05/12/2012 | Yazar: Ömer Akpınar
İran’da her ne kadar eşcinsellik günah ve ölümle cezalandırılması gereken bir suç olarak görülse de transeksüellik iyileştirilmesi gereken bir hastalık olarak sınıflandırılıyor.
İran’da her ne kadar eşcinsellik günah ve ölümle cezalandırılması gereken bir suç olarak görülse de transeksüellik iyileştirilmesi gereken bir hastalık olarak sınıflandırılıyor.
*Gay Star News'tan Dan Littauer'in haberi:
İran haber ajanslarına göre 2006 ile 2010 yılları arasında ülkede 1,000’den fazla cinsiyet geçiş ameliyatı yapıldı.
Devlet sağlık kayıtlarına göre 2006 ile 2010 yılları arasında 1,366 İranlı cinsiyet geçiş ameliyatı olabilmek için izin aldı.
Khabar-on-line’ın haberine göre bu kişilerin yüzde 56’sı erkekten kadına, yüzde 44’ü ise kadından erkeğe geçiş ameliyatı oldu.
Cinsiyet geçiş ameliyatı için İranlıların ilk olarak mahkemeye başvurup izin alması gerekiyor, sonrasında dosyaları işlenmek üzere devlet sağlık kurumlarına gönderiliyor.
Cinsiyet geçiş ameliyatı gerçekleştirilen ilk İranlı olduğu söylenen Meryem Hatun Molkara, 1984’te Ayetullah Hümeyni’yi ikna ederek ameliyatların yasallaşması için aracı oldu. İran’da her ne kadar eşcinsellik günah ve ölümle cezalandırılması gereken bir suç olarak görülse de transeksüellik iyileştirilmesi gereken bir hastalık olarak sınıflandırılıyor.
İran’da resmî kayıtlara göre 15,000 ile 20,000, tahminlere göre ise 150,000’e yakın trans yaşıyor.
İran tüm dünyada Tayland’dan sonra en fazla cinsiyet geçiş ameliyatının yapıldığı ülke.
Devlet ameliyatlar için 2,766 Avroluk destek sunarken daha sonrasındaki hormon terapisi için de yardımda bulunuyor.
Devlet ayrıca ameliyat geçirenlere kendi işlerini kurabilmeleri için 3,380 Avro kredi veriyor.
İngiliz The Guardian gazetesine konuşan Molkara ameliyat geçirenlerin bir kısmının trans değil eşcinsel olduğunu söyledi.
İran yasalarına göre yalnızca heteroseksüel evlilik dahilinde gerçekleşen cinsel ilişkiler caiz, bunun dışında kalan her şey sert bir biçimde cezalandırılıyor. En yüksek cezayı da idamla eşcinsellik alıyor.
Safra Projesi 2004 raporuna göre trans olduğu varsayılan bireylerin ameliyat geçirmemeyi seçme hakları yok. Ameliyat için onay alanların ivedilikle süreci başlatması bekleniyor.
Ameliyat geçirmek istemeyenler ile normatif cinsiyet rollerine uymayanlar ise İran’daki gey, lezbiyen ve biseksüellerin maruz kaldığı zulümlerle yüzleşmek zorunda kalıyor. Bir diğer rapor ise gey, lezbiyen ve biseksüellerin cinsiyet geçiş ameliyatı geçirmeye zorlandığını ortaya koyuyor.
Bu yüzden de İran polisi Şeriat’ın katı bir şekilde ayırdığı heteroseksüel cinsiyet rollerinin takibini yapıyor ve aslında trans olmayan pek çok insan da ameliyat geçişmeye zorlanıyor. Ayrıca, ameliyat sonrasında da pek çok trans toplumsal dışlama ve aileleri tarafından reddedilmeyle yüzleşiyor.
İngiltere’de yaşayan açık bir Müslüman eşcinsel ve LGBT hakları savunucusu olan Ömer Kudüs, habere ilişkin şunları söyledi: “İranlı pek çok gey, lezbiyen ve biseksüelin zorla cinsiyet geçiş ameliyatına sürüklenmesi çok talihsiz bir olay.
“Diğer tek seçenek ise ülkelerinde yakalanmadan yaşamaya çalışmak, aksi takdirde hayatlarından olabilirler.
“Aslında ameliyatların bu kadar yüksek sayılarda gerçekleşmesi bu acımasız gerçekliği ortaya koyuyor olabilir. Çoğu gey, lezbiyen ya da biseksüel olan insanlar ameliyata zorlanmak yerine oldukları gibi yaşamayı seçerlerdi.
“Sonrasında bile İran toplumunun büyük bir kısmı öldürülen trans bireyleri kabul etmiyor; çünkü onlar ailelerinin ‘haysiyetine leke düşürüyorlar’.”
Etiketler: yaşam, dünyadan
