11/11/2013 | Yazar: Baki Uguz

Mersin LGBT 7 Renk’in, LGBT Aileleri İstanbul Grubu (LİSTAG) ve Kaos GL ile birlikte düzenlediği etkinlik Akdeniz Belediyesi Konferans Salonu’nda yapıldı.

Homofobi Karşıtları Mersin’de Buluştu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Mersin LGBT 7 Renk’in, LGBT Aileleri İstanbul Grubu (LİSTAG) ve Kaos GL ile birlikte düzenlediği “Benim Çocuğum” film gösterimi ve “Homofobi Karşıtı Buluşma” söyleşisi Cuma (8 Kasım) günü Akdeniz Belediyesi Konferans Salonu’nda yapıldı.
Etkinlikte ilk olarak "Benim Çocuğum" filmi izlendi. Filmden ardından 7 Renk Yönetim Meclisi Üyesi Gazeteci Baki Uguz’un moderatörlüğünde söyleşinin ilk bölümüne geçildi. Bu bölümde, "Benim Çocuğum" belgesel filminde yer alan LİSTAG anneleri Pınar Özer, Şule Ceylan ve Günseli Dum ile 7 Renk’ten Eirene Moon birer konuşma yaptı. Uguz söyleşiye geçmeden önce, LİSTAG annelerine, LGBT mücadelesine birer LGBT annesi olarak verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
 
“Mücadelemiz aynı zamanda kendi özgürlüğümüz için olmalı”
LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) Aileleri İstanbul Grubu (LİSTAG) annelerinden Pınar Özer, "Çocuklarımız üzerindeki baskıları fark ettikçe, kendi üzerimizdeki baskıları da fark ettik. Anladık ki mücadelemiz, sadece çocuklarımız için değil, aynı zamanda kendi özgürlüğümüz ve mutluluğumuz için de olmalı." dedi.
“El alem ne der korkusunu aşıp, çocuklarımızı koşulsuz sevdik”
Bir trans kadın annesi olan Pınar Özer, çocuğunun trans olduğunu öğrenmesinin ardından yaşadıklarını aktardıktan sonra, bugüne kadar hiçbir etkinliğe katılmadığını belirttiği kızı Ela’yı sahneye davet etti. Bu anlar etkinliğin en duygusal anlarının yaşanmasına neden oldu ve Pınar Hanım ile kızı Ela başta olmak üzere, pek çok katılımcı gözyaşlarına engel olamadı. Ela Özer, mücadelesinde kendisine verdiği desteğe gözyaşları içerisinde annesine sarılarak teşekkür etti.
 
Çocuğunun durumunu ilk öğrendiğinde şoke olduğunu aktaran Pınar Özer şöyle konuştu: “Bu durumu inkâra yöneldik. Sayısız soruyu kendimize sorduk; ’Bu hormonal, genetik ya da ruhsal bir bozukluk mu? Geçici bir ergenlik problemi mi yaşıyor? Bu bir hastalık mı? Bunu tercih mi ediyor? Neden tercih ediyor? Arkadaşlarının etkisiyle mi böyle oldu?
 
Anne veya baba olarak ihmalkâr ebeveynler miydik? Küçükken birisinin tacizine mi maruz kaldı veya başına kötü bir şey mi geldi? Onu yetiştirirken hata mı yaptık?’ Ama bu sorularımıza kendi kendimize cevap bulmamız çok zordu. Bir araya gelip konuşarak, birbirimizden ve uzmanlardan destek alarak bilgilendikçe, sorularımıza cevaplar bulduk.
 
Öğrendik ve güçlendik. ’El alem ne der’ korkusunu ve endişesini zamanla aşıp, çocuklarımızı koşulsuz sevmeyi başardık. Çocuklarımızın aile içinde ve toplumda mutlu ve saygı gören insanlar olabilmeleri için onlardan beklediklerimizden çoğunun onların iyiliği için değil; bazen bizim, çoğu zaman ise akrabalar, komşular veya toplumsal çevremizin beklentilerini karşılamak için olduğunu anlamaya başladık.
 
Ama en önemlisi, onlar üzerindeki baskıları fark ettikçe, kendi üzerimizdeki baskıları da fark ettik. Anladık ki mücadelemiz, sadece çocuklarımız için değil, aynı zamanda kendi özgürlüğümüz ve mutluluğumuz için de olmalı.”
“Amacımız ailesine açılmış eşcinsel çocukların ebeveynlerine destek vermek”
Daha sonra söz alan Şule Ceylan, "Benim Çocuğum" filminin yurt içi ve yurt dışında pek çok yerde gösteriminin yapıldığını, filmin Amerika’dan Güney Afrika’ya kadar pek çok ülkede festivallere katıldığını söyledi. LİSTAG olarak üniversitelerde panellere katıldıklarını belirten Ceylan, amaçlarının ailesine açılmış eşcinsel çocukların ebeveynlerine destek vermek olduğunu ifade etti.
 
Ceylan bir soru üzerine aralarında seks işçiliği yapan trans bireylerden hiç aile olmadığını ancak bunun kendi tercihleri değil, bu kişilerin kendilerine ulaşmaması olduğunu söyledi. Çocuğu seks iççisi olan bireylerin aileleri ile de dayanışmaya hazır olduklarını vurguladı.
 
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği’nden (CETAD) gönüllü psikiyatr ve psikologların desteğiyle her ayın ilk Perşembe akşamı 17.30’da İstanbul Şişli’de CETAD merkezinde bilgilendirme ve paylaşım toplantıları düzenlediklerini kaydeden Ceylan, Eskişehir ve İzmir’de de CETAD eğitimi almış uzmanlar tarafından toplantılar düzenlenmekte olduğunu söyledi.
“Zamanla çocuklarımız önümüzü açtı”
Şule Ceylan’ın ardından söz alan Günseli Dum ise LİSTAG hakkında bilgi verdi. 2008 yılının Mayıs ayında bir araya geldiklerini belirten Dum, "Birbirimizle görüşüp dertleşen insanlardık. Zamanla çocuklarımız, LGBT bireyler önümüzü açtı. Bir araya gelmemizin hemen ardından ilk yurt dışı toplantıya İtalya’da katıldık ve bu toplantı ufkumuzu açtı.
 
Meğerse LGBT konusunda Avrupa’daki tutum da pek farklı değilmiş. Şunu anladım ki toplumlarda azınlık olan herkese karşı bir önyargı var.
 
Hangi toplumda olursan ol, farklı olana karşı nefret söylemi üretiliyor. Bu söylemler ise nefret cinayetlerine yol açıyor. Bu nefret ailede ve okulda başlıyor. Ben buradan anne-baba olacak insanlara ve öğretmenlere seslenmek istiyorum; çocuğunuza ve öğrencilerinize, herkesin birbirinden farklı olabileceğini ve bu farklılığın normal olduğunu öğretin. Herkesin renginin, dilinin, ırkının, cinsel yöneliminin, cinsiyet kimliğinin farklı olabileceğini anlatın. Bizler, eşcinselliğin bir hastalık, sapkınlık olmadığını anlatmak için yola çıktık. Bu belgesel film ile yüzbinlerce aileye ulaştık ve ulaşıyoruz." dedi. Dum LGBT bireylere, ailelerine açıldıklarında hemen kabullenmelerini beklememelerini, kabullenme sürecinin uzun süreceğinin bilincinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
 
Söyleşinin ilk bölümünde son sözü alan 7 Renk Yönetim Meclisi Üyesi Eirene Moon ise ailesine açılma süreci ve bu süreçte yaşadıklarını paylaştı.
“Eşcinsel Gettolar Değil Kentin Tamamını İstiyoruz”
“Homofobi Karşıtı Buluşma” söyleşisinde ise Kaos GL’den Seçin Tuncel ve Evren Emre Çakmak birer konuşma yaptı. Evren Emre Çakmak, homofobi karşıtı buluşmalar hakkında bilgi verirken, bu yılki ana temanın "Eşcinsel Gettolar Değil Kentin Tamamını İstiyoruz" olduğunu söyledi. Çakmak, "Homofobiye Karşı Yerel Buluşmalar"ın cinsiyetçiliğe, militarizme, milliyetçiliğe, homofobiye ve transfobiye karşı toplumsal muhalefetin sesini yükseltmeye ve muhafazakâr tek tipleştirmeye karşı renklerin ittifakını mümkün kılmaya çalıştığını ifade etti. Seçin Tuncel de LGBT’lerin örgütlenmesinin önemine vurgu yaptı. Son olarak katılımcıların soruları yanıtlandı.
Buluşmaya siyasiler yoğun ilgi gösterdi
Etkinliğe Mersinlilerin ilgisi yoğun olurken, 200 kişilik salonda yer kalmazken etkinliği ayakta izleyenler de oldu. Katılımcılar arasında CHP Mezitli Belediye Başkan Aday Adayı Ulaş Yılmaz, CHP Mezitli Belediye Meclis Üyesi Aday Adayları Süheyla Turan ve Beril Durmaz, CHP İl Kadın Kolları yöneticileri, CHP Mezitli İlçe Kadın Kolları Başkanı Afitap Duru ve yönetimi, CHP Mezitli Eski Gençlik Kolları Başkanı Çağrı Turan, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kadın Emeği Kolektifi ve Özgürlükçü Gençlik Derneği temsilcileri ile Mersin Üniversitesi Sinema Televizyon Topluluğu da yer aldı.

Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma Yerel Etkinlikleri, Kanada Yerel Girişimler Fonu, Norveç Büyükelçiliği ve Rainbow Solidarite tarafından desteklenmektedir.

Etiketler: yaşam
İstihdam