24/01/2025 | Yazar: Yıldız Tar

“Yerelden Küresele/Küreselden Yerele: 30 Yılda Neler Olmaz ki?” kitabının Ankara lansmanı yapıldı: Ayrımcılığa, sömürüye ve baskıya karşı yan yana durmaktan bir an olsun vazgeçmedik!

KİH’in kitap lansmanında Kuirfest yasağına tepki: “Mücadelemiz dayanışmayla devam edecek” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kadının İnsan Hakları Derneği’nin (KİH) hazırladığı “Yerelden Küresele/Küreselden Yerele: 30 Yılda Neler Olmaz ki?” kitabının Ankara lansmanı yapıldı.

Dün (23 Ocak) Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan resepsiyona dernek gönüllüleri, feministler, LGBTİ+ hak savunucuları, akademisyenler ve sivil toplum temsilcileri katıldı.

Kuirfest yasağına tepki

Resepsiyonda ilk olarak KİH’ten Özlem Şen konuştu. Şen, “Kitabımız KİH’in hikayesiyle birlikte bir parçası olduğu feminist hareketin hafızasını ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesindeki kazanımları, zorlukları, değişimi ve dayanışmayı da aktarıyor. Uzun bir sürecin ve büyük bir emeğin ürünü olan kitabımızın tamamlanmasından ve okuyucularıyla buluşacak olmasından büyük heyecan duyuyoruz” dedi.

Şen konuşmasından Pembe Hayat Kuirfest’in yasaklanmasına da dikkat çekti. KİH’in “Bu Kalabalığı Hatırla” belgesel serisinin üçüncüsünün de Kuirfest’te izleyiciyle buluşacağını hatırlatan Şen, “Kadının İnsan Hakları Derneği olarak yasağa direnen Kuirfest’in yanındayız. Mücadelemiz dayanışmayla devam edecek” ifadelerini kullandı.

Kitabın tamamına ulaşmak için tıklayın.

“Baskıya karşı yan yana durmaktan bir an olsun vazgeçmedik”

Şen’in ardından kitabın editoryal ekibinde de yer alan İrem Gerkuş söz aldı. Gerkuş, KİH’in mücadele tarihini özetleyerek şöyle devam etti:

“Feminist bir örgüt olarak 30 yaşında olmak büyük bir mutluluk, aynı zamanda da büyük bir sorumluluk. Geçtiğimiz 30 yılın tüm zorluklarını ve başarılarını tek tek anlatmak mümkün değil elbet, ancak bu süreçte kadınlar olarak Türkiye’de ve dünyada kadının insan haklarını savunmaktan, eşitlik ve özgürlük için mücadele etmekten, maruz kaldığımız şiddete, ayrımcılığa, sömürüye ve baskıya karşı yan yana durmaktan bir an olsun vazgeçmedik. 30 yıl boyunca feminist mücadelemizi ve dayanışmamızı ısrarla ve umutla büyüten herkese, yan yana yürüdüğümüz tüm yol arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz! İyi ki varsınız, iyi ki varız!”

Kitap hakkında

Kadının İnsan Hakları Derneği’nin çıkardığı “Yerelden Küresele/Küreselden Yerele: 30 Yılda Neler Olmaz ki?” kitabı, Türkiye kadın hareketinin 30 yılına ışık tutuyor. Derneğin kendi tarihini ve onun dünyadaki kadın mücadelesiyle kesişimini de aktaran kitap, çevrimiçi erişime de açık.

KİH’in kendi tarihine odaklanan “30 Yılda Neler Olmaz ki?”, bir parçası olduğu yerel ve uluslararası feminist hareketleri de anlatıyor. Kitap, “1993-1999”, “2000-2009” ve “2010-2023” dönemlerini anlatan üç bölümden oluşuyor. Anlatım ise dönemin dernek üyelerinin tanıklıkları, söyleşiler, belgeler ve kampanyalardan oluşuyor.

Kitapta, KİH’in kadın hareketiyle dayanışma içinde yürüttüğü kampanyalar ve bu kampanyaların yasal kazanımlara dönüşüm süreci ayrıntılı olarak ele alınıyor. 4320 sayılı Koruma Emri Kanunu’nun kabul edilmesi için yürütülen kampanyadan Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu reformlarına uzanan süreçler bunlardan bazıları. Bu kampanyalar kapsamında kadın örgütlerinin kurduğu güçlü platformlarla kadınların aile içinde yasal olarak eşit haklara sahip olması, “namus” gibi ataerkil kavramların yasadan çıkarılması ve cinsel suçların kişilere karşı suçlar olarak yeniden tanımlanması gibi kritik kazanımlar konu ediliyor. Yine Türkiye kadın hareketinin kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için azimle yürüttüğü büyük kampanyalar sonucunda imzalanması ve kabulü sağlanan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun süreçleri kitapta detaylı şekilde yer alıyor.

1997’de ilki yazılan gölge raporlar da dahil olmak üzere CEDAW (Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi) ve Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu gibi uluslararası mekanizmalarda kadın örgütleri olarak yürütülen etkili savunuculuğun yıllara yayılan hikayesi ile KİH’in Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) arasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin bağımsız bir hedef (Hedef 5) olarak kabul edilmesinde küresel kadın hareketiyle yürüttüğü yoğun çalışma yayında ele alınan tarihin önemli ayaklarından. Ayrıca, cinsel haklar konusunda küresel bir dayanışma modeli oluşturan Müslüman Toplumlarda Cinsel ve Bedensel Haklar Koalisyonu (CSBR) başta olmak üzere, uluslararası dayanışma ağlarına dair aktarılan süreç ve deneyimler, bu ağların değişim yaratma potansiyelini ve hak savunuculuğu açısından önemini ortaya koyuyor.

Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı (KİHEP) kitapta özel bir yere sahip. Yıllar içinde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ile yapılan işbirlikleri ve KİHEP’in ortaya çıkışından bugüne uzanan hikayesi, siyasi atmosferle de ilişkili bir şekilde geçirdiği değişimler kitapta detaylarıyla aktarılıyor.

Yerelden Küresele/Küreselden Yerele: 30 Yılda Neler Olmaz ki? başlığının da ortaya koyduğu gibi, kitabın temel hatlarından birini, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde verilen mücadeleler arasında örülen bağlar oluşturuyor.

Kaos GL’nin mesajı da kitapta yer alıyor

İngilizce ve Türkçe hazırlanan kitabın “Yol Arkadaşlarımızdan” başlıklı bölümünde Kaos GL’nin şu mesajı yer alıyor:

“Kaos GL, TCK Kadın Platformu kurulurken KİH tarafından platforma davet edildi. Kaos GL ve Lambdaistanbul, TCK Kadın Platformu ile bir araya gelerek yasa yapıcılarla doğrudan karşılaşma imkanı buldu. TCK Kadın Platformu, LGBTİ+ örgütlerinin altını çizdiği sorunları kapsayan bir öneri taslağı hazırlamıştı. TCK Kadın Platformu ile Adalet Komisyonu’na sunum yaparken, Meclis’te savunuculuk faaliyetlerinde bulunurken hep yan yanaydık.

Bizim için TCK Kadın Platformu’nun yüzü, kalbi KİH’ti. Biz sürece dahil olmadan önce bu süreci nasıl ördüler ve LGBTİ+ alanına farklı yerlerden bakan kadınlarla nasıl bir uzlaşı sağladılar hiç bilmiyoruz. Ancak bize yansıyan tabloda TCK Kadın Platformu, LGBTİ+’ların taleplerini sahiplenip bu taleplerin yasada karşılığını bulması için mücadele ediyordu. Her ne kadar LGBTİ+’lar için talep ettiğimiz düzenlemeler yasada karşılığını bulmasa da LGBTİ+ hareketini güçlendiren bir süreç olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

Ayrıca KİH, Müslüman Toplumlarda Cinsel ve Bedensel Haklar Koalisyonu (CSBR) ile tanışmamızı ve ağa dahil olmamızı sağladı. Bu ağın uluslararası eylem günü olan 9 Kasım tarihini KİH ile birlikte kutlamaya ve ortak etkinlikler yapmaya çalışıyorduk. 2019 yılında LGBTİ+ hareket ve feminist hareket olarak bizlere yönelen cinsiyetçi, heteroseksist baskıya karşı birlikte neler yapabiliriz sorusuna 9 Kasım üzerinden yanıt vermeye başladık. “Dayanışma Yaşatır!” etkinliği düzenleyerek hep birlikte “dayanışma yaşatır” dedik, diyoruz!

KİH bizim için dayanışmanın feminist hali! Bu hal bazen uluslararası bir platformda ya da kurumda yan yana savunuculuk yapmak, bazen sokakta yan yana slogan atmak olarak beden buluyor. Son beş yıldır da -belki aynı yaşlarda örgütler olduğumuz için- birlikte kederlendiğimiz, birlikte sevindiğimiz meselelerin arttığını görüyoruz. Yan yana mücadele etmekten onur duyuyoruz ve KİH'i selamlıyoruz! Feminizme lubunyalık katmaya birlikte devam etmek istiyoruz.”


Etiketler: insan hakları, kadın, kültür sanat, tarihimizden, özel haber
2024