10/05/2022 | Yazar: Yunus Emre Demir

Panelin ikinci oturumunda Yurttaşlık Derneği’nden Emel Kurma, TÜSEV’den Rana Kotan ve STGM’den Tezcan Eralp Abay konuşmacı olarak yer aldı.

Hafıza Merkezi’nden “Sessiz Kalma” paneli: “Bu rejimin yegane amacı, toplumun yetişkinleşmesinin engellenmesi” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Hafıza Merkezi tarafından düzenlenen “Sessiz Kalma - Hak Savunucularına Yönelik Yıldırma Politikaları Paneli 10 Mayıs günü Postane İstanbul’da gerçekleşti. YouTube’dan da canlı olarak yayımlanan panelin ikinci oturumunda “Sivil Alanın Yasalarla Daraltılması” konusu konuşuldu.

Moderasyonunu Hafıza Merkezi’nden Özlem Zıngıl’ın yaptığı oturumda Yurttaşlık Derneği’nden Emel Kurma, TÜSEV’den Rana Kotan ve STGM’den Tezcan Eralp Abay konuşmacı olarak yer aldı.

Mevzuattaki dernek ve vakıf tanımı sivil toplumun örgütlenme ihtiyacını karşılamıyor

Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı-TÜSEV’den Rana Kotan, alanda yaptıkları raporlamalardan bahsederek yasal düzenlemelere dair değerlendirmelerde bulundu.

Kotan, tek bir yasal düzenlemeden söz edilemeyeceğini vurgulayarak, kamunun sivil topluma yaklaşımına dikkat çekti:

“Kamu idaresinin sivil topluma yaklaşımı bu süreçlere de yansıyor. Sivil toplumu desteklemek yerine baskı altına almak, yeri geldiğinde susturmak isteyen bir yaklaşım var. Yasal çalışmalarda çok genel ifadeler, gri alanlar görüyoruz. Bu durum eski bir kanun olan Yardım Toplama Kanunu’nda da var, yeni çıkan yasalarda da var.”

Mevzuattaki dernek ve vakıf tanımının sivil toplumdaki örgütlenme ihtiyacı ve dinamiğini karşılamadığını söyleyen Kotan şunları söyledi:

“2016’daki darbe girişimi sonrası OHAL döneminin ardından birçok dernek ve vakıf katıldı. 2018’den sonra da sivil toplumu etkileyen pek çok değişiklik yapıldı. Bir takım özel statüler var, kamu yararı gibi, vergi muafiyeti gibi. Bu statüler tek başına zaten soru işaret yaratıyorken bir de bu statüleri verme yetkisi Cumhurbaşkanı’na verilmiş oldu. Yine 2018’de getirilen üye bildirimi zorunluluğuna dair problem de hala devam ediyor.”

Kotan, her türlü baskıya rağmen zengin bir sivil toplum olduğunu ancak ne yazık ki darbe girişimi sonrası içine kapanma, sinme, sessizleşme dönemi yaşandığını söyledi ve ekledi “fakat bugüne geldiğimizde bunun biraz daha değiştiğini görebiliyoruz. Bu farklı farklı kitleleri ilgilendiriyor. Bir arada durma, dirayetli durma, tepki gösterebilme hali bugün arttı.

Derneklerin üyesi sayısı 4 milyon azaldı

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi - STGM’den Tezcan Eralp Abay konuşmasının başında mevcut iktidar bloğunun sivil alanı birkaç boyutla ele aldığına dair değerlendirmesini paylaştı.

Abay, siyasi iktidarın sivil alanı bir kadro kaynağı olarak gördüğünü ve burada bir tekel kurma arayışı olduğunu söyledi. Abay aynı zamanda sivil toplumun hegemonya ve karşı hegemonyanın oluştuğu bir alan olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Abay’ın dikkat çektiği bir diğer nokta da sivil toplumun aynı zamanda bir iktisadi alan, kaynak transfer alanı olduğuydu. Derneklerin, vakıfların gelir tablolarına bakıldığında bu kaynak transferinin boyutlarının görülebileceğini vurguladı.

Rana Kotan gibi Abay da üyelik bildirimi konusu üzerinde durdu:

“Dernekler Kanunu değiştiğinden beri en büyük geriye sıçramanın üyelik bildirimi ile oldu. 120 binden fazla derneğin 10 milyondan fazla üyesinin kimlik bilgilerinin bildirilmesinden bahsediyoruz.”

Üyelik bildiriminin yol açacağı uzun ve kısa vadeli iki sorun olduğunu belirten Abay, kısa vadeli sorunun üyesi olunan derneğin eylemlerinden dolayı sorumlu tutulma ihtimali olduğunu belirtti. Uzun vadeli sorun ise, her derneğin üyelerini bildirmesi kamu idaresine çok geniş bir profilleme imkanı sunması olarak tanımlandı.

Derneklerin üyelerini bildirme zorunluluğu doğduktan sonra toplam üye sayısında 4 milyon azalma gerçekleşti.

“Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü dediğimiz şey Güvenlik Şube’dir”

Yurttaşlık Derneği’nden Emel Kurma Türk devlet rejiminin değişik ortamlarda ve zamanlarda adapte olarak aynı meramını güçlendirerek devam ettirdiğini söyleyerek sözlerine başladı. Kurma’ya göre bu rejimin yegane amacı, toplumun yetişkinleşmesinin engellenmesi:

“Bu yatırım, toplumun gücünü fark etmesini, inşa etmesini engellemek için yapılıyor. Resmi otorite karşısında güçlü toplumsallığını kurmuş bir toplumun yükselmemesi için uğraşılıyor. Bugün Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü dediğimiz şey Güvenlik Şube’dir.”

 


Etiketler: insan hakları
İstihdam