02/10/2015 | Yazar: Kaos GL
13 farklı şehirden LGBTİ ve kadın örgütü temsilcileri ayrımcılığa karşı ortak mücadele için Af Örgütü’nün toplantısında bir araya geldi.

13 farklı şehirden LGBTİ ve kadın örgütü temsilcileri ayrımcılığa karşı ortak mücadele için Af Örgütü’nün toplantısında bir araya geldi.
Uluslararası Af Örgütü’nün düzenlediği, “LGBTİ’lere Yönelik Ayrımcılıkla Ortak Mücadele İçin Arama Toplantısı” 1 Ekim’de tanışma toplantısı ile başladı.
Antep, Antalya, İzmir, Çanakkale, Edirne, Kocaeli, İstanbul, Diyarbakır, Van, Edirne, Yozgat, Mersin, Ankara’dan LGBTİ aktivistler, feministler ve Uluslararası Af Örgütü üyeleri bir araya geldi. Etkinliğin ilk gününde karşılıklı beklentiler belirlendi. Katılımcılar; akşam ise Esmeray’ın “Heteroseksizm Eleştirisi ve Alternatif Politikalar Dersi” açılışı için oynadığı “Kestirmeden Hikayeler”i izledi.
Toplantının ikinci günü, 2 Ekim’de “LGBTİ’lere yönelik ayrımcılıkla mücadele için neler yaptık, neler yapabiliriz” paneli yapıldı. Panel konuşmalarının satır başları şöyle:
İlknur Üstün: “Toplumsal hareketler birbirleriyle iktidar ilişkisi kurmadan bir arada mücadele edebilirler mi? Yangından ilk vazgeçilecek listesi yapmadan yan yana durmak mümkün mü? Feminist hareket üzerinden baktığımızda biz hep deneyimlerimizden yola çıkarak hareket ettik.”
“Onur Yürüyüşü’nün risk altında görülmesini isteyebiliriz”
Uluslararası Af Örgütü adına Begüm Başdaş: “Uluslararası Af Örgütü 216 ülkede çalışmalar yürütüyor, 7 milyondan fazla üyesi ve destekçisi var.
“2014 yılında 80’i aşkın ülkede eşcinsellik suç sayılıyordu. Dünyadaki LGBTİ haklarını korumaya ve geliştirmeye çalışıyoruz. Uluslararası Af Örgütü risk altındaki Onur Yürüyüşlerini de destekleyen bir örgüttür. İstanbul Onur Yürüyüşü’nün risk altında Onur Yürüyüşü olarak el alınmasını ve Onur Yürüyüşü’nü izlemesini isteyebiliriz.”
Eğitim-Sen’in LGBTİ alanında çalışmaları
Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiğit: “Eğitim-Sen’i LGBTİ alanı; hem veli, hem öğrenci hem de çalışan olarak ilgilendiriyor. 20 yıllık bir geçmişe sahibiz. Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinde önemli bir yerimiz olduğunu düşünüyoruz. Ancak türkiye’nin demokratikleşmesi sürecinde önemli çalışmalar yapan bir örgüt olarak homofobi söz konusu olduğunda iyi bir karnemiz olduğunu düşünmüyorum. LGBT’lerin yaşadıkları sorunlar için “sınıf bölünmesi”, “ayrı bir mücadeleye gerek olmadığı” ya da “öncelikler listesinde yer almadığı” söyleniyor. Politik olan öznelerin, kendi kişisel homofobileriyle yüzleşmemiş olmamaları çalışmalara engel olabiliyor. Ancak buna rağmen öncelikli olarak yasal olarak kendi tüzüğümüzde değişiklikler yaptık. 11. Genel Kurulumuzda LGBTİ komisyonlarımızı resmiyete kavuşturduk, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini ilk kez tüzüğümüze yerleştirmiş olduk. Bunun çok önemli bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Merkezi ve şubeler olarak iki farklı yoldan çalışmalar yürütüyoruz.
“26 Ekim 2013 tarihinde LGBTİ öğrencilerin eğitim hakkı ile ilgili bir çalışma yaptık. Bu çalışma sonucunda eğitim sisteminin cinsiyetçi ve homofobik öğelerin ortaya çıkartılmasını gündemimize almaya karar verdik. Kadın dergimizde, LGBT’lere de yer veriyoruz. LGBTİ’lere düzenli bir köşe vermeye başladık. Bu dergi vasıtasıyla çok fazla eğitimciye ulaşabiliyoruz. Eğitim-Sen LGBTİ komisyonlarının hem sendika içi kamuoyuna hem de eğitimcilerle paylaşmaya çalışıyoruz. Eğitim-Sen’in 103 şubesi var ama sadece 5 tanesinde LGBTİ komisyonu var. Eskişehir, İzmir ve İstanbul’da komisyonlar var. “LGBTİ Hakları Sendikal Haklardır” paneli ile komisyonlarımız çalışmalarına başladı. İstanbul 3. No’lu Şube LGBTİ komisyonu ilk toplantısını yaptı. LGBTİ örgütleriyle Ankara, İzmir, İstanbul, Diyarbakır ve Mersin’de yerel LGBTİ örgütleriyle birlikte hareket ediyoruz.
“Sağlık alanı erkek aklın şekillendirdiği bir alan”
Belkıs Yurtsever, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası: “Bir özeleştiri yapmak gerekiyor. KESK gibi Türkiye’nin demokratikleşmesine katkısı olan bir örgütün LGBTİ meseleyi sahiplenmemesine ilişkin özeleştiri yapmak gerekiyor. SES olarak bizim ayrıca bir özeleştiri yapmamız lazım. Yaşam hakkını savunan insanların toplumun bir başka kesimini ötekileştirmeye devam etmesi içler açısı bir durum. Biz SES’te bu atmosferden çıkmaya çalışıyoruz. Sağlık alanı erkek aklın şekillendiği bir yer, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini sağlığın öznesi olarak kurmaya çalışmamız lazım. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine ilişkin ayrımcılık düzenlemesini tüzüğümüzde olmasına rağmen 2014 yılına kadar çok somut bir adım atamadık. Af Örgütü ile birlikte İstanbul ve Diyarbakır şubenin ev sahipliğinde 20’ye yakın şubeden temsilcilerin katılımı ile toplantı gerçekleştirdik. SES’in dergisinde sesimizi organize etmeye çalışıyoruz. Bu alanda Kaos GL ile çalışmalarımızda ortaklaşıyoruz. LGBT meselesi politik bir meseledir ve mücadele hattı da politik bir mücadeledir. Heteroseksizm ideolojik bir meseledir ve ayrımcılığa karşı hep birlikte mücadele ediyor olmamız gerekiyor.”
Türk Tabipler Birliği’nden Filiz Ak: “2006 yılında kadına yönelik şiddet ve kadın hekimlerin yaşadıkları sıkıntılar üzerinden, ‘Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi’ne kadın çalışmaları birimi oluşturmak istiyoruz’ önerisi geliyor. Türk Tabipler Birliği’nin cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele edeceği ve ilgili kurumlarla işbirliği yapacağı gibi kararları var. Biz kadın alanında çalışmalar yaparken lezbiyen, biseksüel ve trans kadınların yaşadıkları ayrımcılıklara da yer veriyoruz. Biz hekim yetiştiriyoruz, aynı zamanda LGBT sağlığı dersi vermemiz gerekiyor.”
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği’nden Umut Yanardağ: Meslek elemanlarının haklarının korunması, meslek politikalarının geliştirilmesi ve hizmet alanlarının haklarının geliştirilmesi için çalışıyoruz. Okulumuzdaki eşcinsel arkadaşlarımız vasıtasıyla LGBT sorunuyla aşinayız. Sosyal politika uygulayıcı olarak sorumluğumuzun farkındayız ve LGBT intiharlarıyla ilgili basın açıklaması yaptık ve bu konuda birlikte çalışmak istediğimizi dile getirdik.
“Birlikte nasıl özgürleşeceğiz?”
Kaos GL’den Seçin Tuncel: Kaos GL’in hep birlikte nasıl özgürleşeceğiz sorusunu sorarak örgütlenmeye başladık. Kaos GL olarak mücadelemizi örerken, duvarlarla karşılaşacağımızı ve bu duvarları tek başımıza aşamayacağımı da biliyorduk. Örneğin feminizm tartışmalarında feminizmin kimleri kapsadığını sorduk ve beş senedir feminist forum örgütlüyoruz. Kadınların ve LGBT’lerin gündemlerini ortaklaştırmaya çalıştık. Savaşı, militarizmi gündemleştirirken, muhafazakarlığı da gündemimize almaya çalışıyoruz. Muhafazakarlık aynı zamanda feministlerin ve LGBT’lerin bir araya gelmesinin de önünde bir engel olabiliyor.
Bunun yanında feministlerle ortak derdimiz olan genel ahlak meselesinde ortaklaşırken, seks işçiliği meselesi söz konusu olduğunda farklı gerekçelerle duvarlarla karşılaşıyoruz. Bu duvarlar seks işçiliği alanında yükseliyor. Tabi bir yandan da Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun, anayasa gibi birçok alanda bir arada güzel işler yaptığımızı unutmamak lazım.
Etiketler: yaşam