında bir dünya var sanıyoruz. “Oysa şimdi Amerika’yı “Amerika’yı yeniden harika yap” sloganıyla seçilen bir televizyon yıldızı yönetiyor ve daha ilk günlerde, bu virüs yayılırken o da tehlikeyi küçümsemeye çalışıyordu. Tıpkı AIDS’in sadece eşcinselleri vurduğunun düşünülmesi gibi daha birkaç hafta öncesine kadar Corona’nın da sadece Çinlileri ve yaşlıları öldürdüğü de yaygın kanıydı.”

“Bugün durum farklı mı?” diye soran HaberTürk’ten Oray Eğin, AIDS dönemi politikalarını hatırlatmaya devam ediyor: “AIDS’in bu kadar öldürücü olmasının nedenlerinden biri politikacılardı. Salgını hafif almaları ve halka sürekli yalan söylemeleri karşı karşıya olduğumuz tehlikenin hafife alınmasına neden oldu ve bedelini yüzbinlerce insan ödedi. Ve halka sürekli yalan söylediler.”

LGBTİ+’lara selamı esirgemeyen, en azından homofobik nefret söyleminden medet ummayan “köşe”leri okumaya devam edeceğiz: “Hep kahır, hep kahır, hep kahır, hep kahır” nereye kadar…

 


Etiketler: medya
nefret