19/10/2020 | Yazar: Ares Berfan Hür

Transmaskülenlik dosyamızın ikinci konuğu İren Yılmaz: “Herkesin sana bir cinsiyet atamasına ya alışmak zorunda kalıyor ya da açıklayarak karşıdakinin dünyasını genişletme savaşı vermeyi gerektiriyor.”

İren Yılmaz: “Yol çok zorlu ama sonuçları çok değerli” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Transmaskülenlik dosyamızın ikinci konuğu İstanbul’dan İren Yılmaz. İren için transmaskülen oluşu en çok seçtiği giysilerde hayatını etkileyen bir şey. Instagram’daki “mental çöplük” sayfasında çizimlerini paylaşıyor ve “Giysileri, tuvallerimin üzerinde kullandığım boyalar gibi kullanmayı seviyorum” diyor.

İşte İren’in sorularımız yanıtları…

Bize biraz kendinden bahseder misin?

İsmim İren Yılmaz. 30 yaşındayım. Kendimi na-binary ve panseksüel bir birey olarak tanımlıyorum. Sevgilim ve üç kedimizle beraber İstanbul Feriköy’de yaşıyorum.

İstanbul Şirinevler’de doğup hayatımın büyük bir kısmını da orada geçirdim. Mahalle kültürünün yaygın olduğu bir yerde, komşularımız ikinci ailemiz gibiydi. Mahallelinin birbirine değer verdiği bir yerdi. Şimdi Feriköydeyim. Sevgilimle beraber yaşama kararı alınca onun yanına taşındım. Burası da mahalle kültürünün olduğu bir yer fakat bu sefer fark, ben ve sevgilimin mahallede yeni olması.

Hangi konulara ilgi duyuyorsun, nasıl işlerle uğraşıyorsun?

Kendimi bildim bileli bir korku filmi fanı oldum. Geek olarak tanımlamak daha doğru olur. Korku aşkım beni sinema-tv okumaya yönlendirdi. Üniversite son sınıfta ise üçüncü dalga kahvecilikle tanıştım ve barista olmaya karar verdim. Yıllar içinde çizime merak saldım. Mental sağlık sorunlarımı çizerek, sanatı bir terapi yöntemi olarak kullanarak aktarmayı seçtim.

Kimliğini sahiplenme sürecin nasıl oldu?

Uyum süreci için kendimi iyice keşfetmem gerekliydi ve bunu gerçekleştirmek uzun sürdü fazlasıyla. Bu yüzden sürecim biraz daha geç başladı.

Transmaskülen olmak hayatının hangi alanlarında etkisini gösteriyor?

En çok seçtiğim giysilerde hayatımı etkileyen bir durum transmaskülenliğim. Giysileri, tuvallerimin üzerinde kullandığım boyalar gibi kullanmayı seviyorum.

Bulunduğun coğrafya seni nasıl etkiliyor?

Türkiye’de kendini na-binary olarak tanımlamak demek neredeyse her zaman görünmez kalmak demek. Bu durum zaman zaman LGBTİ+ topluluk içinde de geçerli oluyor. Herkesin sana bir cinsiyet atamasına ya alışmak zorunda kalıyor ya da açıklayarak karşıdakinin dünyasını genişletme savaşı vermeyi gerektiriyor. Zaman zamansa bu savaş hali güzel sonuçlar veriyor ve birden negatif pozitife dönebiliyor.

Kaos GL okuyucularına söylemek istediğin bir şey var mı?

Kendilerini aramaktan ve kendilerini kabul etmekten asla vazgeçmesinler. Yol çok zorlu ama sonuçları çok değerli ve önemli oluyor. Farkındalıklar bizi besleyen şeyler.

İren'in resimlerine Instagram hesabı @mentalcopluk üzerinden ulaşabilirsiniz.


Etiketler: kültür sanat
İstihdam