09/11/2006 | Yazar: KAOS GL
Baharankara 2002’nin çalışma gruplarından biri de ‘Kurumsallaşma’ başlığını taşıyordu. Kaos GL, Lambdaistanbul ve Anadolu Ayıları’nın katıldığı tartışma grubu eşcinsel örgütlenmeyi konuştu.
Baharankara 2002’nin çalışma gruplarından biri de ‘Kurumsallaşma’ başlığını taşıyordu. Kaos GL, Lambdaistanbul ve Anadolu Ayıları’nın katıldığı tartışma grubu eşcinsel örgütlenmeyi konuştu.KAOS GL
Dernek, vakıf, kooperatif vb kurumsallaşma olanakları ile ilgili grupların yaklaşımları ve planları; bu konularda fikir ve tecrübe alışverişi.
Öner (Lambdaistanbul): Kurumsallaşmadan anladığımız şey, bunu Lambda’daki toplantıda dile getirmiştim, burada da söylemek istiyorum. Kurumsallaşma deyince ben burada yazan şeyi anlamıyorum. Burada yazan şey, dernek, kooperatif, vakıf. Bunlar kurumsallaşmanın olanakları değildir. Bunlar resmi yapılardır. Bir şeyin aracı olabilirler de olmayabilirler de. kurumsallaşmadan anladığım bu yapılar değil ve kurumsallaşmayı bu yapılardan daha fazla önemsiyorum. Bu yapıların beraberinde otomatikman kurumsallaşmayı getireceğini düşünmüyorum. Başka bir şekilde düşünce pratiği geliştirmemiz gerekiyor. Kurumsallaşma için benim aklıma gelen birkaç maddeyi sıralayayım. Kurum olmak ne demek? Benim için süreklilik, aktarımdır. Bunu deneyimimden söylüyorum. Beş yıldır Lambda’dayım. Benden öncesi de var tabii ki. Daha geçen gün dernek kurulma aşaması vardı. Tesadüfen arşive gitmiştik. Arşiv orada duruyor. Belki bizim de tembelliğimiz ama zamanında bazı insanlar aktarım, dokümantasyon anlamında bir şeyler yapmışlardı. Ama tam sistematik, rayına oturmuş bir şey yok. Dolayısıyla kim ne zaman ne kadar yapmışsa onun inisiyatifine kalmış durumdayız. 95 yılında birileri dernekle ilgili bir takım araştırmalar yapmış, bir şeyleri bir araya getirmiş. Tüzük örnekleri vs. Ama bizim bundan haberimiz yok. Çok tesadüfi bir şekilde tavan arasında bulmuş gibi olduk. Mesela böyle olunca bunun sakıncası oluyor. Birileri bir konuda araştırmalar yapıyor, bilgileri bir araya getiriyor. Bir kopukluk oluyor, insanlar değişiyor. Sanırım Lambda’da Kaos’tan daha fazla oluyor bu durum. Lambda’da o zamandan kalan hiç kimse yok. Dolayısıyla biz yeni gelenler bundan habersiziz. Kendi başımıza Amerika’yı yeniden keşfediyoruz. Yeni baştan başlıyoruz her şeye. Böyle bir döngü oluyor. Birkaç yılda aynı şeyleri tekrar eder hale geliyoruz. Bu da kurum olmadığımızı gösteriyor. Biz Lambda’da son zamanlarda bunları sorguluyoruz. Daha önce de sorgulandı bunlar. Ama dediğim gibi süreklilik olmadı. Bu sırada konuştuğumuz şeyler var. Kurum nasıl olabiliriz, bu sürekliliği nasıl sağlayabiliriz diye. Bazı arkadaşlar profesyonelleşmemiz gerektiğini düşünüyorlar, kurumsallaşmadan bunu anlıyorlar. Profesyonel olursak, profesyonelce iş yaparsak kurum olmuş oluruz, diyorlar. Ben buna katılmıyorum. Tam tersine profesyonelliğin bu tarz bir örgütlenmenin önünde, yapmak istediklerimizin önünde bir engeldir diye düşünüyorum. Çünkü bu, profesyonel olan olmayan ayrımı yaratıyor.
Atilla (Kaos GL): Sonuçta siyasal otoritelerin özgürlükleri nasıl kısıtladığını görmüştük. Bizim yaşadığımız ülkenin siyasal otoritesinin değişen, değişmeyen, bize neler getirip neler götürdüğü çok belli aslında. Sonuçta kurumsallaşmanın önünde çok büyük bir engel vardı. Anayasa değiştikten sonra değişti ama bunun çok büyük bir engel olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra daha rahat daha özgür olacağımızı düşünüyorum. Dernek de vakıf da olabiliriz hatta gey ve lezbiyen araştırmaları derneği de olabiliriz.
Ahmet (Anadolu Ayıları): Kendi kurumumuzun kurumsallaşma sürecini biraz anlatayım. Çıkardığımız Pençe isimli bir dergi var. Bu derginin yasal başvurusunu yapmamız gerekiyordu. Bunun için bir prosedür gerekiyor. Dernekleşmenin önündeki engeller kalkıyordu, bir takım kolaylıklar geliyordu. Bunları gündemimize aldık. Dergiyi yasallaştırmamızdansa grup olarak yasallaşmamız daha kolaydı. Ya da bu yöntem daha iyi mi olur diye düşünmeye başladık. Şu anda onu tartışıyoruz. Bizden önce birilerinin yapmasını bekliyoruz. Lambda’nın bu sürece daha yakın olduğunu, bunu yapmasını bekliyoruz. Lambda’nın yaşayacağı deneyim bize örnek olacak. Biz grup yapılanması olarak kurumsallaşmaya daha uzağız. Lambda buna daha yakın ve büyük bir örgütlenme. Yaşadığı tecrübeden dolayı bunu zorunluluk olarak düşünüyoruz. Dernekleşme bizim için sadece dergiden dolayı dayatıyor. Belki ileride farklı nedenlerden ötürü dayatacak. Kurumsallaşma deyince sadece yasallaşmayı kastediyorum.
Burhan (Ankara): Dernekleşme sürecinde az önce arkadaşımın aktardığı gibi sekreterlikten tutun da ekonomik döngüye kadar bir sürü prosedür var. Tüm gruplar olarak pilot bir dernek kuralım. Onu hep birlikte finanse edelim. Onu güçlendirip, geliştirip temellerini hep birlikte destekleyerek sonucunu daha net görebiliriz.
Ahmet (Anadolu Ayıları): Biz Lambda yapsın, başına bir şey gelince seyrederiz demiyoruz. Lambda ile görüşüyoruz.
Yeşim (Kaos GL): Öner de demişti, dernek kurulsa bile kurumsallaşmayabilir. Şu anda burada dernek olmadığı için biz yokmuşuz ve varolabilmemiz için derneğin olması gerekiyormuş gibi algılanıyor. Dernek, kendisi de bizim gibi etten kemikten insanların örgütlenmiş bir yapısı olup, devlete kayıtlı olmak demek. Başka hiçbir anlamı yok. Kurumsallaşma da bu demek değil. Derneğin faaliyet alanı anlamında pratik getirileri olabilir, bunları bilmiyorum. Hiç dernekleşme ihtiyacı duymadığımdan haberim yok. Tüzük falan bunları bilmiyorum. Yasal olarak kayıtlı olma meselesi, insanlara kendilerini meşru hissettirmede bir adım gibi gelecekse, eşcinsel hareket kendini meşru hissedebilir. Bizim 2000 yılından beri devlete kayıtlı bir dergimiz var. Hareketin kendisi, kendini meşru hissedebilir eğer böyle bir eksiklik varsa. Kurumsallaşma meselesi de benim için önemli. Benim anladığım bildiğim kurumsallaşma, bireylerin birbirlerinin farklılıklarından bağımsız olarak bir yerde, bir şeylerin nasıl yapılacağının bilinmesi ve o bilginin sürekliliği. Birisi oraya gelip soru sorduğunda, o soruya verilecek yanıtın çerçevesinin belli olması demek. Yanıtı verecek kişinin kim olduğunun, yanıtın ana noktasında değişiklik yaratmaması demek kurumsallaşma. Bu anlamda kurumsallaşma benim için önemli. Kurumda şöyle bir sorun olabiliyor. Birey ezilip yok sayılıyor. Ama böyle böyle kurumsallaşılır diye bir şey yok. Özgürlük de kurumsallaşabilir. Özgürlük anlayışı da kurumsallaşabilir. Birlikte özgürleşmek deniliyorsa, bu özgürlük anlayışının kurumsallaşmasıyla mümkün olabilir. O yüzden kurumsallaşmayı önemsiyorum.
Burhan (Ankara): Derneklerdeki literatürü incelersek daha önce kararlaştırdığımız bir şey vardı. Psikologlardan ya da psikiyatrlardan alacağımız bir belgeyi tüm kurumlara bildirmek ya da askeriyeyle ilgili çalışmalar yapmak, bunların temelinde bir dernekleşme adımı atabilirsek, bunu çok hızlı yapabiliyoruz.
Fırat (Anadolu Ayıları): Yasal olarak aslında hiç bir fikrim yok. Dernekleşme, vakıf artı olarak ne getirir bilmiyorum. Belgeselle ilgili anlaşma yapılırken tüzel kimliğe ihtiyaç vardı. Ne Lambda’nın ne de Anadolu Ayıları’nın böyle bir yapısı vardı. Kaos üzerinden anlaşmaya vardık. Bunun yanında etkinliklerde bulunmak, mekan kiralamak konusunda, burasının kafe ya da ticarethane olmadığını göstermek için yasallaşma gerekebilir.
Atilla (Kaos GL): Yeşim süreklilikten bahsetti. Bütün gruplar sürekliliği sağlamak istiyor. Devlette de süreklilik esastır. Bir makama bir sürü insan gelip gider. Biz Kaos GL olarak biraz daha şanslıyız. Katılımcılarının bir kısmının eskiden beri olması, bir de bazı arkadaşlarımızın Ali Özbaş ve Ali Erol’un bu işin sistematiğini kurmak, arşivleme yapmak konusunda en başından beri sistemli çalışıyor olması, bunun yanında tüm başvuruların, dergiyle ilgili tüm meteryallerin sistemli bir şekilde dosyalanıyor olması bizim kurumsallaşma sürecini güçlendiren bir faktör. Dernek, vakıf olmak çok gerekli mi diye sorduğumda, buna bir grubun kendi içinde karar vermesi gerektiğini düşünüyorum. Kaos GL olarak buna gerek olmadığını düşünüyorum. Bunun yerine sürekliliği nasıl sağlayabiliriz üzerine çalışmalıyız. Biz de bununla ilgili problemler yaşıyoruz, bir şey olduğunda aynı kişilere soruyorsun. Ali’ye soralım diyoruz. Gönüllülük esasına dayanan gruplarda herkesin yaşadığı sorunlar var. Büyük şehirlerde yaşıyoruz, öğrenciyiz, memuruz, işçiyiz, bir çoğumuz ailemizle birlikte yaşıyoruz. Öyle bir döngünün içindeyiz ki gönüllü olduğumuz işleri bile yapamayabiliyoruz. Yapacak zamanımız olsa bile aksatabiliyoruz. Parayla birilerinin çalıştırılması aklıma gelmişti. Bu, işin sürekliliğini sağlamak için bir adım olabilir. Örneğin ben devlet memuruyum, devlet memuru olmak yerine Kaos GL’de sabah 9, akşam 18:00 arasında çalışıp, orada sekreterlik gibi bazı işleri üslenip yapmak ve ücret almak, hem severek yaptığım için işleri ve süreci kolaylaştıracak diye düşünüyorum.
Ulaş (Kaos GL): Kurumsallaşma konusunu bitmiş, nokta konmuş bir süreç gibi algılamamamız gerekiyor bence. Kaos GL, Lambda ve ötekiler de kendi içinde iyi kötü bir noktada kurum olmuş, bütünlük olarak algılanmalılar. Bu kurumsallaşmayı değerlendirirken, bitmiş bir süreci nasıl bir devam olarak değil, devam etmekte olan bir süreci, nasıl dönüştürme, nasıl evriltme konusunda konuşmamız gerekiyor bence. Dediğim gibi Lambda da, Kaos da, Ayılar da meşru gruplar. Şu ana kadar yaptıkları eylemlerle yasal kurumlar.
Heribert (İstanbul): Lambda’dan iki sene önce ayrıldım. Yapılan politikalarla örtüşmediğim için ayrıldım. Teknik desteği verebileceğimi söyledim. Arşivimi de devam ettirdim, bundan faydalanan yok. Dernek olsun olmasın konusunda da kesin bir fikre sahip değilim. Yasal durumdan kaynaklı dernek kolaylaştırır mı? Dernek bir araç, bunun avantajları ve dezavantajları var. Bence yasallaşmadan önce kurumsallaşmak gerekiyor.
Ali Erol (Kaos GL): Bazı kelimeleri birbirine karıştırıyoruz. Meşruiyet, yasallık, kurum, örgüt gibi. Belki bunlar da doğal. Kurumsallaşma, dernekleşme, örgütlenme konusunda bilgi eksikliği var. Meşruluk ve yasallık ayrı şeylerdir. Örneğin Kaos GL’nin Lambda’nın diğer toplumsal kesimlerle kurduğu etkileşim, iletişimde, bunlar STK’lar olsun, sendikalar, diğer demokratik kitle örgütleri olsun, okullarda yapılan eşcinsellikle ilgili onlarca araştırmalar, bunun için KKM’ye gelen öğrencileri, akademisyenleri düşündüğümde, bizim herhangi bir hayat alanında söz üretip, bunu söylemeye kalkıştığımızda bir meşruluk söz konusu. Toplumsal meşruluk için herhangi bir örgütlenme illaki zorunlu değil. Bu birinci adım. İkinci adım ise yasallık. Yasallık ise tamamen tüzel bir durum. Dernek ve diğer benzeri bir örgüt kurma konusunda korku, kaygı ve bilgi eksikliklerimizi birbirine karıştırmamalıyız diye düşünüyorum. Bu nasıl mümkün olacak bilmiyorum ama hepimizde böyle bir sorun var. Dernekler masasının gey ve lezbiyen derneğine izin vermeyeceğini düşünen arkadaşım var. Belki de dernekler masası ve devlet, eşcinsellerin bir realite olarak ortaya çıktığını, yadsınamaz bir gerçek olduğunu, belki de kıyıda köşede toplanacaklarına kendi kontrolü altında toplanmasını düşünebilir. Devletin heteroseksist bir yapıya sahip olması ayrı bir şeydir, eşcinsel derneğine olumsuz bakması ayrı bir şeydir, eşcinsellerin denetleyebileceği bir sürece girmesini istemesi ayrı bir şeydir. Örneğin Aleviler, iki kelimeden dolayı bir derneği kapatabiliyorken, diğer Alevi dernekleriyle eşgüdümlü çalışabiliyor ve diğer azınlıklara göstermediği olanakları sağlayabiliyor. Kafamızdaki korku ve kaygıları netleştirmemiz gerekiyor. Örneğin, Lambda toplantı yapar, bilmem ne kaç kişi gelirdi, KKM’nin salonu açık olduğunda salon dolar boşalırdı. Ama bir dernek kurulunca sekizinci kişiyi kaydedebilecek mi? Ya da ben kayıt olsam ne olacak, bu tür korku ve kaygılarımızı netleştirmemiz gerekiyor. Bunlar insani şeyler. Bu tür korku ve kaygılarla bilgi eksikliğini birbirine karıştırmamalıyız. Tahminler üzerinden değil, mevcut koşullar ve mevcut bilgiyle ne yapabileceğimizi ortaya koyduğumuzda belki somut adımlar da atabiliriz.
Kahraman (Kaos GL): Kurumsallaşmada sürecinde güçlü karakterlerin olması Kaos GL’de ve Lambda’da pozitif bir şey gibi görünse de bana negatif bir durum gibi geliyor. Bu kişilerden kaynaklı değil. Bu kişiler olmasa da işler yürüyebiliyorsa kurumsallaşma kısmen de olsa gerçekleşmiş olabilir. Şu an kurumlardaki ağır toplar gidince eşcinsel hareket çökecekse kurumsallaşma yok demektir.
Mehmet (Ankara): İki yönlü olumlu ve olumsuz tarafları olan şeylerden birisi bu. Mesela ben bu anlamda Kaos Ankara’yı, Lambda da İstanbul’u tıkıyor diyebiliyorum. Kurumsallaşma deyince, daha sonra gelenlere bilgi ve belgelerin ulaştırılması ve karşılaşılan durumlarda o örneklerden yola çıkılarak genel bir tavrın ve politikanın ortaya konulması açısından önemli. Ahmet, Lambda dernek kursun tecrübelerini paylaşacağız dedi. Bu konuda illa eşcinsel derneği olması gerekmiyor. Eğer gey lezbiyen kültür derneği gibi bir dernek kurarsak, Alevi Bektaşi derneğinin başına gelenler gelecek. Toplumsal ahlaki çökertmeden sorun çıkabilir. Dernekleşmenin Avrupa Birliği uyum yasalarının, Avrupa Birliği’ne girme çabalarının olduğu bu süreçte, Avrupa Birliği üzerinde lobi çalışmalarını yapabilmek için böyle resmi bir kimlik çok önemli.
Yusuf (Ankara): STK’lar hükümet dışı örgütler, hükümet politikalarına geniş toplum kesimleri içersinde onay üretmek için faaliyet gösteren örgütlerdir. Devlet de zaten böyle yapabilecekleri seçer. Yerleşik sistemin sürdürülebilmesi için bazı örgütlenmelerin de onay vermesi gerekiyor. Bunu Avrupalılar uyguluyorlar. Avrupa Birliği sürecinde bunu biz çok sık yaşayacağız. Her türlü ayrımcılığa karşı yasalar çıkartılırken hükümetler karşılarında muhattab isteyecekler. Eşcinsellerin işyerlerinde ayrımcılığa uğramasını önleyecek yasa çıkması için bir eşcinsel derneğinin olması lazım orada. Böyle somut yararlar olabilir.
Burhan (Ankara): Devlet tarafından kontrol edilmek bizi tedirgin etmemeli. Eğer prensipler düzenli, dernekleşme sürecinde her şey sistemli yapılırsa tedirgin olmamız gereksiz. Bir diğer nokta da derneği araç olarak kullanıp, birçok noktada amacımıza ulaşabiliriz. Görünür olamayan kişiler de maddi manevi destekte bulunabilirler.
Ali Erol (Kaos GL): 8. kişiyi bulacak mıyız sorusu, nereden bulacağız anlamında değildi. Örneğin somut olarak da pratikte de Lambda’nın nasıl oluyor bu işler sorusunun cevabını arama sürecine girdiğini biliyoruz. Dernek söz konusu olduğunda burada biraz bilgilerimizi, kaygılarımızı paylaşma anlamında bir şeylerden bahsediyorum. Yoksa niye üç tane yapmıyorsun diye demiyorum. Mehmet arkadaş İstanbul’da Lambda, Ankara’da Kaos, süreci tıkıyor derken, dernek için aklına gelen sadece Avrupa’da lobicilik yapmaksa, burada bir zihin karışıklığı var demektir. Ya da sekizinci kişiyi bulacak mıyız meselesi de değil, araç-amaç tartışması sürekli yapılır. Bizim amaçla aracı birbirine karıştırmadan bu sürece nasıl gireceğimiz sorusunun cevabı bizde yok henüz. Herhangi bir alanda çalışmakla, herhangi bir alanı bilerek reddetmek farklı şeylerdir. Örneğin, Kaos, pek çok alanda gücü, enerjisi, gönüllü katılımcılarının koşullarından dolayı çalışamıyor. Ama ileride belki de çalışacak. Şu anda çalıştığı alanlarda da geçmişte çalışamıyordu. Yani kurumsallaşma ile örgütlenmeyi, meşrulaşma ile yasallaşmayı birbirine karıştırmamak gerekiyor.
Cihan (Lambdaistanbul): Ben de bunlara katılıyorum. Benzer şeyleri yapıyoruz. Kaos içindeki tartışmaları bilmiyorum ama hareketin içinde de böyle, küreselleşme karşıtlarının içinde de böyle. İnsanlar küreselleşme karşıtıdır ama ortada net bir tanım yoktur. Bizim gibi üçüncü dünya ülkelerindeki küreselleşme karşıtları, kendisine zarar geleceğini düşünen ulusal veya etnik milliyetçi gruplardır. Sanayileşmiş ileri toplumlarda ise tam tersidir. Bizim burada dernekten bahsetmemiz demek, burada şu çıkmalı artık dernek kurulmalı, bizim burada yapacağımız şey bunu vicdani bir sorgulaması olmalı. Bizim örgütlülük anlayışımıza, özgürlük anlayışımıza getireceği riskler nelerdir? Dernek kurmanın bize kazandıracağı şeyler çok önemlidir ve kesinlikle kurmak gereklidir diye düşünüyorum.
Mehmet (Ankara): Kurumsallaşmanın gerekliliği ve tanımı üzerinde anlaştık. Dernek konusunda ise, avantajlar, dezavantajlar ve hukuki durum üzerinde somut bilgiler üzerinden konuşmamız gerekiyor.
Cihan (Lambdaistanbul): Lambda dernek alt grubunda önce yasal gereklilikleri araştırdık. Ama bunu yaparken kendi içimizde dernekleşme ve yasallaşma konusunda muhalefet vardı. Bunların gerekliliği üzerinden dernekleşme toplantılarına devam ettik. Tüzüğü inceledik. Yeni bir tüzük oluşturma aşamasına geldik. Ama bunun yanında dernekleşmenin gerekliliği üzerine konuştuk.
Ulaş (Kaos GL): Neden dernek, kooperatif olabilir, şirket, vakıf olabilir. Şu an mevcut örgütlülüğünüzle yapamadığınız ama dernek olunca yapabileceğinizi öngördüğünüz ne var? Hedeflediğiniz bir şey var mı? Kaos olarak yapamadığımız bir şey yok ki dernekleşelim. Siz dernekleşince çözülecek ne var? Veya var mı, bunları merak ediyorum.
Bora (Lambdaistanbul): Kâr amacı gütmeyen isim bulmak gerekiyordu. Şirket bu listede yok neden, kâr amacı gütmemek gerekiyor. Uluslararası platformlarda, kendinizi o şekilde, o kurallarla kabul ettirmeniz gereken durumlar olabiliyor. Bir yere konuşmacı göndermekten tutun da maddi destek almaya varana kadar. Onun için şirket olmuyor. Diğer seçenekler, dernek, vakıf, kooperatif kalıyor. Kooperatif olarak, bu konuda uygulamada bir tek Amargi’yi biliyoruz. Vakıfla derneği karşılaştırdığımızda en uygunu bunlarmış gibi geliyor. Vakıf kurulması devlet gibi bir şey. Prosedürü çok fazla ve zorlaştırıldı. Derneğin kurulması kolaylaştırıldı. O zaman önce dernek kurarız. Resmi bir kimliğimiz yok, bir sivil toplum örgütü olalım. Ondan sonra daha sağlam daha ölümsüz olur, vakfa dönüştürürüz dedik. Dernek için de adresimiz yok, yerimiz yok. Buranın adı olsun, dernek olsun, o çatı altında toplantılarımızı yapabiliriz. Avukatlarla görüştük. En son AIDS ile Savaşım Derneğinin örgütlenmeyle ilgili bir çalışması vardı. Azınlıkların örgütlenmesi konusunda çalışan bir avukatla görüşüyoruz. Eşcinseller derneği desek kaç kişi bize müsaade eder, hiç kimse müsaade etmez dediler. Kanuni yönden bu müsaade edilmemesinin nedeni, toplumsal ahlaktan tutun da bölücülüğe kadar nedenler sıralanabiliyor. Biz de o zaman çiçek böcek derneği kuralım dedik. Toplumsal katılım ve değişim derneği olacak. Gençlik, seminer, spor, vs, gelen insanlar anlayacaklar ama bir şekilde bunun da bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bir toplantıya 100 kişi gelirdi, eşcinsel derneği altına kaç kişi imza atar?
Yusuf (Ankara): Angaje olmayanların da birlikte temsil edilebileceği eşcinsellerin sesi olabilecek kurumsal bir yapıya ihtiyaç var. Fonksiyonel bir yapı olarak devletin seni muhattab alacağı, devletle konuşabileceğin, herkesin temsil edildiği bir yer.
Nejat (Lambdaistanbul): Kurumsal kimlik şu anlamda önemli. Bireysel olarak kişilik ifade ettiğimiz için yani bir birey olduğumuz için alım satım yapabiliyorsunuz, para toplayabiliyorsunuz ya da çalışabiliyorsunuz. Ama bir yasal kurum değilseniz, bunu yapamıyorsunuz. Herhangi bir kuruma gidiyorsun ve tanınmayı kolaylaştıracak bir unsur, yasal kimlik ya da kurumsal kimlik, adres belirlemek gibi bir güdülenme var. Böyle bir şey yapalım diyoruz. Şimdilik bir yer tuttuk. Pazar günleri toplanıyoruz ve aktarım o gün yapılıyor. İnsanlar soyutlanmıyor, güdülenenler ya da pratik işleri yapanlar öne çıkıyor. Bundan da rahatsızlık duyuyorum.
Ali Erol (Kaos GL): Kaygı, korku ve bilgi arasındaki ayrımı yapmamız gerekiyor derken, yine gündeme geliyor, mevcut döngüde değişmeyecek bir şey var. Ak ve kara ikici yaklaşımından dolayı ya tamamen temize çıkacağız ya da batacağız. Böyle bir şey olmaz ki hayatta. Askeri garnizonda Kürtçe türkü çalındı deniyor ve dışarıya örnek veriliyor. Sıradan bir vatandaş dolmuşunda Kürtçe bir kaset çaldı diye yardım ve yataklıktan yıllarca ceza alabiliyor. Bu akıl dışılık akılcı yaklaşımla yan yana gidebiliyor. Şüphesiz ki biz ne kadar çok şey yaparsak yapalım, kaygılarımız hep olacak. Ama kaygılarımız aklımızın önüne geçerse kitlenip kalacağız. Kaygılarımız bizim çukura düşmeden doğru yol almamızı sağlayabilir, aklımızın önüne geçebilir. Bunu dengelememiz gerekiyor. Dernek kurulduktan sonra, oh bize kimse dokunmayacak, diye bir beklenti varsa duvara toslanabilir. Yoksa bunun tersi de aynı şekilde geçerli. Dernekle ilgili soruların negatifmiş gibi algılanmaması gerekiyor. Bir özgürlük hareketiyse eşcinsel hareket, bu hareketin birden çok kanalı vardır. Bu kanallardan biri dernektir. Bir araç olarak bizim özgürlük hareketimizin bütün kanallarının önüne geçecek şekilde algılamak bir problemdir. Derneğin kendisi, kendi başına bir problem değildir.
Nejat (Lambdaistanbul): Derneğin amaç olması gibi bir şey daha ilk dakikada düştü bizim için. Çünkü dernek kurmak çok kolay. Sorun, derneğin işletilmesi sırasındaki bürokraside. Zaten o yüzden bütün derneklerde bir sekreterya var. Onlar bürokratik olarak benzer çalışmaları yapıyorlar. Bizim için tamamen bir araç. Lambda derneği kurmuyoruz. Bir dernek kuralım, daha sonra Lambda bütün kimliğiyle, kurumsal kimliğiyle, alacağı toplumsal destekleriyle beraber ne olacaksa, vakıf, dernek, kendi ismiyle, eşcinsel derneği ismiyle, dernekleşsin istiyoruz.
Berkay (Lambdaistanbul): Kurulduktan sonra işlerin yapılması konusunda bu dernek kullanılacak. Yönetici grup, Lambdaistanbul’ un teknik listesi olacak.
Nejat (Lambdaistanbul): Görünür olmayı kabul ettiğiniz zaman hedef olmaya da başlıyorsunuz. Bu yolda ilerlenmesi gerekiyor. Sorunlarımız aynı, savaştığımız değerler aynı.
Etiketler: yaşam