10/12/2015 | Yazar: Yıldız Tar

İstanbul LGBTİ’den Kıvılcım Arat son dönemdeki saldırılara ilişkin, ‘Translar nefret kampanyaları yoluyla adeta stres topu haline getirildi’ dedi.

İstanbul’da trans kadın Berna bıçaklı saldırıya uğradı. İstanbul LGBTİ’den Kıvılcım Arat son dönemdeki saldırılara ilişkin, “Translar nefret kampanyaları yoluyla adeta stres topu haline getirildi” dedi.

İstanbul’da son günlerde yoğunlaşan transfobik nefret saldırıları 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde de devam etti. 9 Aralık’ı 10’una bağlayan gece Tarlabaşı’nda trans kadın Berna bıçaklı saldırıya uğradı.

Kalbinden bıçaklanan Berna geceyi yoğun bakımda geçirdi. Hayati tehlike atlatılsa da kalp kapakçığında hasar oluştu. Berna yoğun bakımda kalmaya devam ediyor.

Saldırıyı kamuoyuna duyuran İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği hukuki destek sağladı. Dernek, son dönemdeki saldırılara ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Nilay ve Alev'in katili hala aramızda, Berna'yı öldürmeye çalışanlarsa meçhul. Devlet katilleri saklasa bile bizler bu davaların üzerine gitmeye devam edeceğiz. Trans kadınlar yalnız değildir! Transfobik devlet yıkacağız elbet! Yaşamalısın Berna, yaşamalısın ki daha çok gidebilelim bu eril sistemin üzerine!”

“Translar stres topu haline getirildi”

Saldırıların son dönemlerde yoğunlaşmasını KaosGL.org’a değerlendiren İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nden Kıvılcım Arat da seçim sürecinde yoğunlaşan nefret kampanyalarına dikkat çekti:

“Seçim sürecinde AKP Hükümeti, Saray ve havuz medyası ortaklaşa nefret kampanyası yürüttü. Sürekli hedef haline getirildik. Ciddi bir algı operasyonu başladı ve hâlâ devam ediyor. Trans Onur Yürüyüşü de hedef gösterilmişti. Aynı şekilde hemen ardından gerçekleşen LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis saldırdı.

“Translar adeta toplumun stres topu haline geldi. İstediğin gibi bıçaklayabilirsin çünkü katiller ve saldırganlar cezalandırılmıyor. AKP, Saray ve havuz medyası hem nefreti körüklüyor hem de saldırganlara ‘Arkanızdayız’ mesajı veriyor. İyi hal ve haksız tahrik indirimleri translara dönük saldırıların yaygınlaşmasına yol açıyor.”

“Saldırıları toplumsal dönüşüm durdurabilir”

Saldırının 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne denk geldiğine de dikkat çeken Arat sözlerine şöyle devam etti:

“Toplumsal muhalefetin çeşitli kesimleriyle, örneğin Demokratik Kadın Hareketi ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz ancak yeterli değil. Transfobik nefret saldırılarına karşı toplumsal muhalefetin bir araya gelmesi gerekli. Biz çeşitli kampanyalar yoluyla toplumsal farkındalık ve bilinçlenme yaratmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu saldırıları ancak ve ancak toplumsal dönüşüm ve tepki durdurabilir.”

Ne olmuştu?

İstanbul’da nefret saldırılarının ardı arkası kesilmiyor.

İstanbul Maltepe’de 33 yaşındaki trans kadın Nilay 23 Kasım öğle saatlerinde evinde saldırıya uğradı. Katil, Nilay’ı bıçakladıktan sonra bornozla boğarak öldürmüş, arkadaşları Nilay’ın cansız bedenine ulaştı.

Polis ise, saldırının ardından harekete geçen ve bilgi almaya çalışan İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nden Kıvılcım Arat’a “Zaten ölmüş, gırtlağı kesilmiş, ne uğraşıyorsunuz” dedi.

20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde ise İstanbul’da bir trans kadın saldırıya uğradı. 19 Kasım’ı 20’sine bağlayan gece saat 3 sularında Şişli Halaskargazi Caddesi’nde trans kadın Adriana levyeyle darp edildi.

İstanbul Avcılar’da bir trans kadın çalıştığı caddede 2 Aralık’ta sıralarında bıçaklanarak öldürüldü. Cinayetin ardından avukatla birlikte karakola giden İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla polislerin ilgisiz, ayrımı ve transfobik tavırlarını eleştirdi. İstanbul LGBTİ, avukat ile beklerken polislerin “Ne kadar çok ibne var arkadaş” dediklerini duyurdu.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
nefret