11/11/2021 | Yazar: Yıldız Tar
Pandemide LGBTİ+ çalışanların gelecek kaygısı derinleşti, işsizlik LGBTİ+’ları daha fazla etkiledi, işyerlerinin çoğunda ayrımcılığa yol açan uygulamalar var.
Çizim: Gülçe-Gülnaz, KaosGL.org için stok görsel
“İş yerlerinde bizim gibi kişilere bir ucube gibi davranılmaması bizlerin de herkesle aynı hak ve eşitliğe sahip olmamızı sağlamaları gerekiyor.”
“Rahatça, tacize uğramadan, dövülme, öldürülme, işten atılma korkum olmadan yaşamak istiyorum.”
Bu ifadeler, gıda sektöründe aşçı olarak çalışan eşcinsel bir erkeğe ait. İstihdamda ayrımcılık LGBTİ+’ların çalışma hakkının yanı sıra; tüm temel hak ve özgürlüklerini engelliyor. Peki, bu nasıl gerçekleşiyor?
Kaos GL Derneği’nin Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi işbirliği her yıl yürüttüğü araştırma bu sorunun peşine düşüyor. Türkiye’de kamu ve özel sektörde LGBTİ+’ların durumunu ortaya koyan araştırmaların sonuçları bugün (11 Kasım) kamuoyuna açıklandı.
2021 sonuçları “Türkiye’de Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu” ve “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu” başlıklı iki raporda kamuoyu ile paylaşıldı. Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, Dr. Reyda Ergün, Dr. Selma Değirmenci, Dr. Kıvılcım Turanlı ve Doğancan Erkengel’in hazırladığı raporların editörleri ise Kaos GL İnsan Hakları Programı’ndan Murat Köylü ve Defne Güzel.
Pandeminin yarattığı gelecek kaygısı ve iş bulma zorluğu LGBTİ+’ları daha olumsuz etkiliyor
Araştırmalar kapsamında bu yıl katılımcılara koronavirüs pandemisinin etkisi de soruldu.
Özel sektör çalışanı LGBTİ+’lardan pandeminin çalışma hayatını etkilediğini belirtenler hem olumlu hem de olumsuz etkilerden söz ediyor.
Olumlu etkilerden söz eden katılımcıların paylaşımları, LGBTİ+ çalışanların işyerinde sürdürmek zorunda kaldıkları kapalılık stratejisinin yarattığı stres, anksiyete ve güvensizlik hissinin boyutlarını bir kez daha ortaya koyuyor. Uzaktan çalışmak; heteronormatif, cisnormatif ve erkek egemen iş ortamından fiziksel olarak uzaklaşmayı ve böylece daha az nefret söylemi ve ayrımcılıkla karşılaşmayı sağlayabiliyor.
“Evden çalışmaya başlayınca iş yerindeki insanları fiziksel olarak daha az görmeye başladığım için kendimi giyimim ve hareketlerim konusunda daha özgür hissediyorum.”
(Eğitim sektöründe eğitmen olarak çalışan gey erkek)
Öte yandan katılımcıların önemli bir bölümü de pandeminin olumsuz etkilerini anlatıyor. Araştırma; pandeminin yarattığı gelecek kaygısının LGBTİ+ çalışanlar açısından derinleşebildiğini, işsizlik riskinin yükseldiğini ve iş bulmanın zorlaşmasının LGBTİ+’ları daha olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor.
“Hastahane sürecim donduruldu dava açıldı derken uzun süreli işsizlik yaşıyorum. Apartmanımda yaşayan insanlar daha fazla beni görüyor ve trans olduğum anlaşılmasın diye - ameliyat olmadım - deri ceketle geziyorum.”
(Eğlence sektöründe garson olarak çalışan heteroseksüel trans erkek)
Kamu araştırması da benzer sonuçları ortaya koyuyor:
“Dolaylı olarak da olsa, cis hetero çalışanlardan evli ve çocuklu olanlar genel olarak daha yoğun ve tolere edilebilmeliymiş gibi bir algı var. Pandemi dönemi gibi yer yer daha esnek ve uzun çalışmayı gerektiren durumlarda LGBT+ bireylerin eş+/çocuk durumu tabii ki hesaba katılmadığından dezavantajlı olduklarını düşünüyorum. Bu bekâr ve çocuksuz herkes için geçerli tabii, ama açık olmayan ve aynı haklardan mahrum LGBT+ bireyler bu “ulaşılabilirlik” algısına hapsedilmiş durumda.”
(Akademik personel olarak çalışan gey cis erkek)
Özel sektör: İşyerlerinin çoğunda ayrımcılığa yol açan uygulamalar var
633 kişinin katıldığı özel sektör araştırma sonuçlarına göre LGBTİ+ çalışanların sadece yüzde 17’si işyerinde açık olabiliyor. LGBTİ+’lar neredeyse her sektörde çalışırken, bu toplumsal gerçeklik görünür olamıyor. İşyerinde açık olamamak sadece işe alım süreci veya çalışma hayatının ilk dönemlerine özgü de değil.
Özel sektör raporundan öne çıkan bazı sonuçlar şöyle:
*LGBTİ+ çalışanlar, çalıştıkları işleri büyük çoğunlukla internetteki kariyer siteleri, tanıdık tavsiyesi ve sosyal medya kanalları aracılığı ile buluyor. LGBTİ+ çalışanlar, diğer LGBTİ+’lardan aldıkları duyum veya destek doğrultusunda LGBTİ+ haklarına ilişkin görece daha olumlu koşullar sunan işyerleri arayışında.
*İŞKUR ve özel istihdam büroları aracılığıyla iş arama oranı, her yıl olduğu gibi 2021’de de çok düşük ve bu durum LGBTİ+ çalışanların bu kanallara güvenmediklerine ve “fişlenme” riskine yönelik şüphelerine işaret ediyor.
*Hakim toplumsal cinsiyet normları ve rollerinden kaynaklanan cinsiyetçi beklentilerin iş ilanlarına yansıması, LGBTİ+ çalışanları olumsuz etkiliyor.
*LGBTİ+ çalışanların sadece yüzde 10’u işe alım sürecinde açık davranabiliyor. Ayrımcılığa uğrama ve başvurunun kabul edilmemesi korkusu; cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet özelliğini saklamaya zorluyor.
*İşyerlerinin çoğunda ayrımcılığa yol açan kural ve uygulamalar yer alıyor. LGBTİ+ çalışanlar ayrımcılık karşısında işlerini kaybetme korkusu, daha ağır bedeller ödeme olasılığı, cinsel kimliklerinin kendi kontrolleri dışında açığa çıkmasından çekinme, iş dışındaki hayatlarında karşılaşabilecekleri zorluklar ve benzeri nedenlerle haklarını arayamıyor.
*Özel sektör çalışanı LGBTİ+’lar ulusal mevzuatta ayrımcılık yasağı, hükümetin sorumluluk ve liderlik üstlenmesi ve toplumsal farkındalık kampanyaları talep ediyor.
“Fiziksel görünümüm yüzünden hiçbir başvurum kabul edilmiyor”
Raporda katılımcılardan alıntılarla ayrımcılık ve nefret söyleminin boyutuna dikkat çekiliyor:
“Fiziksel görünümüm yüzünden hiçbir başvurum kabul edilmiyor.”
(Medya sektöründe halkla ilişkilerde çalışan gey cis erkek)
“Trans erkeğim cinsel kimliğim çok açık iş konusunda tecrübeli olmama rağmen benden daha tecrübesiz deneyimsiz insanları bana tercih ettiklerini gördüm yaşadım.”
(Gıda sektöründe satış görevlisi olarak çalışan heteroseksüel trans erkek)
“Kabul edilen normlarda olanlar yani evli olanların yükselme süresi daha kısa”
(Enerji sektöründe asistan olarak çalışan gey erkek)
““Fazla kibar” olduğum için asla yönetici pozisyonuna alınmayacağımı ya da ciddiye almayacaklarını hâl ve hareketleri ile belli ediyorlar.”
(Tele-satış alanında çağrı merkezi temsilcisi olarak çalışan gey erkek)
“Çalışma arkadaşlarım veya yöneticilerim tarafından hiçbir ayrımcı tutum, söylem, davranış ya da uygulama ile karşılaşmadım. Ancak ders verdiğim öğrenciler cinsel yönelimime dair birçok söylenti ortaya çıkardı ve bir öğrenci tarafından sözlü tacize uğradım.”
(Üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışan gey non-binary)
“Sizi koruyan herhangi bir yasa olmadığı için sana istediğim şekilde dayak atabilirim”
“Sizi koruyan herhangi bir yasa olmadığı için sana istediğim şekilde dayak atabilirim şeklinde bir cümle duydum bir arkadaştan şaka yolluydu ama şakanın altında gerçekler yatar.”
(Mağazacılık alanında kasiyer olarak çalışan gey erkek)
“Genel müdür tarafından istifa etmem için psikolojik şiddete maruz kaldım”
(İnşaat/Mimarlık sektöründe mimar olarak çalışan gey erkek)
“Saç modelimden kıyafetimden dolayı birçok kez hakarete uğradım iş yerinde dışlandım hiç kimseyle temasımda başka bir amacım da olmadı sadece eşcinsel olduğumu düşünmeye başladılar hakkımda kötü söylemler dolaştı ve iş değişikliği yapmak durumunda kaldım.”
(Tekstil sektöründe paketlemede çalışan biseksüel kadın)
“Fobik insanların alakasız ve saçma sapan yorumlarına denk geldiğim oldu. Lezbiyenlerden tiksindiklerine ve her ne hikmetse lezbiyenler kendilerine asıldıkları (?) için rahatsız hissettiklerine dair ya da lgbti+ ları görmekten rahatsız olduklarını belirten söylemler... Tüm bunlar kendi ilişkimi daha da gizleme isteğime sebep oldu.”
(Hukuk alanında avukat olarak çalışan biseksüel kadın)
“Ben trans erkeğim sürecim bitti ve belli olmuyor ama gay bir arkadaş çok fazla maruz kaldı ayrımcılığa sonra işi bıraktı onu savundum ama o haklı olarak psikolojisinin bozulduğunu ve çalışmak istemediğini söyledi maalesef:(”
(Havacılık/ulaşım sektöründe kurye olarak çalışan panseksüel erkek)
“Başka bir çalışan arkadaşım gay sürekli onunla uğraşıyorlar”
(Petrol ofisinde pompa görevlisi olarak çalışan heteroseksüel trans erkek)
“Öğrenciler hakkında “karı gibi çocuk ne o öyle kolye takmış” veya “bu kız da erkek gibi” tarzı söylemler maalesef öğretmenler odasında oluyor.”
(Eğitim sektöründe öğretmen olarak çalışan lezbiyen cis kadın)
“Sendikal bir örgütlenme ve dayanışma olmalı. Kurumlara böylelikle yaptırım uygulanabilir. Örtük şakalar dahi yapılamaz. Kurumlara eğitim verilmeli ve her çalışanın bu eğitimleri alması şart koşulmalı.”
(Sivil toplum alanında koruma uzmanı olarak çalışan lezbiyen cis kadın)
TIKLAYIN - Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2021
Kamu: LGBTİ+ çalışanların öncelikli talebi özgürlük ve görünürlük
221 kişinin katıldığı kamu araştırması sonuçları ise işyerinde gizlenmek zorunda kalmanın kamuda daha ağır sonuçlara yol açtığını gösteriyor. Kamu çalışanı LGBTİ+’ların sadece yüzde 6’sı işyerinde açık davranabilirken; raporda işyerinde açık olamamanın kendisinin de bir ayrımcılık olduğu vurgulanıyor:
“Genel olarak LGBTİ+ çalışanlar, ayrımcılığa maruz kalacaklarına kesin gözüyle baktıkları için, istihdam öncesinden başlayarak bazı önemler almakta ve istihdamları boyunca da cinsiyet kimliklerini, cinsel yönelimlerini veya cinsiyet özelliklerini gizleyerek ya da sadece çok yakın çalışma arkadaşları veya başka LGBTİ+ çalışanlarla paylaşarak, iş hayatları ve özel hayatlarını kesin sınırlarla birbirinden ayırarak, kimi zaman konuşma biçimi, beden dili, cinsiyet ifadesi konusunda rol yapmak zorunda bırakılarak iş hayatlarını sürdürmektedirler. Bu açık olamama ve potansiyel ayrımcılığa karşı sürekli temkinli davranmak zorunda kalma halinin kendisi süregiden bir ayrımcılığa dönüşmekte ve LGBTİ+ çalışanlar üzerinde çalışma hayatının dışına taşan ağır psikolojik ve kimi zaman fiziksel etkilere yol açabilmektedir. Nitekim açık uçlu sorular çerçevesinde yapılan paylaşımlar LGBTİ+ çalışanların en öncelikli talebinin özgürlük ve görünürlük olduğunu ortaya koymaktadır. Bu talebin yerine getirilebilmesinin koşulu olarak da katılımcılar tarafından toplumsal farkındalığın arttırılması ve hukuki koruma mekanizmalarının etkili bir şekilde işletilmesi gösterilmektedir.”
“Böyle bir şeyi düşünmeyi, düşünmeye mecbur kalmayı istemezdim”
Rapora göre kamu çalışanı LGBTİ+’ların yüzde 82’si ya doğrudan ayrımcılıkla karşılaşıyor ya da kimliğini gizlemek zorunda kalarak ayrımcılığa maruz bırakılıyor. Katılımcıların paylaşımları da bu durumu gözler önüne seriyor:
“Katı bir kurum kültürü olduğu için zaman zaman boğulduğumu hissediyorum. Cinsel yönelimimin ortaya çıkmasından dolayı endişeliyim.”
(İdari memur olarak çalışan gey erkek)
“Yalnızca iş yerimde yakın bulduğum çalışma arkadaşlarıma karşı açığım. Bu küçük grup dışında kalanların öğrenmesini pek istemem. Bir kısmının homofobik olduğunu düşünüyorum. Ayrıca yöneticim de cinsiyetçi bir zihniyete sahip.”
(Akademik personel olarak çalışan gey erkek)
“Böyle bir şeyi düşünmeyi, düşünmeye mecbur kalmayı istemezdim. Herkes gibi gerektiğinde partnerimden veya kendimden rahatça bahsedebilmek isterdim. Üzücü.”
(Akademik personel olarak çalışan lezbiyen kadın)
“Kamuya ilk atandığım dönemde benden ruh sağlığı yerindedir belgesi istenmişti, almak için gittiğim kamu hastanesinin ilgili hekimi ilaç geçmişime bakıp hemoroid için kullandığım ilaç yoluyla alakasız sorular sormuş ve cinsel yaşamımı irdelemişti. Onur kırıcı ve iğrenç bir davranıştı. Ve evrak teslimi sırasında kulağımdaki küpeler gösterilerek bunlarla çalışamazsın tarzı söylemlere maruz kaldım.”
(Sağlık personeli olarak çalışan gey erkek)
“Trans bir birey acile başvuru yapmıştı herkesin bakışı tavrı değişti resmen herkes yeni bir maske taktı yüzüne. NEFRET MASKESİ...”
(Sağlık personeli olarak çalışan gey erkek)
“Çalıştığım üniversitede geçmiş yıllarda bir trans kadın öğrenci, diğer akademisyenler tarafından oldukça fazla konuşuldu. Trans kimliğinin görünür olmasıyla birlikte hem diğer öğrenciler hem de -sanıyorum- akademisyenler tarafından dışlandığı/ayrımcılığa uğradığı ya da haddinden fazla ilgilenildiği için okulu bırakmak zorunda kalmıştı.”
(Akademik personel olarak çalışan biseksüel cis kadın)
“Toplumdan izole edilmeleri gerektiği, dini açıdan öldürülmeleri normal olduğu, sapkın oldukları gibi bir sürü farklı ifadeler ile karşılaşıyorum.”
(Sağlık personeli olarak çalışan gey erkek)
“Bazı kişilerin görüntüsü ve tavır davranışları toplumsal cinsiyet rolleri dışındaysa, her zaman aşağılayan söz ve bakışlar homofobiye anında dönüşüyor. Genel profil bu yönde.”
(Mimar/mühendis olarak çalışan biseksüel kadın)
“Karı kılıklı, top, efemine, alaycı bakışlar, imalı gözler. Hangi birini sayayım.”
(Öğretmen olarak çalışan biseksüel erkek)
“Özgürce yaşayabileceğim, rahatça tacize uğramadan, dövülme, öldürülme, işten atılma korkum olmadan yaşamak istiyorum.”
(Öğretmen olarak çalışan biseksüel kadın)
TIKLAYIN - Türkiye’de Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2021
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı