İstanbul’un Onur’u için: #yürüayol

 

Geçen yılın teması “Direniş”in ardından bu yıl “Temas” etmeye çağıran yürüyüş homofobi, bifobi ve transfobi karşıtlarının mücadelelerini kutladığı bir eylem oldu.

 

Taksim Meydanı’na çıkışın Emniyet tarafından engellenmesiyle yürüyüş Fransız Konsolosluğu’nun önünden başladı. “Polis fuhuş yap, onurlu yaşa” sloganlarının atıldığı başlangıç noktasındaki TOMA da nefrete karşı yazılamalarla kaplandı.

 

“Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği”nin Anayasada tanınarak LGBTİ’lerin yasal güvence altına alınması bu yılki yürüyüşte de belirgin bir talep olmayı sürdürdü. Yaşam hakkından evlenme hakkına, hayatın her alanında eşitlik talepleri ise yürüyüşteki çok sesliliği yansıttı. Yürüyüşte bu yıl da Türkçe pankartların yanı sıra Ermenice, İngilizce ve Kürtçe pankartlar kullanıldı. Militarizm karşıtlığı da yürüyüşte öne çıkanlar arasındaydı.

 

Anneler, babalar, kardeşler ve eş dost akraba da yürüyüşte yerini aldı. “Tayyip kaç kaç kaç, anneler geliyor” sloganı atan LİSTAG, “başka bir aile mümkün” diyerek çocuklarının mücadelesine sahip çıkacaklarını bir kez daha duyurdu.

 

Dün ilk toplantısını gerçekleştiren Türk Psikologlar Derneği LGBTİ Çalışmaları Birimi, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığa karşı yeni bir ses olarak yürüyüşteki yerini aldı. Psikologların yanı sıra öğretmenler de heteroseksist bir eğitime karşı öğrencilerinin yanında durdu.

 

Gezi direnişinin mizahî dili, bu yürüyüşte de kendini hissettirdi. İnternet dili ve popüler kültür referanslarıyla dolu pankartlar politika yapmanın farklı biçimlerini ortaya serdi. İlk kez Ramazan ayına denk gelen yürüyüş, İslam ve LGBTİ’lerin birbirini tamamen dışladığı varsayımına karşı da güçlü bir mesaj verdi.

 

Tünel Meydanı’nda şarkılar ve danslarla sonlanan yürüyüşün ardından İstiklal Caddesi’nin farklı yerlerinden, temasın devam ettiğini belli eden şu sesler yükseldi: Nerdesin aşkım? Burdayım aşkım!  

 

 

LGBTİ Onur Haftası’nda “Temas” paneli yapıldı