20/06/2022 | Yazar: Kaos GL

SPoD: “Bizimle birlikte bu düzene sığmayan herkese sesleniyoruz, LGBTİ+’ların eşitçe ve özgürce yaşayamadığı bir dünyada hiçbirimiz özgür değiliz.”

“Gücümüzü birbirimizden alıyor, umutla direnişimize sahip çıkıyoruz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), Onur Ayını ve 30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftasını kutladı:

“1969 yılında Stonewell’da başlayan direnişten bugüne dek adil, eşit, özgür bir dünya için LGBTİ+ mücadelemizi büyüten herkese merhaba!

Bu yıl otuzuncusu gerçekleşecek olan İstanbul Onur Haftası’nı ve Türkiye’nin her bir şehrine, üniversitesine, sokağına yayılan onur direnişimizi selamlıyor, nefret suçları, ayrımcılık ve önyargı nedeniyle hayatını kaybeden tüm LGBTİ+’ları saygıyla anıyoruz.”

“Bizler, LGBTİ+’lar olarak, barınma, sağlık, eğitim, istihdam ve kentsel eşitlik gibi temel insan haklarına erişimde yaşadığımız ayrımcılıklar ve maruz kaldığımız nefretin bizi kapsamayan sistemin unsuru olduğunu biliyor, anayasının eşitlik maddesinde ‘ve benzeri’ tanımına sıkıştırılan tüm ‘ve benzeri’ler gibi LGBTİ+’lar olarak temel hak ve özgürlüklerimiz bakımından eşit olmadığımızı ve uluslararası arenada gösterilen iki yüzlülüğü görüyor, devlet bürokratları tarafından artık olağanlaşan nefret söylemlerini işitiyoruz. Tüm bunların yarattığı karanlığı sokaklarda, okullarda, çalışma hayatında, mecliste tüm kalabalığımızla aydınlatıyor, bir lubunyanın daha nefret dolu ayrımcı politikaların mağduru olmasına izin vermiyoruz.”

“2015’e kadar barışçıl şekilde ilerleyen ve on binlerce insanın katıldığı onur yürüyüşleri, 2015 yılındaki ilk yasaktan beri engellemelerle karşılaşıyor. Sadece yürüyüşlerimiz değil neredeyse her kentte etkinliklerimiz yasaklanıyor, haklarımızı koruyan uluslararası sözleşmeler hedef alınıyor. Adil yargılanma hakkı bir yana haklarımızı savunan avukatlarımız dahi engellenmek isteniyor. Lubunyalara saldıranlara göz yuman, indirimler veya cezasızlıklarla ödüllendiren devlet bizim piknik yapmamızı dahi yasaklıyor. Tüm bu yapılanlar kutuplaştırma ikliminin bir parçasıdır. Bizi sindirmek, görünmez kılmak, yok etmek isteyen devlet bizi marjinalize ediyor, hedef haline getiriyor, toplumun dışına itmeye çalışıyor.”

“Toplumun bir parçası, toplumun ta kendisi olan bizler bugün 8 Mart’ta, 1 Mayıs’ta, 17 Mayıs’ta, 20 Kasım’da, Haziran’da, onur yürüyüşlerinde, pikniklerde, kampüslerde, caddelerde, meydanlarda, sokaklarda ve bütün alanlarda bizlere karşı kasten oluşturulan şiddet ve baskı sarmallarına rağmen mücadelemizi sürdürüyor, direnişimizden vazgeçmiyoruz.

Derin bir toplumsal kutuplaşmanın yaratıldığı bugünlerde bizler, iktidarın yaratmak istediği düzene sığmayanlar, LGBTİ+’lar, Kürtler, Ermeniler, Aleviler, HIV ile yaşayanlar, öğrenciler, kadınlar, mülteciler olarak biliyoruz ki fobik, ırkçı, ayrımcı, nefret dolu politikaları, yasakları bizleri yok sayabilir ama bizler yok olmuyor, varoluşumuzu, biricikliğimizi, bizleri ayrıştıran iktidarların karşısında kalabalığımız ile birlikte mücadele ederek yaşamaya devam ediyoruz.”

“Hak savunucuları olarak karanlığı kalabalığımızla yenecek, gökkuşağının altında adil, eşit, özgür bir dünyayı birlikte inşa edeceğiz. Düşlediğimiz dünyanın, devlet ve iktidarın politikalarına uymadığı düşünülen kesimler ve LGBTİ+’lar olarak hep birlikte umudumuzu kaybetmeden mücadelemizden vazgeçmeyerek, mümkün olduğunu hatırlatıyoruz. Lezbiyenler, geyler, biseksüeller, translar, interseksler ve bu şemsiyenin altında bir araya gelen her birimiz; gücümüzü birbirimizden alıyor, umutla direnişimize sahip çıkıyoruz.

Gururla, onurla, dayanışmayla tekrar ediyoruz. ALIŞIN, BURADAYIZ, GİTMİYORUZ.”

“Bizlerin üzerine çökmeye çalışan karanlığa karşı bizler birlikte mücadele etmenin önemini anlıyor, LGBTİ+ hareketinin özneleri olarak barınma, sağlık, eğitim, istihdam ve kentsel eşitlik gibi temel insan hakları ihlallerinin toplumun tüm kesimlerinde de derinleştiğini görüyor, iktidarlara karşı birlikte mücadelenin önemini Gezi direnişinden hatırlıyoruz.

Bizimle birlikte bu düzene sığmayan herkese sesleniyoruz: LGBTİ+’ların eşitçe ve özgürce yaşayamadığı bir dünyada hiçbirimiz özgür değiliz. Kimliklerimizle, bedenlerimizle, gullümlerimizle hep buradayız! Kutuplaştırma politikalarına hapsolmadan adil, eşit, özgür bir dünyayı birlikte kurmaya talibiz.

Yineliyoruz: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Onur Ayımız ve 30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftamız kutlu olsun lubunya!”


Etiketler: insan hakları, yaşam, eğitim, kent hakkı, sağlık
İstihdam