29/02/2008 | Yazar: Umut Güner

Erman Toroğlu’nun Hürriyet gazetesindeki ‘Gece Golleri’ başlıklı yazısında futbolc

Homofobinin kalesine gol atmak Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı Erman Toroğlu’nun Hürriyet gazetesindeki ‘Gece Golleri’ başlıklı yazısında futbolcu eşcinsellerin seksten başka bir şey düşünemeyecekleri yorumuna karşılık Umut Güner yazdı. Güner’e göre Toroğlu küresel yalanların arkasına saklanıyor.

Erman Toroğlu, 27 Şubat 2008 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan ‘Gece Golleri’ başlıklı yazısında, eşcinsellik ve futbol üzerine Aristo mantığını bile kullanmaya gerek duymadan çürütülebilecek önermelerde bulundu. Toroğlu, eşcinsel erkek ve kadınların durmadan seks düşündüklerine, hatta düşünmekle kalmayıp sürekli icraat halinde oldukları bilgisine kendini öyle inandırmış ki, gey futbolcuların kampta rahat durmayacağını, sürekli sevişeceklerini söylüyor.

Toroğlu bununla da yetinmeyip ‘eşcinsel erkekler, bütün erkekleri seksi bulur ve hepsiyle sevişmek isterler, iki eşcinsel bir araya geldiğinde sevişmeden durmazlar’ deyip küresel yalanlarını dolaşıma sokuyor.

Sayın Toroğlu başkalarının seks hayatı ile neden bu kadar ilgileniyor bilmiyorum. Mesela ben ‘futbolcular eşcinsel olsalar ne olurdu’, ‘kapıcılar biseksüel olsaydı ne olurdu’ gibi başkalarının cinselliği üzerinden seksi düşünmüyorum. Seks özel bir şeydir. Seks üzerinden paranoya teorileri üreterek haber yorumu yapılmaz, politika yapılmaz, siyaset yapılmaz. Sadece homofobi ve transfobi körüklenir.

Türkiye’de futbolcuları magazin dünyası bilgileriyle kamptan kaçan, çapkınlık yapan delikanlılar olarak tanımıyor muyuz? Bir futbolcunun hangi golü attığından çok hangi mankenle yakalandığıyla ilgili değil miyiz? Bu o futbolcuyu daha popüler hale getiren ve o daha meşhur olup para kazanırken de taraftarları gurur duymuyor mu?

Burada ise üçüncü ‘küresel’ yalan devreye giriyor: Cinsellik iyi bir şeydir. Heteroseksüel bir kadın veya erkek cinsellikten bahsetmiyorsa ve cinselliğini yaşamıyorsa bu ‘kötü bir şeydir’. Ama eşcinsel birey yaşıyorsa kötüdür. Bu da egemen kültür ile azınlıkta kalan bireyler arasındaki en yaman çelişki. Egemenler yaparlarsa iyi olur, azınlıklar yaparsa kötü olur, daha kötüsü tu kaka olur. Bu da aslında homofobimizin ne kadar ikiyüzlü olduğunu gözler önüne seriyor.

Cinsel yönelim konusunun faydaları ve zararları tartışılır. Heteroseksüellik ne kadar faydalı ise eşcinsellik de o kadar faydalıdır. Ama zararlı olan bir şey biliyorum; o da, homofobi. Bulaşıcı bir hastalıktır. Tedavisi mümkündür. Ve sanırım sizin homofobiniz size rahat vermiyor.

Homofobi hastalığı ile baş etmenin en kolay yollarından biri, hayatınızın her alanında eşcinsel, biseksüel kadın ve erkeklerin var olduğunu, ancak sizin gibi önyargılı insanlar olduğu için kendilerini ifade edemedikleri gerçeği ile yüzleşmektir. Homofobiyle yüzleşmek kimseye bir zarar getirmedi şimdiye kadar. İnadına bu yüzleşmekten kaçmak bireye ve topluma zarar verdi. Sizin görmezden geldiğiniz eşcinsel ve biseksüel insanlar yok olmayacaklar, var olacaklar ve var olmaya devam edecekler. Her meslekten, her memleketten, her yaştan eşcinsel ve biseksüel kadın ve erkekler vardır. Sizin tuttuğunuz takımında gey, lezbiyen, biseksüel taraftarları vardır.

Son olarak, ben birinin seks hayatıyla ne zaman ilgilenirim diye düşünüyorum. Tek bir cevabı var: Aşık olduğum ve o kişiyle yatmak istediğim zaman. Sağlıklı cinsel yaşamı olan bireylerin de sadece kendi yatak odaları ile ilgilenmeleri gerekir. Bir başkasının kiminle yattığı ve yatma ihtimali üzerinden değil.

Erman Toroğlu ne demişti:

GAY futbolcular konusu zaman zaman Türkiye'de de konuşuluyor. Olaya basit mantıkla bakarsanız, genelde oran neyse, futbolcuda da o kadardır. Herkesin özel hayatı kendini ilgilendirir. Yalnız, benim anlamadığım bir şey var.

Bazı büyük spor yazarları (!) maça gitmeden, evde yatarak, televizyon seyrederek veya viski ve şarap içerek, yaptıklarının ne kadar ulvi, ne kadar muazzam olduğunu satır satır yazıyorlar.

Gene, futbolun dışında bazı yazarlar, bazı kalemler gay olmanın veya lezbiyen olmanın neredeyse faydalı bir şey olduğunu bunların rahat rahat kendilerini açıklamaları gerektiğini ve bunlara sonsuz müsamaha gösterilmesi gerektiğini, bu gay'liğin ve lezbiyenliğin neredeyse ne kadar faydalı bir şey olduğunu yazıyorlar, söylüyorlar.

Genel bakışı bırakın, ben size bir detay sorayım bakayım, ne cevap vereceksiniz.

Rahat dururlar mı?

Futbol takımları kampa girerler. Neden? Kendilerine daha iyi bakmak için maça daha iyi hazırlanmak için. Bu kampa girdiklerinde futbolcuların sevgilileri veya eşleri kampa alınmazlar. Yani onlarla aynı yatağa girmezler. Peki, iki gay futbolcu bu girilen kampta rahat dururlar mı? O kamp, hedefine ulaşır mı? Belki, gay iki futbolcu için hedefine fazlasıyla ulaşabilir o kamp. Ama takım için ne olur? Onu bilemem. Onlar birbirlerine gol atmaktan belki de rakip takıma atılacak gol kalmayabilir.



Etiketler: yaşam, spor
nefret