19/07/2022 | Yazar: Yıldız Tar

İHD Ankara Şubesi, Onur Yürüyüşü’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin basın toplantısı yaptı: Bu sene Onur ayında gerici grupların da saldırılarıyla şiddet sarmalı çok ciddi boyutlara ulaştı.

İHD Ankara: Onur Yürüyüşü’nde polis ve İslamcı elbirliğiyle saldırdı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, 2. Ankara Onur Yürüyüşü’ndeki polis şiddetine ilişkin bugün (19 Temmuz) basın toplantısı düzenledi.

İHD’nin yanı sıra 17 Mayıs, GALADER, Pembe Hayat ve Kaos GL’nin de katıldığı basın toplantısında Ankara Şube yöneticisi Tunahan Gözlügöl, “Sağ muhafazakarlık gün geçtikçe yaşam alanımıza sızmaya ve doğrudan saldırıya gücünü arttırarak devam ediyor” dedi ve ekledi:

“Bu devamlılık hali süreğen bir hal aldıkça en genelden özele hak ihlalleri ciddi oranlara ulaşıyor. Bütün azınlıklar bu hak ihlalleri ile karşılaşırken azınlığın azınlığı konumundaki LGBTİQ+’lar bu hak ihlallerine her alanda, her koşulda karşı karşıya kalıyor. Ankara’da her kesim için eylem hakkı ve ifade özgürlüğü ciddi bir şekilde ihlal ediliyorken LGBTİQ+’lar için bu durum daha da problematik olmaktadır.”

ODTÜ Onur Yürüyüşü

Gözlügöl, bu sene onuncusu düzenlenen ODTÜ Onur Yürüyüşü’nün de yasaklandığını hatırlattı. Yürüyüşte yaşananları şöyle sıraladı:

“Atılan mailde herhangi bir delil sunmadan yürüyüş güvenlik gerekçesiyle yasaklanmıştır. Bu maili tanımadıklarını açıklayan ODTÜ LGBTİQAA+ Dayanışması 10. ODTÜ Onur Yürüyüşü’nü 10 Haziran 2022 tarihinde 17.30 sularında barışçıl bir şekilde başlattı. Fizik çimlerinden başlayan yürüyüş inşaat mühendisliği bölümüne kadar hiçbir güvenlik sorunu olmadan devam etti. İnşaat mühendisliğine gelindiği sırada kitlenin çok üstünde bir sayıyla Ankara emniyeti herhangi bir ikaz yapılmaksızın kitleye müdahalede bulundu. Kitle dağılmasına rağmen dağılan her grubun arkasından polis kitleleri kovalamaya ve gözaltına almaya başladı. Kovalama hali kampüsün tamamına yayılmış halde akşam saatlerine kadar devam etti. Gün boyu 38 öğrenci işkenceyle gözaltına alındı. Bütün gözaltılarda işkence izleri mevcut olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca gözaltına alınan bir öğrencinin kafası merdiven basamağına vurulmak suretiyle kafasında dikiş atılacak derecede yarık oluştu. 11 Haziran sabah saatlerine kadar devam eden gözaltı işlemleri öncesi gözaltına alınan 38 kişi ter kelepçeyle bekletildi. Birçok kişi gözaltına alınmasa dahi ciddi bir şekilde şiddete maruz kaldı. Yine ODTÜ’de Çevre Topluluğu tarafından yapılmak istenen “İklim Krizi, Toplumsal Cinsiyet ve Cinsel Sağlık – Queer Ekoloji, Ekofeminizm” başlıklı etkinlik rektörlük tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin yasaklandı. Daha önce birçok etkinlik yapmış ve bu etkinlikleri yasaklanmamış Çevre Topluluğu bu yasağı tanımayarak etkinliklerini gerçekleştirdi. Bu yasaklama topluluğu örgütlenme hakkına, ifade özgürlüğüne ve toplantı hakkına dönük bir saldırıdır.”

Ankara Onur Yürüyüşü

LGBTİQ+ mekan ve etkinliklerine polis baskınlarına da dikkat çeken Gözlügöl, Ankara Onur Yürüyüşü’nde yaşananları ise şöyle aktardı:

“5 Temmuz 2022 günü ikincisi yine Tunalı Hilmi Caddesi’nde düzenlenen Ankara Onur Yürüyüşü başka şehirlerde olduğu gibi şiddetli müdahale ile karşı karşıya geldi. Yürüyüş öncesi çeşitli İslamcı gruplar yürüyüşe dönük saldırı çağrısı yaptığı da gözlemlenmiştir. Yürüyüş sırasında özellikle Tunalı Hilmi Caddesi üzerinde yoğun olarak konuşlanan İslamcı grupların polis ile birlikte göstericilere saldırdığı görülmüştür. Farklı kollardan Kuğulu Park’ta bir araya gelmeye çalışan LGBTİQ+’lar alana ulaşamadan şiddetle gözaltına alındı. Birisi İHD Ankara Şube yöneticisi olmak üzere 42 kişi işkenceyle gözaltına alındı. İlk olarak J. F. Kennedy Caddesi üzerinde bir araya gelebilen LGBTİQ+’lar polisin şiddeti ile karşı karşıya kaldı. Kitleye müdahale eden polisin tekme, yumruk atarak; sözlü, fiziksel tacizde bulunarak; hakaret ederek; orantısız güç kullanarak ve LGBTİQ+ bayraklarına dönük kriminalize edici, aşağılayıcı hareketlerde bulunarak görev ilkelerini ihlal ettiği gözlemlenmiştir. Ayrıca yine J. F. Kennedy civarında bir kafe emekçisi ve sokaktan geçen 2 sivil darp edilerek gözaltına alınmıştır. Eş zamanlı olarak İslamcı grupların çevreye dönük saldırılarına karşı çıkan vatandaşa İslamcı gruptan kişiler saldırdı. Mağdur vatandaş saldırıya uğramasına rağmen polis tarafından işkenceyle gözaltına alındı. Kuğulu Park’a doğru Tunalı Hilmi Caddesi üzerinden yürüyüşe geçen bir başka gruba polis ile birlikte İslamcı grup saldırmıştır.”

En temel haklar ihlal edildi

İHD Ankara Şube yöneticisi olarak alanda olan Tunahan Gözlügöl, kendisinin bir grup polis tarafından tekme ve yumruk fiziksel, hakaret ve aşağılayıcı sözlerle sözlü tacize maruz kaldığını, ters kelepçe uygulandıktan sonra uzunca bir süre bu şekilde sokak ortasında bekletildiğini söyledi ve ekledi:

“Gözaltı aracına götürülürken sözlü ve fiziksel şiddet devam etmiştir. Gözaltına alınan herkesin telefonları ve kimlikleri tutanak tutulmaksızın, hukuksuz işlem ile zorla alınmıştır. İlk sağlık kontrolü için götürüldükleri Gazi Mustafa Kemal Hastanesi’nde uygulanan şiddet devam etmiş ve hastane işlemleri bir buçuk saat kadar geciktirilmiştir. Bu süre boyunca gözaltına alınan herkes ters kelepçeli olarak bekletilmiştir. Gözaltı işlemleri sonrası altışar altışar bırakılmasına ve bırakılan gruplar arasında uzun süreler olmasına rağmen, daha yakında hastaneler de mevcutken gruplar “hastaneler müsait değil” bahanesiyle Sincan, Pursaklar, Dikmen gibi şehir merkezinden uzak hastanelerden bırakıldılar.”

Her yıl onur ayında ciddi şiddet sarmalları yaşanırken bu sene onur ayında İslamcı grupların saldırılarıyla şiddet sarmalının ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çeken Gözlügöl, “Yapılan etkinliklere dönük müdahaleler sonucu birçok kişinin beden bütünlüğüne dönük fiziksel ve sözel saldırılar gerçekleştiği, bu kişilerin en temel haklarının emniyet, rektörlük, valilik vb. tüzel kişiler ve bu tüzel kişilerin önlem yetersizliği sebebiyle çeşitli politik gruplar tarafından ihlal edildiği ve birçok kurumun bu hukuksuzluklardan ve hak ihlallerinden geri dönülmesi için yapılan çağrıların ve başvuruların yok sayıldığı derneğimiz tarafından gözlemlenmiştir” dedi.

Gözlügöl açıklamayı şöyle sonlandırdı:

“Türkiye Cumhuriyeti devletinin taraf olduğu, Anayasanın 94. Maddesiyle normlar hiyerarşisinde kanun üstünde tutulan temel hak ve özgürlükleri koruyan uluslararası anlaşmalar doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti devletinin herhangi bir hukuki işlem başlatmadığı gibi yapılan açıklamalarla bu ihlallerin desteklendiği yine derneğimiz tarafından tespit edilmiştir.”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
nefret