07/10/2015 | Yazar: Kaos GL

Din ve LGBTİ Çalıştayı, 25 Ekim’de İzmir’de olacak. Katılmak için yildiz.tar@kaosgl.org adresine mail atmak gerekiyor.

Kaos GL’den Din ve LGBTİ Çalıştayı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Din ve LGBTİ Çalıştayı, 25 Ekim’de İzmir’de olacak. Katılmak için yildiz.tar@kaosgl.org adresine mail atmak gerekiyor.

Kaos GL Derneği, din ve LGBTİ ilişkisini insan hakları temelinde tartışmak için çalıştay düzenliyor. Sadece LGBTİ’lerin katılımına açık çalıştay, 25 Ekim Pazar günü saat 14.00’de İzmir Siyah Pembe Üçgen Derneği’nin ofisinde yapılacak.

Eşcinsel ve transların dini yaklaşımların iddia ettiğinin aksine dinsel cemaatler dahil toplumun her kesiminde var olduğunu belirten derneğin düzenlediği çalıştaya katılmak için yildiz.tar@kaosgl.org adresine konu başlığına ‘Din ve LGBTİ Çalıştayı’ yazarak, niyet ve tanıtım metniyle birlikte mail atmak gerekiyor.

“Dinsel özgürlük tartışmaları insan hakları temelinde yürümeli”

Derneğin çalıştay için hazırladığı çağrı metninin tamamı şöyle:

“Dinsel özgürlük tartışmalarının, inanç özgürlüklerini baskılamayacak ve diğer özgürlüklere dinsel bir temelden kısıtlama ve dışlama geliştirmeyecekleri şekilde insan hakları alanında yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz.

“Türkiye Cumhuriyeti kendisini “laik” bir sistem olarak kurdu. Bununla birlikte laikliğin politik kurgusu ile uygulamanın devlet-din ilişkilerindeki tezahürleri ise hep “çatışma” olarak kendini gösterdi.

“İslam Dininin hegemonik kanadının “laik sistem” ile çatışmasının, dinin sosyal ve kültürel hâkimiyetine karşı politik hayatta yeterince ve doğrudan söz hakkı bulamamış olmasından kaynaklandığı söylenebilir. Laik sistem; tanımı gereği din ve devlet işlerini ayırdığını beyan ederken dini kontrol etmekten ve yönlendirmekten geri durmadı. Baskılandığını ve engellendiğini söyleyen İslam’ın hegemonik kanadının toplumdaki farklı İslami yorumlara, Müslümanlık haricindeki dinlere ve diğer dini yaklaşım ve pratiklere karşı bizatihi baskı aracına dönüşmesine ve engelleyici eylemler geliştirmesine ise laik sistemin kurumları seyirci kalmayı tercih etti.

“Laik sistem ile hegemonik din eşcinselliğe karşı ortaklaştı”

“Laik sistem ile İslam dininin hegemonik kanadı politik hayatta çatıştıkları halde diğer dinler ve dinsel yaklaşımlar karşısında ortaklaştı ve karşılıklı birbirlerini kolladılar. Aynı ortaklık eşcinselliğin kamusal alandan kovulmasında da kendini gösterdi, laik sistem ile İslam dininin hegemonik kanadı eşcinselliğe varoluş hakkı tanımadılar. Din; eşcinselliği dışlarken aynı din ile arasına mesafe koyması gereken laik sistem, Diyanet İşleri Başkanlığı ile eşcinselliğe karşı hoşgörüsüzlüğün üretilmesinin, sosyal ve bireysel hayatlardan kovulmasının maddi zeminini yarattı.

“LGBT sivil toplum örgütlerinin insan hakları alanında geliştirdikleri eleştirel yaklaşım ve İslam dininin hegemonik kanadına dâhil olsalar bile politik ve kamusal hayata katılmaları engellenen kadınların maruz kaldıkları ayrımcılığa karşı durmaları, dinsel özgürlük tartışmasındaki tarafların kayıtsızlığını açık etti. Bu kayıtsızlığın sürdürülemezliği insan hakları alanında çalışan yaygın örgütleri tartışmaya sevk etti.

“Söz konusu tartışmaların sadece LGBT topluluğun özgürlüklerinin diğer özgürlüklere ve insan hakları mücadelesine dâhil edilip edilmeyeceği noktasında kalmayacağı görülüyor. Bu tartışmaların, İslam dininin hegemonik kanadının politik eleştirileriyle yetinmeyip diğer dinsel yaklaşımların taleplerinin de dinsel özgürlükler tartışmasına dâhil edileceği bir süreci beraberinde getirmesi gerekiyor.

“Azınlık dinlerinin eşcinselliğe yaklaşımlarındaki muğlaklık…”

“Azınlık dinlerinin henüz eşcinsel varoluşa dair yaklaşımlarındaki muğlâklık, maruz bırakıldıkları baskıların ve engellemelerin sürekliliği ve beraberinde gelen kırılgan yapılarından dolayı anlaşılabilir. Benzer baskılara maruz kalan Alevi toplumunun son yıllarda geliştirdikleri özgürlükçü yaklaşımlar, dinsel özgürlüklerin sadece kendi dini için değil ayrımcılığa karşı bütünsel bir özgürlük talebine dâhil edilebileceğini göstermesi söz konusu dinsel özgürlükler tartışmasının yeniden şekillendirilmesinde politik ve yöntemsel bir olanak sunabiliyor.

“LGBTİ’ler dinsel özgürlük tartışmalarına temas ediyor”

“Dini yaklaşımların iddia ettiğinin tersine eşcinseller yekpare bir topluluk olmayıp dinsel cemaatler dâhil toplumun her kesiminde var oldukları biliniyor. Böyle olması bir yana eşcinsel var oluşun görünür olmasını sağlayan ve son 20 yıldır kamusal hayatta söz hakkı talebini dillendiren Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) sivil toplum örgütlerinin bileşenleri de dinsel ve inançsal çeşitliliğe sahip. Tam da bu noktada LGBT toplumu, hem dikey hem de yatay ilişkilerde dinsel özgürlükler tartışmalarına temas ediyor.

“LGBTİ toplumunun hem hegemonik hem de azınlık dinleriyle olan ilişkisini insan hakları temelinde tartışmak üzere 25 Ekim Pazar günü saat 14.00’de Siyah Pembe Üçgen Derneği’nin Din ve LGBTİ Çalıştayı’na çağırıyoruz. Din ve LGBTİ alanında yapacağımız çalışmalara temel oluşturacak bu etkinliğe İzmir’den ve başka şehirlerden katılmak isteyen LGBTİ’lerin yildiz.tar@kaosgl.org adresine konu başlığına ‘Din ve LGBTİ Çalıştayı’ yazarak niyet ve tanıtım metniyle birlikte mail atmaları gerekiyor.

“Sadece LGBTİ’lere açık bu etkinliğe İzmir dışından katılmak isteyen sınırlı sayıda kişinin ulaşım ve konaklama masrafları karşılanacak. Katılımcıların çalıştaydan bir gün önce düzenlenecek ‘Ölülerimiz: Biz // Öteki Olarak Ölmek’ konferansına da katılmaları bekleniyor.”

‘Ölülerimiz: Biz // Öteki Olarak Ölmek’ sempozyumu tam programına ulaşmak için tıklayınız.


Etiketler: yaşam, din/inanç
İstihdam