22/05/2009 | Yazar: Kaos GL

LGBT Hakları Platformu, Hakem Halil İbrahim Dinçdağ için destek eylemi yapıyor.

LGBT Hakları Platformu, Hakem Halil İbrahim Dinçdağ için destek eylemi yapıyor.

22 Mayıs Cuma günü saat 18:00’de,  Taksim Tramvay Durağında bir araya gelecek olan Platform üyeleri, ‘hakem Dinçdag’a destek olmak ve homofobiyi saha dışı bırakmak için’ kırmızı kart gösterip düdük çalacaklar.

İzmir Siyah Pembe Üçgen Derneği, Kaos GL Derneği, Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği, MorEL Eskişehir LGBTT Oluşumu, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği ve Piramid Diyarbakır’dan oluşan LGBT Hakları Platformu destek eylemi için çağrıda bulundu:
 
‘12 yıldır hakemlik yapan Halil İbrahim Dinçdağ, cinsel yönelimi nedeniyle askerlik yapamadığı için mesleğinden olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Kişisel bilgileri basına sızdırılarak hedef gösterildi, özel hayatı ihlal edildi.
 
Eşcinsellik suç ya da hastalık değildir, hiçbir mesleği yapmaya engel olmaz. Hastalık olan, yaşam hakkımızdan çalışma hakkımıza en temel haklarımızı gasp eden homofobidir.’
 
"Lütfen yapılan haksızlıklara karşı, ne yanlış yapılıyorsa dik durun. Bunun hata olduğunu söyleyin. Bildiğiniz doğruları söyleyin." 

12 yıldır futbol hakemliği yapan Halil İbrahim Dinçdağ’ın cinsel yönelimi, çalıştığı kurumca rızası dışında basına ifşa edildi. Ardından ‘gey hakem’ haberleri gündemi kapladı ve ‘hakemlik yapsın mı yapmasın mı’ tartışmalarına maruz kaldı.  
 
33 yaşındaki hakem Halil İbrahim Dinçdağ, eşcinsel olduğu için meslekten atılmak istenmesine karşı hakkını sonuna kadar arayacağını ilan etti ve bir televizyon programında kimliğini açıklayarak cinsel yönelimine sahip çıktı.
 
Televizyonda açık kimliğiyle konuşan hakem Dinçdağ, çocukluğundan beri hayalinin maç spikeri olmak olduğunu, 1996 yılından bu yana hakemlik yaptığını belirtip, "Özel hayatımı asla görevime yansıtmadım" dedi.

Ailesi için çok zor bir dönemin başladığını ancak kendi durumunun da zor olduğunu anlatan Halil İbrahim Dinçdağ, meslektaşlarına, ‘Lütfen yapılan haksızlıklara karşı, ne yanlış yapılıyorsa dik durun. Bunun hata olduğunu söyleyin. Bildiğiniz doğruları söyleyin." dedi.
 
Hakem derneğinden destek

Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD), basın ve yayın organlarında yer alan ''eşcinsel hakem'' olayını, yazılı ve görsel medyaya servis yapan kurum ve kişileri nefretle kınadıklarını bildirdi.
 
Yaşadığı mağduriyete ve hukuki haklarının gasp edilmesine cesur bir şekilde karşı çıkan ve yasal haklarını arayan bir hakemin, her şeyden önce bir insan olduğu unutularak, toplum önünde bazı kişi ve spor yorumcuları tarafından kişilik haklarına saldırıya varan şekilde rencide edici sözlerle gündeme taşınmasının hayretler içinde gözlemlendiği ifade edilen açıklamada, şunlar belirtildi:
 
''Evrensel insan haklarıyla bağdaşmayan, ciddi hiçbir inceleme yapılmadan ve somut hiçbir dayanağı olmaksızın, Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu'nca verilmiş olan (hakemlik yapamayacağı) yönündeki kararın ortadan kaldırılması ve üyemizin müktesep haklarının kendisine iade edilerek mağduriyetinin giderilmesi amacıyla tüm hukuki müracaat ve girişimlerde bulunulacaktır. Nitekim Türkiye Futbol Federasyonu resmi internet sitesinde 15 Mayıs tarihinde (Sağlık Sorunu dışında askerlikten muaf olanlar hakemlik yapabilir) başlığı altında yayınlanan haberle de Merkez Hakem Kurulu tarafından alınan kararın ne kadar yanlış bir karar olduğu teyit edilmiştir.’

''Üyemiz asla yalnız bırakılmayacaktır''

''Derneğimizin Genel Sekreteri ve aynı zamanda Hukuk Danışmanı Avukat Murat Söylemez tarafından üyemiz için gerekli tüm işlemler yapılmakta olup, konu hassasiyetle takip edilmektedir. Üyemizin haklarının korunması ve mağduriyetinin giderilmesi için derneğimizin tüm imkânlarıyla kendisine destek verilmeye bundan sonra da devam edilecektir. Camiamıza uzun yıllar hizmet etmiş olan üyemiz, gerek derneğimizce gerekse de Türk futbol hakem ve gözlemci camiası mensuplarınca asla yalnız bırakılmayacaktır.'' 

DTP ve CHP ayrımcı uygulamayı Meclis’e taşıdı

DTP Diyarbakır Milletvekili ve İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Akın Birdal, LGBT yurttaşlara yönelik nefret suçları ve cinayetlere ilişkin TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde, eşcinsel olduğu için ayrımcılığa uğrayan hakem Halil İbrahim Dinçdağ’ın durumunu da sordu.
 
‘Yıllardan beri hakemlik yapan bir yurttaşımız, cinsel yöneliminden dolayı açıkça bir ayrımcılığa uğrayarak, askerlik yapmadığı gerekçesi ile hakemlikten uzaklaştırılmıştır. Bu durum hem ayrımcılık yapıldığına ilişkin bir örnek hem de insan haklarının doğrudan çiğnenmesi anlamına gelmektedir. Gerek uluslararası hukuk ve sözleşmeler gerekse de Anayasa ve yasalarla belirlenen eşitlik ve ayrımcılık yapılamaz ilkesi bir yönetmelik gerekçe gösterilerek açıkça ihlal edilmektedir.
 
Bu çerçevede konuyla ilgili olarak;
 
"Eşcinsel olduğundan dolayı hakemlik görevinden alınan yurttaşımızın işine geri dönmesi söz konusu mudur?"
 
"Hakemlikten alınmasının gerekçesini oluşturan talimat/genelgenin değiştirilmesi düşünülmekte midir?"
 
CHP'li Sevigen de hakeminin durumunu Meclis’e sordu

Sevigen, Devlet Bakanı Faruk Özak'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru önergesinde, 12 yıllık futbol hakemi Halil İbrahim Dinçdağ'ın, cinsel yöneliminden dolayı kendisine görev verilmediği için Türkiye Futbol Federasyonu'na yazdığı dilekçenin, daha sonuçlanmadan basına sızması nedeniyle televizyona çıkıp açıklama yaptığını ve bunun da mağduriyetine neden olduğunu ifade etti.

Mehmet Sevigen, önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:

‘Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere, tıp camiası 'eşcinsellik, bir hastalık ya da rahatsızlık değildir' şeklinde karar vermişken, bu hakeme hâlâ görev verilmemesini doğru buluyor musunuz?

Çalıştığı dönemde çok başarılı olan ve hiç bir hatası olmayan, hayatını spora adadığını ve özel yaşamını görevine yansıtmadığını belirten, olayın çıktığı günden beri çalışamayan hakemin maddi ve manevi zararlarının bedelini kim, nasıl ödeyecek?

Medeni cesaret göstererek kimliğini açıklayan hakeme insan hakları adına sahip çıkmayı düşünüyor musunuz?

Klasman belirleme sınavlarına giremediği için mağdur olan Halil İbrahim Dinçdağ ve onun gibi çeşitli sebeplerden dolayı sınava girme hakkını kaybeden hakemlere, bir defaya mahsus olmak üzere sınavlara girme hakkı vermeyi düşünüyor musunuz?

Toplumda kendini gizlemeye çalışan, mesleğinde çok başarılı olmuş, ancak sırf cinsel yöneliminden dolayı başarılı olduğu mesleğini yapamayan kaç kişi vardır?’
 
Sorunun adı konulsun: ‘Çalışma hayatında cinsel yönelim ayrımcılığı’

Fırat Söyle (Lambdaistanbul Derneği’nin avukatı):

‘İngiltere gibi kimi Avrupa ülkelerinde bundan 3-5 yıl öncesine kadar eşcinsellerin işten atıldığını görmek mümkündü. Ama artık kanıksandı sanıyorum bu durum. Toplumda zaten çok fazla eşcinsel var oldu artık. Örneğin İngiltere’de yaşayan eşcinsel arkadaşlarım hiç farklı algılanmıyorlar. Dolayısıyla işlerini aksatmadıkları ve işlerini iyi bir şekilde yerine getirdikleri sürece de her çalışan gibi bir sorunla karşılaşmıyorlar. Eşcinsellere daha pozitif bakılmaya başlandığını ve hoşgörünün arttığını söylemek mümkün. Ancak önceki yıllarda, eşcinsellik bir şantaj olarak kullanılıyordu. Yine bir bakanın eşcinsel olduğunu kanıtlayan görüntüler ele geçirilince, bunu ona karşı bir şantaj olarak kullanıp, rüşvet istediler. Sonrasında ise istifaya zorlandı. Toplum baskısı geçmiş yıllarda bugüne nazaran daha fazlaydı. Ancak bugün, işini doğru yapıp yapılmadığına bakılıyor. Ayrım yapılmaması gerektiğine inanıyor insanlar. Yani, eşcinsel olduğu açıkça ortaya çıkmış olsa bile yaklaşımlar olumlu. Türkiye’de ise, eşcinsel olduğu ortaya çıkmadığı, bunu söylemediği sürece bir sorun yok. Zaten gerek futbolcu olsun, gerek iş adamı olsun o kadar çok eşcinsel var ki. Ancak onlar da işlerini yürütüyorlar. Eşcinsel olduğu için bir insanın işini engellemek anlamsız geliyor bana. Zaten eşcinsellik bir küfür olarak kullanıldığı sürece günümüzde hâlâ, bu sorun ortadan kalkmayacak gibi görünüyor.’
 
Ali Erol (Kaos GL):

‘Tüm Dünyada futbol atmosferine maço kültürün hâkim olduğu bilinir. Türkiye’deki bu gelişmeye herhalde en çok bugüne kadar, hoyratça ‘ibne hakem!’ diye bağıranlar şaşırmışlardır. ‘İbne’ küfrüne maruz kalan hakemler gerçekte ‘öyle’ yani eşcinsel oldukları bilinmez, ‘eşcinsel’ olmaları gerekmez. Şimdi ise tam da eşcinsel olduğunu gizlemeyen bir hakem çıkıyor ve ilgili taraflar ‘ibne hakem!’ diye konuyu kapatamayacaklarını görüyorlar.
 
Konuyu ‘hassas’ diye kapatmayıp sorunun adını koymanın zamanı geldi. Bu durum çalışma hayatında cinsel yönelim ayrımcılığıdır. AB sürecinde öncelikli bir düzenleme şartı olduğu halde yıllardır bu konu görmezden gelinmiş ve çalışma hayatında cinsel yönelimlerinden dolayı ayrımcılığa uğrayan çalışanlar haklarını arayamamıştır. Cesaretinden dolayı kutlamayı hak eden hakem söylediği gibi hakkını aramada kararlı davranırsa kesinlikle maruz kaldığı ayrımcılığa karşı haklı bulunacaktır.
 
Diğer taraftan Türkiye’nin asıl ‘hassas’ konusu olan askerlik meselesinde de artık kolun kırılıp yen içnde kalamadığı anlaşılıyor. Hayat değişiyor ama askeriye 70’li yılların öncesinden kalan askeri sağlık yasalarıyla devam etmekte ısrar ediyor. Bu durum toplumdaki ikili yasal uygulamadan dolayı hakem örneğinde olduğu gibi sorunlara yol açıyor. Askeri kanunlar ile çalışma hayatı kanunları birbirine paralel şekilde yeniden düzenlenmesi kendisini dayatıyor.
 
Acil olarak AB sürecinde sürüncemede bırakılan çalışma hayatında cinsel yönelim ayrımcılığı düzenlemesi yapılmalı. Böylece insanların sırf cinsel yönelimlerinden dolayı mesleklerinden olmasının önüne geçilmeli.’
 
Bu haberin hazırlanmasında Hürriyet ve Habervesaire’den yararlanılmıştır. 


Etiketler: yaşam, spor
nefret