19/07/2018 | Yazar: Kaos GL
Anayasa’sında cinsel yönelim temelli ayrımcılığı yasaklayan ikinci dünya ülkesi olan Fiji bunu nasıl başardı?

Anayasa’sında cinsel yönelim temelli ayrımcılığı yasaklayan ikinci dünya ülkesi olan Fiji bunu nasıl başardı?
Fotoğraf: Fiji’de Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi Karşıtı Gün için açılan stand
Dünyanın tüm bölgelerinde parlamenterler, LGBTİ+’ların içerilmesini ve insan haklarını geliştirecek somut adımlar atmak adına bir dizi strateji uyguluyor. Bu stratejilerin sonucunda LGBTİ+ haklarında önemli kazanımlar elde edilebiliyor. Fiji bu ülkelerden biri.
Okyanusya'da bulunan bir ada ülkesi olan Fiji, Güney Afrika’dan sonra, Anayasa’sında cinsel yönelim temelli ayrımcılığı yasaklayan ikinci dünya ülkesi oldu.
Fiji cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik her türlü ayrımı 1997 yılında yasakladı ancak ülkenin ceza yasasında birçok eski Britanya sömürgesinde olduğu gibi eşcinsel ilişki ceza gerektiren suçlar olarak yer aldı. Hatta 2005 yılında 2005’te iki erkek kendi rızaları ile girdikleri cinsel ilişki nedeniyle hüküm giydi.
2009 yılında bu cezalar yüksek mahkeme tarafından anayasada teminat altına alınan özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi nedeniyle bozuldu. Böylece eşcinsellik Fiji’de suç hâline gelmekten çıktı.
Fiji Anayasa’sı 2006 darbesinin uygulamadan kaldırıldı. Geçici hükümetin çıkardığı kararnamelerden bazıları, ayrımcı “doğal düzene aykırı cinsel yakınlık” yasaların iptali, cinsiyet, cinsel yönelim ve engellilik temelinde ayrımcılık iddiaları için İnsan Hakları Komisyonu Kararnamesi üzerine oldu.
Fiji’de 2011’de ayrımcılığa karşı yeni korumaların yer aldığı ‘HIV/AIDS Kararnamesi’ çıkarıldı. 2012’de de yeni bir Anayasa’nın hazırlanması için çalışmalar başlatıldı.
Yeni Anayasa için toplumun tüm kesimlerine çağrı
Anayasa’nın hazırlanmasından sorumlu komisyon, toplumun tüm kesimlerinin öneride bulunması için çağrı yaptı. İnsan hakları ve LGBTİ+ aktivistleri, akademisyenler ve hukukçulardan oluşan ağ Anayasa komisyonuna öneri sunmak üzere birlikte çalıştı.
Fotoğraf: Fiji’nin başkenti Suva’da Orlando katliamının ardından bir anma
Bu ağın beklentileri arasında 1997 Anayasası’nın ayrımcılık yasağının tekrar yürürlüğe girmesi ve bu maddede yer alan koruma altındaki alanlara cinsiyet kimliği ve ifadesinin eklenmesi de bulunuyordu. Süreçte uluslararası sözleşmeler dikkate alındı.
Bu kapsamlı ve kolektif çabanın sonucunda 2013 yılında ülkenin Anayasa’sında özellikle “cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve ifadesini” içeren kapsamlı bir ayrımcılık yasağı maddesi yer aldı. Bu tarihten sonra Fiji’de LGBTİ+ hakları daha rahat ele alındı.
“Tüm Fijililer için bir zafer”
2014 sonunda, LGBTİ aktivistleri, Birleşmiş Milletler çalışanları ülkede her yıl toplanan Başsavcılık Konferansı’nda ‘Cinsiyet Kimliği ve Hukuk’ başlıklı bir oturum yaptı. Bu konferansta trans aktivist Shivana Singh, bazıları devlet yetkilileri tarafından işlenen sürekli ayrımcılık ve istismar suçlarından bahsetti. Singh buradaki konuşmasında yeni Anayasa’yı “tüm Fijililer için bir zafer” olarak değerlendirdi.
Fotoğraf: Fijili trans aktivist Shivana Singh
Başkan eşitlik için harekete geçmeye çağırıyor
2015 Yılında Başkan Ratu Epeli Nailatikau yaptığı bir açıklamada yasaların tek başına ayrımcılığı ortadan kaldırmayacağına şu cümlelerle dikkat çekti: “Tek başına yasalar yeterli değil. Pasifiklerdeki herkesten eşitlik için harekete geçmelerini istiyorum. Birlikte, yalnızca kim oldukları ya da kimi sevdikleri üzerinden insanlara karşı uygulanan zorbalığı, şiddeti ve diğer ayrımcılık biçimlerini durdurabiliriz.”
2015’te ‘Onur Yürüyüşü’ benzeri bir yürüyüşü iptal edilmesi, Yüksek Mahkeme’nin, nüfus cüzdanında cinsiyet kimliğinin yer alması için bir trans kadının talebini içeren davayı reddetmesi gibi ayrımcı uygulamalar halen yaşansa da Fiji cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği eşitliği için çalışmaya devam ediyor.
Buradaki bilgiler “İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve LGBTİ Kişilerin İçerilmesi: Parlamenterler için bir El Kitabı”ndan derlendi. İlgili yayına buradan ulaşabilirsiniz.
İlgili haber:
Etiketler: yaşam, dünyadan