08/03/2010 | Yazar: Kaos GL

“Eşcinsellik hastalıktır” diyen Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’a LGBTT aktivistlerinden ve uzmanlardan tepki yağdı.

Kavaf'a Tepki Yağdı:
“Eşcinsellik hastalıktır” diyen Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’a LGBTT aktivistlerinden ve uzmanlardan tepki yağdı. LGBTT Örgütleri, cinsiyet ayrımcılığıyla suçladıkları bakanın istifasını istediler

Aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın, “Eşcinsellik bir hastalıktır, tedavi edilmelidir” sözlerine, eşcinsel örgütlerinden sert tepki geldi. Bakan Kavaf’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu işlediğini savunan LGBTT örgütleri, “istifa” çağrısında bulundular.
 
Kaos GL aktivisti Umut Güner, Bakan Kavaf’ın “hastalık” diye ifade ettiği eşcinselliğin, Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Psikiyatri Birliği tarafından “hastalık değil, cinsel yönelim” olarak tanımlandığını belirterek, “Sayın Bakan, homofobik düşüncelerini sorumsuzca kusmuştur. Bu görüş, kendi partisinin ‘demokratik açılım’ söylemiyle de çelişmektedir” dedi. Transeksüel ve travestilerin örgütlendiği Pembe Hayat Derneği kurucusu Buse Kılıçkaya ise Bakan Aliye Kavaf’ın, “basın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu işlediğini ileri sürerek, “Bakan hanım, ürkütücü ve dehşet verici bu sözleri nedeniyle hemen istifa etmelidir. Aksi takdirde, bundan sonra işlenecek eşcinsel cinayetlerinin sorumlularından biri olacaktır” diye konuştu.  Kaos GL’den Ali Erol, “Aliye hanım ne tıpçı, ne psikiyatr. Hangi sıfatla biyolojik bozukluk tanısı koyuyor?” diye sorarken bakanın açıklamasının eşcinselleri hedefe koyup nefret suçlarını artırmasından endişe ediliyor. Kavaf’ın açıklamalarının bilimle bağdaşmadığını belirten Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Doğan Şahin, “Bugünkü bilgilerimize göre, eşcinselliğin biyolojik bir hastalık olduğuna dair hiçbir veri yoktur” dedi.
 
‘Homofobik bir düşünce’
Umut Güner (Kaos GL): “Bakanlık koltuğunda oturan bir kişi, homofobik düşüncelerini böylesine rahat bir şekilde kusamaz. Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Psikiyatrisiler Birliği, eşcinselliğin hastalık değil ‘cinsel bir yönelim’ olduğunu, 1970’li yıllarda ilan etmiştir. Bakan Kavaf, dile getirdiği düşünceleri ile bilime de karşı çıkmaktadır. Aileden sorumlu bir bakan olarak bu ülkedeki bütün aileleri kucaklamak durumundadır. Bakan Hanım, tek tip aile yaratmaya çalışıyor olabilir. Ama bu yaklaşım, ülkemizde çocukları eşcinsel olan ailelerin de var olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Sayın Kavaf’ın açıklaması, kendi partisinin ‘Demokratik Açılım’ söylemiyle de çelişiyor. Bu tür çelişkiler karşısında akıllara, ‘Acaba demokrasiyi sadece belli bir kesim için mi istiyorlar’ sorusu geliyor.”
 
Nevin Öztop (Kaos GL): ‘Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan’ gibi cinsiyetçi ismin bakanı nasıl cinsiyetçi olmasın? Hükümetin politik yaklaşımının sert bir yansıması. Bu açıklama eşcinselleri daha da hedef haline getirecektir.
 
Ali Erol (Kaos GL): Kahvehanede konuşur gibi, uzmanlığı olmadığı alanlarda konuşmaması gerekir bir bakanın. Aliye hanım ne tıpçı, ne de psikiyatr. Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatristler Derneği gibi yetkin kurumlar eşcinselliğin hastalık olmadığını 30 yıl önce açıklamışken, nasıl olur da bir bakan bunları söyleyebilir? Bakan böyle davranırsa, sokaktaki adam neden ayrımcılık yapmasın?
 
“Hemen istifa etmeli”
Buse Kılıçkaya (Pembe Hayat): “Sayın Bakan, bu düşünceleri ile TCK’da yer alan, ‘Basın yolu ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçunu işlemiştir. Hemen istifa etmelidir. Cinsiyet ayrımcılığı ve nefret söylemi içeren bu ifadeler, eşcinsellerin yaşamasına bile katlanamayan kimi kesimleri şiddete yöneltecek sonuçlar doğurabilir. Sorumsuzca açıklama yapan bakan hanım, bundan sonra işlenecek eşcinsel cinayetlerinin sorumlularından biri olacaktır. Kendisini derhal istifaya davet ediyoruz.”
 
Belgin Çelik (Pembe Hayat): Saçma sapan bir açıklama. Nefret suçlarını çoğaltmaktan başka işe yaramaz. Bir tarafta demokratik açılım diyorlar, bir tarafta (bize) hastalıklı muamelesi yapıyorlar.
 
Üzücü açıklama
Lamdaİstanbul LGBTT Dayanışma Derneği’nden Haziran Düzkan da Kavaf’ın sözlerini “Korkunç bir açıklama” şeklinde değerlendirerek, şunları söyledi: “Ama sonuç itibariyle yaygın bir görüşü de yansıtıyor. Birçok insan böyle düşünüyor. Bakan daha önce eşcinsel evliliklerle ilgili de böyle bir şey söylemişti. Aliye Hanım belki de açık bir eşcinsel kişiyle hiç konuşmamıştır hayatında. Belki öyle bir şey yapması gerekiyor. Ama bu kadar bilimden uzakta bakanlara sahip olmak çok üzücü. Artık hiçbir kurum ‘eşcinsellik biyolojik bir hastalıktır’ demiyor. Kaldı ki ‘tedavi edilmelidir’ demek de bir yaptırım uygulanması anlamına gelen bir şey. Bu da neredeyse faşizanca bir söylem.”
 
Cihan Hüroğlu (Lambdaİstanbul): AB sürecindeki bir ülkenin bakanı nasıl böyle bir açıklama yapabiliyor? Eşcinseller, toplum tarafından kutsanmak için evlenmek istemiyorlar. Diğer evli çiftlerin sahip olduğu miras, vergi indirimi gibi pratik faydalardan yararlanmak için istiyorlar. Bakanın durup dururken ortaya böyle bir şey söylemesi garip. Cahilce bir açıklama.
 
Kürşat Kahramanoğlu (BirGün yazarı, ILGA Eski Genel Sekreteri): Bakan hanım belli ki AKP tabanına hitap etmek istiyor. Amaç, “Bakın benim başım açık ama aslında hepsinden tutucuyum” demeye çalışmaktır. Önyargılarla dolu bir toplumda söylenecek en son sözlerden biri. Nedir biyolojik bozukluk? Genlerimizi mi düzeltmemiz gerekiyor?
 
Literatürü takip etsin
Modacı Cemil İpekçi bakanın sözlerine sert tepki gösterdi. Eşcinselliğin tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyleyen Kavaf’a dünya literatürünü takip etmesini tavsiye eden İpekçi şunları söyledi:

“Bu açıklama çok çağdışı ve ülke adına utanç verici... Sayın bakanımız dünya literatürünü, psikolog ve psikiatrlarının son kararlarını takip etsin. Böylece dünyanın en yetkili bilim adamlarının da bu konudaki kararlarını öğrenir ve ne kadar hatalı ve bilgisizce bir açıklama yaptığını fark eder. Bu da onun için faydalı olur. O zaman daha çağdaş açıklamalar yapar. Çünkü aileden sorumlu bakanlık çok önemli ve bütün cinsiyetleri kapsıyor. Bu yüzden böyle bir söylemde bulunmadan önce biraz oturup araştırma yapması gerekiyor.”
 
İ.Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Şahin:
“Bugünkü bilgilerimize göre, eşcinselliğin biyolojik bir hastalık olduğuna dair hiçbir veri yoktur. Eşcinsel kişilerde, herhangi bir hormon ya da kromozom patolojisi söz konusu değildir. Dolayısıyla ortada biyolojik bir hastalık da, tedavi edilebilecek bir durum da yoktur. Sorunun temelinde eşcinsellerin toplumda kabul görmesiyle ilgili zorluklar yatıyor.

Aslında her insanın ruhsal yapısında, kişiliğinde ve bedeninde her iki cinse de özgü yanlar vardır. Hepimiz farkında olalım ya da olmayalım az veya çok eşcinsel özellikler taşırız. Bu özellikler ne kadar fazla ise o ölçüde eşcinselliğe yakın, ne kadar az ise o ölçüde heteroseksüelliğe yakınızdır.

Eşcinsel özelliklerimizin daha farkında olduğumuz zamanlar, kimimizde çok rahatsızlık yaratır ve bu tür duyguları şiddetle bastırırız. Sonra da eşcinelliğin tedavi edilmesi ve cezalandırılması gerektiğine inanır ya da eşcinselliği reddederiz. Sonuç olarak, eşcinsellere yönelik olumsuz duygu ve tutumların ardında çoğunlukla kendi eşcinsel yanlarımızdan duyduğumuz korkular ve endişeler yatar.”

‘Aralarında bir fark yok’
Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Başkanı Psikiyatr Dr. Nesrin Yetkin: “Bütün dünya, hem Amerikan Psikiyatri Birliği hem de psikoloji birlikleri eşcinselliği 40 senedir hastalık olarak kabul etmiyor. Eşcinselliğin bir hastalık olduğuna dair kanıtlanabilmiş bir şey yok. Dolayısıyla tedavi edilebilir bir şey değildir. Heteroseksüellik neyse eşcinsellik de o. Arasında hiçbir fark yok. İkisi de aynı normallikte.

İnsanların neden eşcinsel olduğu konusunda bilimsel bir saptama da yok. Tek yumurta ikizlerinde bile farklı olabilen bir şeyden bahsediyoruz. Ama toplum daima azınlıkta olanı dışlama, kötüleme eğilimindedir. Sayın bakanın söyledikleri kendi bakış açısı ama bilimsel camiada böyle bir bakış açısı söz konusu değil.”

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı (Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı, Adli Tıp Uzmanı, Psikiyatr): Utanç verici bir açıklama. Böyle bir alanda sorumluluk alan birinin bu açıklamayı yapmış olması bence cehalet örneğidir. Çünkü bu alanda çalışıyorsa bilimsel kaynakları da izlemesini beklerdik.

ilgili haber: [[http://kaosgl.org/icerik/escinsellik_bir_hastalik_tedavi_edilmeli|Eşcinsellik Bir Hastalık Tedavi Edilmeli]]

Yararlanılan gazeteler: ALİ EKBER ERTÜRK/Akşam, TAHSİN AKSU/Milliyet, MEHMET ÖZDOĞAN/Radikal


Etiketler: yaşam
İstihdam