15/09/2023 | Yazar: Yıldız Tar

İHD Ankara Şubesi’nden nefret mitingi ve miting çağrısının kamu spotu olarak yayınlanmasına kınama: Haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Varoluşumuz yasaklanamaz!

İHD Ankara Şubesi: 17 Eylül mitingi nefret suçudur, insan olmayı protesto edemezsiniz! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, LGBTİ+’ları hedef alan nefret mitingi ve bu mitinge çağrının kamu spotu olarak yayınlanmasını kınadı. Şube binasında yapılan basın açıklamasına Kaos GL, 17 Mayıs, ÜniKuir, Kırmızı Şemsiye ve Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER) de katıldı.

İHD adına basın açıklamasını Ankara Şube Eş Başkanı Aslı Saraç okudu. “Nefret söylemi ve ayrımcılığa hayır” diyen Saraç, çok uzun süredir LGBTİ+’lara nefret söylemi ve uygulamalarını içen bir politikanın hüküm sürdüğünü vurguladı. Açıklamanın tam metni şöyle:

“Nefret Söylemi ve Ayrımcılığa Hayır!

“Yaşadığımız coğrafyada, çok uzun bir süredir LGBTİ+’lara karşı nefret söylemini ve uygulamalarını içeren bir politika hüküm sürmektedir.

“Devletin en üst birimleri bu konuda açıkça ayrımcılık içeren ötekileştirici ve nefret örgütleyici açıklamalar yapmaktadır.

“Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendi iç hukukuna da aykırı olan bu açıklamalar yine Türkiye Cumhuriyeti devletinin altında imzası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de açıkça aykırılık oluşturmaktadır.

“Türk Ceza Kanunu’nun 122. Maddesi her türlü ayrımcılığı yasaklamaktadır. Yine Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesi halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek ve aşağılamayı suç saymaktadır.         

“Anayasanın 90. Maddesiyle iç hukukun da üzerinde kabul edilmiş olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. Maddesi de ayrımcılığı açıkça yasaklamaktadır.

“Bütün bu iç hukuk ve uluslararası hukuk düzenlemeleri ve sözleşmelerine rağmen Türkiye Cumhuriyeti devletinin yöneticileri açıkça bu maddeleri, sözleşmeleri ihlal eden açıklamalarına devam etmektedirler. 

“Son günlerde RTÜK kararıyla televizyonlarda yayınlanması amaçlanan bir kamu spotu hazırlanmıştır. Bu kamu spotunun açıkça LGBTİ+’lara karşı nefret örgütlemek adına hazırlandığı ortadadır. Yine 17 Eylül’de Saraçhane’de yapılacak mitingde bu kamu spotu nefretin örgütlenmesinde ayrı bir araç olacaktır.

“Cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimler; yöneticilerin desteklemediği bir görüş, hoş karşılanmayan bir eylem ya da toplumsal normlardan "sapma" gibi ele alınamaz ve protesto edilemez. İnsan olmayı protesto edemezsiniz. Bu ‘protesto hakkı’ değil nefret suçu ve ayrımcılıktır.

“Nefret saldırılarının en yoğun yaşandığı bir coğrafya olan Türkiye’de bu nefret mitinginin devlet tarafından alenen desteklenmesi, toplumsal hoşgörüye bir saldırı niteliği taşımaktadır. Bu tür eylemler nefreti körüklemeye, şiddeti arttırıp olağanlaştırmaya zemin hazırlar.

“Dün Madımak katliamı davasını düşürenler katliamın savunucularını vekillik, dokunulmazlık gibi vasıflarla cesaretlendirmişti, şimdi aynı zihniyet LGBTİ+ nefretini başat propaganda aracı olarak kullananları devlet kanalıyla destekliyor

“Söz konusu kamu spotunu ve odak haline getirilen LGBTİ+ nefretini protesto etmek için RTÜK önünde yürüyüş düzenleyen LGBTİ+lar ve hak savunucuları polis işkencesiyle gözaltına alındı.

“Bu gözaltılar ve işkence bize bir kez daha gösterdi ki, devlet eliyle desteklenen bu nefret, zaten orantısız güç kullanan kolluk kuvvetlerini tekrardan cesaretlendirmiştir. Hali hazırda yaşam güvenliği tehlikede olan LGBTİ+lar “benim esnafım işini bilir” politikası ile yeniden tehlike altına itilmiştir. Devlet tüm vatandaşların can güvenliğinden sorumludur.

“Türk televizyon kanallarında, çocukların izleyeceği saatlerde yayınlanan dizilerin içeriğinde ve haber bültenlerinde, şiddet, kan, silah ve tecavüz sahneleri sansürsüz yayınlanırken, varoluşsal bir yaşam formunu “zararlı” diye göstermek her şey bir yana izansızlıktır.

“Bizler İnsan Hakları Derneği olarak gerek devlet dilinin bu denli ötekileştirici ve ayrımcılık içeren açıklamalarını ve uygulamalarını gerekse mitingde dile getirilecek olan nefret içerikli söylemleri protesto ediyoruz.

“Bu ıslak imzalı nefret karşısında geri adım atmayacağız, devlet onaylı bu nefret ağına geçit vermeyeceğiz. Toplumda uyandırılmak istenilen nefretin tam karşısında, insan haklarının ve yaşam haklarının yanındayız.

“İnsan hakları savunucuları olarak LGBTİ+ yurttaşlara karşı yürütülen ayrımcılık ve nefrete sonuna kadar karşı çıkacağımızı bir kez daha dile getiriyoruz. Toplum bizden başkası değil, toplum biziz! Haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Varoluşumuz yasaklanamaz.”

"Bir gün bu devlet tüm LGBTİ+'lardan özür dileyecek"

Saraç’ın ardından GALADER’den Nedime Erdoğan söz aldı. “Biz ebeveynler olarak çocuklarımızın yanındayız ve yanlarında durmaya devam edeceğiz” diyen Erdoğan, nefret mitingi çağrısı yapanlara seslendi:

“Belli ki çocuklarımız hakkında hiçbir şey bilmiyor, yalanlar söylüyorsunuz. Bize gelin, bizden duyun, anlatalım. Çocuklarımız, eşit haklara sahiptir. Çocuklarımızı hedef almayın.”

17 Mayıs Derneği’nden Anjelik Kelavgil ise, “Bir gün bu devlet tüm LGBTİ+’lardan özür dileyecek. Bu ayıba karşı bugün herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz. Devlet vergi veren, bunun karşılığında nefret alan insanlarız. Bu ülkeyi cennete çevirmek de cehenneme çevirmek de bizim elimizde. Biz, cennete çevirmeye adayız” dedi.


Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları
İstihdam