21/05/2011 | Yazar: Kaos GL
“Normal” diye adlandırılan ve özünde hiç ama hiç kimsenin ait olmadığı, yalnızca kof bir istatistiksel kavram olan “normal”in dayatılmasıyla insanın

“Normal” diye adlandırılan ve özünde hiç ama hiç kimsenin ait olmadığı, yalnızca kof bir istatistiksel kavram olan “normal”in dayatılmasıyla insanın sıradanlaştırılmasını, giderek yok edilmesini kabul edemeyeceğim için homofobi benim meselem.”
Necmiye Alpay, Zehra F. Kabasakal Arat ve Semih Bilgen “Homofobi Neden Benim Meselem” sorusuna cevaplarını Kaos GL ile paylaştılar.
17 Mayıs Uluslararası Homofobi Karşıtı Gün'ü, “Homofobi Karşıtı Buluşma” programıyla Türkiye'ye uyarlayan Kaos GL, “homofobi kimin meselesi?” sorusunu soruyor. Farklı ayrımcılıklar arasında bağlantılar kurmaya çalışıyor. Söz konusu ayrımcılıklara karşı mücadele pratikleri ve özgürlük mücadeleleri arasında yatay ağlar örmeyi hedefliyor.
Kaos GL, homofobi ve transfobi meselesi ile seksizm, milliyetçilik, ırkçılık, militarizm arasındaki bağlantılara dikkat çekince, “Homofobi kimin meselesi?” sorusu akademide ve sivil toplumun farklı kesimlerinde sahiplenildi. Böylece Homofobi Karşıtı Buluşma'yı kendi mücadele alanlarına uyarlayarak, şehirlerinde ve kampüslerinde örgütlemek isteyen öğrenci toplulukları ve sivil toplum örgütleri ortaya çıktı. Bu sayede LGBT bireylerin henüz görünür olamadıkları şehir ve kampüslerde de homofobi meselesi tartışılabiliyor.
Necmiye Alpay, Zehra F. Kabasakal Arat ve Semih Bilgen “Homofobi Neden Benim Meselem” sorusuna cevapladılar.
Necmiye Alpay
“Homofobi, “ben her tür ayrımcılığa karşıyım” diyen herkesin meselesi, çünkü LGBTT'lere karşı ayrımcılığı besliyor. Cinsiyetçiliğin en sinsi öğelerinden biri homofobi. Erkekliği şişiren öğe.”
Zehra F. Kabasakal Arat, Siyaset Bilimi Profesörü, New York Eyalet Üniversitesi
“Homofobinin hedefi heteroseksüel normların dışında kalan kimlikler olabilir, ancak kurbanları tüm insanlığı içermekte. Çünkü homofobi, tüm ayrımcı yaklaşımlar gibi insan onurunda eşitlik ilkesini çiğnemekle kalmayıp, nefret ve şiddette dayalı bir kültürü pekiştirerek hepimizi tehdit ediyor. Dolayısıyla, homofobi benim de meselem.”
Semih Bilgen, Elektrik ve Elektronik MühendisliğiProfösörü, ODTÜ
Homofobi neden benim meselem?
İnsanoğlu hep kendisiyle başkaları arasındaki ilişkileri sorgular. Kendini başkalarıyla karşılaştırarak tanımlar. Tanımak/tanımlamak zorunlu olarak karşılaştırmayı içerir.
Bir rengi tanıdığınızda, o rengi, farklı renklerden ayırt etmişsinizdir.
Güzel tanımı, zıttı olan çirkini de içerir. Karanlık aydınlığı, sıcak soğuğu, insan, “insan olmayan”ı, yani hayvanı, bitkiyi, diğer varlıkları içerir. “Hızlı koşan”, “yüzme bilmeyen”, “esmer”, “sarışın” vb her sınıflandırma, kaçınılmaz olarak “öteki”ni, o sınıfa ait olmayanı da tanımlar.
Düşünmek, ayırt etmektir – bu zorunlu.
Ama insanoğlu, ayırt ettiğinde çoğu zaman sıralamaya da koyar. Çoğu insan aydınlığı karanlığa, zenginliği fakirliğe, güzeli çirkine yeğler.
Irkçılık, baskı, giderek zulüm de işte burada başlar.
Ari ırkı tanımlayan, ari olmayan ırkları küçümser.
Beyaz ırktan olan, yüzyıllar boyunca kara ırktan olanı ezmeyi hak görmüştür, olağan karşılamıştır.
Bey, köleyi, patron işçiyi, erkek kadını, büyük küçüğü ezmekten kaçınmaz.
Patron tarafından ezilen işçi, evinde karısına, çocuğuna dünyayı dar ederken kendi ezilmişliğinin acısını kendi ezebildiklerinden çıkartır. Babasından dayak yiyen çocuğun arkadaşlarına eziyet etmesi insanlık kadar eski öyküdür.
***
İşte “insan olmak” derken bilgeliği, olgunluğu ve ezmenin ezilmenin olmadığı bir dünyayı kast ediyorsam, farklılıkları tanımakla farklı olanı aşağılamak arasındaki ayrımı görmek zorunda olduğum için homofobi benim meselem.
Sınıfsal, ırkçı, milliyetçi, cinsiyetçi şiddetin, cinsel kimliklere hoşgörüsüzlüğün olmadığı bir dünya düşlediğim için homofobi benim meselem.
Olağan olanın, çoğunluğun, azınlık üzerinde hiçbir üstünlüğü olmadığını bildiğim için homofobi benim meselem.
Hele hele “demokrasi” kavramını en ilkel biçimde “çoğunluk diktası” olarak algılamadığım için homofobi benim meselem.
“Normal” diye adlandırılan ve özünde hiç ama hiç kimsenin ait olmadığı, yalnızca kof bir istatistiksel kavram olan “normal”in dayatılmasıyla insanın sıradanlaştırılmasını, giderek yok edilmesini kabul edemeyeceğim için homofobi benim meselem.”
Etiketler: yaşam