22/02/2012 | Yazar: Kaos GL

LGBT projesi ile Küba, homofobik ve transfobik ayrımcılığa karşı mücadelede siyasi kararlılığını hayata geçiriyor

Küba Homofobiyle Mücadeleyi Yükseltiyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
LGBT projesi ile Küba, homofobik ve transfobik ayrımcılığa karşı mücadelede siyasi kararlılığını hayata geçiriyor
 
“Küba’nın LGBT projesi, homofobi ve transfobi’nin Küba Devriminin özgürleştirici mücadelesi ile tutarlı olmayan ayrımcı uygulamalar olarak gereken şekilde ele alınmasını sağlamaya yönelik siyasi kararlılığını gözler önüne sermektedir.”
Havana Kongre Salonu, 23-26 Ocak tarihlerinde ana konusu “Sosyal değişim sürecinde cinsel eğitim” olan 6. Seksoloji Kongresine ev sahipliği yaptı.
 
Bu etkinlik dolayısıyla Ulusal Cinsel Eğitim Merkezi’nin yıllarca süren eğitim çalışmalarını yürüten, kurumun yöneticisi Mariela Castro Espin, CubaSi’ye röportaj vermeyi kabul etti.
Eğitim Psikolojisi alanında lisansını tamamlayan ve Cinsellik alanında yüksek lisans sahibi olan Mariela Castro, uluslararası alanda tanınmış, aktif bir Küba lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseksüel (LGBTI) hakları savunucusu.
 
Başkan Raul Castro’nun kızı, geçen Kasım’dan bu yana @CastroEspinM ve http://elblogdemarielacastro.blogspot.com 
hesaplarıyla sosyal ağlarda yer alıyor.
 
Geçtiğimiz Kasım’da ABD üniversite öğrencileriyle yaptığınız bir görüşmede, Devrim’in Kübalılar’ın sadece hayatını değil ama cinselliklerini de değiştirdiğini söylediniz. Nasıl?
Küba Devrimi, sadece uzun süredir hasretini çektiğimiz ulusal egemenliğimizi almamız anlamına gelmiyor. Aynı zamanda 53 yıldır inşa edilen ve korunan adaleti, sosyal eşitliği ve dayanışmayı amaçlayan projelerin yaratılıp yerleştirilmeye çalışıldığı uzun bir sürecin başlangıcı da oldu. Bu çerçeve nesiller, kültürel gruplar, sınıflar ve sosyal katmanlar arasındaki tartışma ve diyaloğu da destekledi. İspanyol sömürge sistemi ve ABD’nin yeni sömürge sisteminden devralınan hükümranlık ve sömürüye dayalı güç paradigmaları sorgulanmaya başladı.
 
Hiç kuşkusuz bu süreç, kültürümüzde, erkeğin kadın üzerine kurduğu tahakkümde, cinselliğe bağlı ön yargılarda, çiftler arasındaki ilişkilerde, heteroseksüel ilişki biçimine ayrıcalık uygulayan ve insanlar arasındaki diğer ilişki biçimlerini dışlayan, bu parametrelere uymayanların haklarını inkâr eden politikalarda köklü ve radikal değişiklikler yarattı.
Küba filmleri ve diğer sanat dalları, çok yaratıcı yöntemlerle farklı yaşlardaki kadın ve erkeklerin bu değişimlerin gelişmesindeki kararsızlıklarını anlattı. Örneğin, evliliğin ön koşulu olarak bekâret hakkındaki görüşleri, çiftlerin hayat boyunca birlikte olacakları beklentisini, erkeğin evin reisi olarak kabul edilip aileyi geçindirme sorumluluğunu, ırklar arası ilişkinin reddedilmesini, menstruasyonla ilgili efsaneleri, yalnız annelerin ve yalnız kadınların küçümsenmesini, kadın haklarını, cinsiyet değiştirmiş, eşcinsel ya da biseksüel insanları karşı onaylamamayı ve başka pek çok konudaki düşünceleri dönüştürdüler.
 
Eşcinsel birliktelikleri, kişi ve mülkiyet haklarını ve transseksüellerin cinsel kimliklerini yasal olarak değiştirmelerini yasallaştıracak ve tanıyacak yasayla birlikte nasıl bir ilerleme sağlanmış olacak?
Bu noktada, Aile Kanununa dair değişiklik Adalet Bakanlığı’ndaki uzmanlar ve Küba Ulusal Hukukçular Birliği’ne bağlı profesyoneller gerekli incelemeyi yaptılar. Adalet Bakanı’nın ulusal basına söylediğine göre, tartışılması 2012 yasama programına alınmış. (Komünist) Parti Konferansı’nın cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığa karşı açık bir politika belirlemede ve yasanın onaylanması önünde engel olacak ön yargıların aşılmasına yardımcı olacağına inanıyorum. Bu önerilerin amacı, tüm nüfusumuzun tanınmasının sağlanması ve haklarının korunması ihtiyacına karşılık vermek. Şu anda olduğunun aksine transseksüellerin ameliyat olmadan da kimlik değişimini kolaylaştırmak için Küba Kadın Federasyonu aracılığıyla Cinsel Kimlik yasasını Ulusal Meclis’in Anayasal ve Hukuki İşler Komisyonuna sunduk.
Öneri, Kamu Sağlığı Bakanlığı bünyesindeki uzmanlaşmış bir komisyon tarafından tanımlanmış, tıbbi ve kişisel nedenlerle ameliyat olamamışlar dâhil, tüm transseksüelleri içeriyor.
 
Hollanda gezinizde, @CastroEspinM twitter hesabınızda “Küba’da sadece fahişeliği değil aynı zamanda görünmeyen ihtiyaç seksini de açık bir şekilde tarif eden bir politika var” Açıklayabilir misiniz?
Fahişelik konusu için, her insanın kendi vücudu üzerinde söz sahibi olmasının bir hak olarak tanınması gerektiği inancıyla başlıyorum. Bununla beraber, ataerkil ve sınıf sömürüsüne dayanan sosyal sistemlerin egemenliğinde yok olmadı.
Hükümetin çabaları fahişelik ve insan kaçakçılığı gibi geleneksel ve belli durumlara odaklandığı için bu ifadelerin bazılarını somutlaştırmak güç oluyor. Bu durumlarda seks, seks uygulamasından mutlaka para olmasa da bir şekilde fayda elde eden kadın ve erkekleri tarif eden bir işlem anlamına geliyor. Bu, her zaman vardı ancak biz henüz bunu konuşmaya başladık ve Latin Amerika’da bu seks turizmiyle sıkı bağlara sahip.
 
Küba Kadın Federasyonu, Küba’da 1959’dan bu yana, özellikle sadece cinsiyetleri nedeniyle değil ama aynı zamanda ırk ve sosyal sınıfları nedeniyle de dezavantajlı olan kadınların sömürülmesine dayanan fahişelikten kaynaklanan sorunları çözmek için çaba gösterdi.
 
[1959 öncesinde] son derece güvensiz ve insan onuruna aykırı koşullarda yaşayan 100.000’den fazla fahişenin bulunduğu ve Devrimin bu kadınların hayatlarını nasıl değiştirdiğini, onlara ne gibi faydalarının olduğunu, daha haysiyetli bir yaşama ulaşmalarına katkıda bulunan büyük özgürleşme sürecine nasıl katıldıklarını ve desteklediklerini açıkça anlattıkları bilinmektedir.
Devrimin fuhşa son vermek amacıyla yaptığı çalışmalar ülke çapında gurur vericidir. 1990’da başlayan kriz bu olgunun, bilhassa uluslararası turizm ve beraberinde getirdiği cinsel hizmetler için ödeme yapmaya hazır müşteriler ve oluşturduğu pazar boyutunda dikkati çeken ve yeni özellikleri olan bir sosyal sorun olarak tekrar ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu nedenle cezanın müşteriye verildiği ve cinsel istismarı azaltmada etkili olan İsveç yaklaşımını övgüyle karşılıyorum.
 
Küba’da bugüne kadar kaç cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildi ve bu ameliyatlar için seçimde kullanılan kriterler nelerdir?
Bugüne kadar 15 cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildi. Bunların ilki Kübalı uzmanlarca 1998’de gerçekleştirilmesine rağmen bu operasyon türü ancak 2007 yılında Kamu Sağlığı Bakanlığınca verilen hizmetler arasına tekrar eklenebilmiştir.
Transseksüel Kişilerin Kapsamlı Tedavisi Ulusal Komisyonu faaliyette olup bu komisyona 1979’dan bu yana transseksüeller arasından 175 başvuru yapılmıştır. Bu başvurular standart uluslararası parametrelere göre değerlendirilmektedir. Biz, medya ve iletişim kanalları yoluyla bu hizmetler hakkındaki bilgileri duyurdukça bu iç çatışmayı yaşayan ve bu konuda yardım alabileceklerinden haberdar olmayan daha fazla sayıda insanın da bu adımı atması beklenmektedir.
 
Bu aşamada, transseksüel kişilerin uzmanlar nezaretinde kişiye özel hormon tedavisi de aldıkları ve kendilerini özdeşleştirdikleri cinsiyete geçiş yaptıkları iki yıllık bir tedavi süreci söz konusudur. Bu sürecin sonunda Komisyon cinsiyet değiştirme ameliyatı ve resmi bir kimlik değişimi için uygun adayları tespit etmektedir.
 
Bu operasyon basit ve tercih üzerine yapılan estetik bir prosedür değildir. Aksine, uluslararası düzeyde büyük ölçüde kabul gören ve transseksüel kişilerin refah ve esenliğini büyük ölçüde artıran önemli bir operasyondur. Ameliyat bu bireylerin çocukluklarının erken döneminden beri sürekli olarak maruz kaldıkları ve anlayışsızlık ve ayrımcılığa neden olan bir dizi önyargıdan kaynaklanan sıkıntılarını azaltmaya önemli bir katkı yapar.
 
Amerika Birleşik Devletlerinin Küba’nın LGBTI projesini ortadan kaldırmak için 300.000$ bütçe ayırdığını teyit eden Wikileaks belgesi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Öncelikle, Amerika Birleşik Devletlerinin bu açık tepkisi Küba’da lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseksüel (LGBTI) kişilerin haklarını destekleme boyutunda yapılmakta olan çalışmalardan hem zaman hem de kaynak harcayacak boyutta rahatsız olduğunu göstermektedir. Çünkü bu proje Küba hükümetinin, homofobi ve transfobi’nin Küba Devriminin özgürleştirici mücadelesi ile tutarlı olmayan ayrımcı uygulamalar olarak gereken şekilde ele alınmasını sağlamaya yönelik siyasi kararlılığını gözler önüne sermektedir.
 
Yapmakta olduğumuz çalışmalar devrim projemizin manevi kalbini gözden düşürmeye yönelik eskimiş medya kampanyalarının aksini ispat etmekte ve Amerika Birleşik Devletlerinin yalanlar, iftiralar ve korkutma yoluyla bu dönüşüm sürecini ve liderlerini yenilgiye uğratmak için harcadığı çabaları ortaya çıkarmaktadır. Bu çerçevede, tümüyle özgünlükten yoksun ve geleneksel medya, bloglar ve sosyal ağlar üzerinden alışılmış ifadeleri tekrar edip duran birkaç yorumcuyu ön plana çıkararak, önceden hazırlanmış bir senaryoya göre küstah bir dezenformasyon kampanyasını yürütmektedirler.
Bu paralı askerlerin Havana’da Amerika Birleşik Devletleri Çıkarları Ofis’inden aldıkları emirlere dair çok net deliller ortaya çıkmıştır. Bunlardan bazıları Wikileaks tarafından yayınlanan belgeler arasındadır. Bu konudaki somut olaylara tanık olan ve daha sonra konuyla ilgili haberleri okuyan birçok kişi İspanyolca yayın yapan CNN, El País, Der Spiegel, Radio Nederland gibi çeşitli yaygın medya kanalları yoluyla dünya kamuoyunun nasıl manipüle edildiğini anlatabilir.
 
Küba’da özgür ve sorumlu cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği hakkına gösterilen saygıyı ön plana çıkarmak için çeşitli adımlar atılmışsa da bunlar yeterli boyutta değildir. Size göre tüm Kübalılara seslenerek ülkemizde homofobiyi ortadan kaldırmanın yolu nedir?
Bu konuda ilk adımlar Kübalı Kadınlar Federasyonu tarafından 1972’de CENESEX’in öncüleri arasında yer alan Ulusal Cinsel Eğitim Çalışma Grubunun kurulması ile atılmıştır. FMC aynı zamanda bu konularda kamuoyundaki tartışmaların özendirilmesi amacını da taşımaktaydı. Küba’da ilk kez eşcinselliğin bir hastalık olarak değerlendirilmediği yönünde bilimsel bir argümanı ortaya koyan Sigfred Schnabel’in El hombre y la mujer en la intimidad (Yakınlık İçindeki Erkek ve Kadınlar) adlı kitabının 1979’da yayınlanması bu konuda etkili olan bir olay olarak öne çıkmaktadır.
 
Birçok eşcinsel, toplumun onlara vurduğu damganın yükü altında bu mesajı ne kadar memnuniyetle karşıladıklarını bana bizzat ifade etmiştir.
 
2007’de, o zamana kadarki çabalarımızın yetersiz olduğuna kanaat getirdikten sonra Fransız aktivist Georges Tin’in, Dünya Sağlık Örgütü’nün eşcinselliği akıl sağlığı hastalıkları listesinden çıkarmaya karar verdiği gün olan 17 Mayıs’ı Dünya Homofobiyle Mücadele Günü olarak kutlanması önerisini benimsedik.
 
Bu deneyimin ardından 2008’de iletişim kanallarının da yardımıyla özgür ve sorumlu cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine saygı gösterilmesi konusunda farkındalık yaratmaya yönelik bir eğitim stratejisi üzerinde çalışmaya başladık. Bu faaliyetlerimiz Küba Komünist Partisi Merkez Komitesinin İdeoloji Dairesinin desteği ve çok sayıda devlet kurumu ve sivil toplum örgütünün yardımlarıyla LGBTIH hareketinin gelişmesine, özellikle de heteroseksüellerin de bu amaca yönelik aktif katılımını da içeren bir biçimde katkı sağlamıştır.
 
Neden eğitim alanında bir iletişim stratejisi benimsedik? Çünkü esaslı bir kültürel dönüşüm sürecinden, insanları, cinselliklerini ve bedenlerini tahakküm altına almaya yönelik olarak tarih boyunca oluşturulmuş önyargıları reddetme amacını taşıyan analizler sunmaktan bahsediyoruz. Sosyal bilinçte değişiklik yapmak son derece karmaşık ve zaman alan bir iştir. Ancak bu nevi değişimleri sağlayacak siyasi irade olmadan tüm yapabileceğimiz bizden önce gelen sömürü toplumlarında gelişmiş düşünce biçimlerini yinelemekle sınırlı kalırdı.
 
Mariela’da Vilma’dan neler var?
Sosyal adaletsizliğin tüm ifadelerine tutarlı muhalefeti… Özgürleştirme arayışındaki ilk yanıtlarımızdan doğan ve Küba’nın tam bağımsızlık için ulusal mücadelesinde billurlaşan devrim sürecine bağlılığı… İçtenliği, sorgulayıcı yaklaşımı, alçak gönüllülüğü ve kararlılığı…
 
Aday del Sol Reyes, CubaSi
 
Türkçe kaynak: Turnusol

Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam