Lambdaistanbul Kadın Buluşmaları: Deneyimlerimizi Konuşmak Rahatlatıcı

Lezbiyen, biseksüel ve trans kadınların LGBTİ hareket içerisinde ne kadar yer bulabildikleri sorusu hareketin kendisi kadar eski bir soru. Tabi bir de cinsiyet skalasının herhangi bir yerine uymayanlar, arada kalanlar, kararsızlar, kararsızlıkta kararlılar, cinsiyet belasından muzdaripler…

 

İşte tüm bu meseleleri yeniden ve yeniden düşünmek, kimlikleri cepte tutup deneyimlere kulak vermek için bir süredir Lambdaistanbul’da kadın buluşmaları düzenleniyor. “Kadınlık deneyiminden” geçen herkese açık bu buluşmaları Deniz Demircan ile konuştuk.

 

Kaos GL’nin düzenlediği Kadın Kadına Öykü Yarışması için toplandıklarını hatırlatan Demircan ekledi:

 

“Bizim toplantılarımız, bol gullümlü, çaylı kahveli devam ediyor, artık her pazar saat 18.00’da Lambda’dayız. Kadınları, kadın sanılan erkekleri, erkek sanılan kadınları... kısacası kadınlık deneyiminden geçmiş ya da geçmekte olan herkesi bekleriz!”

 

Lambdaistanbul, Kadın Kadına Öykü Yarışması’na katılmak isteyenlere çağrıda bulunuyordu. Sohbet edecek, “kadınlık deneyimlerimizi” paylaşacak, hep birlikte öykülerimizi yazacak ve yarışmaya gönderecektik. Ben bu zanla, o gün ilk kez gittim Lambda’ya. Fakat o gün çok keyif aldık sohbetten ve bunu iki haftada bir gerçekleştirmeye başladık.

 

İki haftada bir, önceden belirlediğimiz konu havuzundan bir konu seçip üzerinde sohbet ettik. Bunun dışında hep birlikte birkaç eylemimiz daha oldu. Mavi En Sıcak Renktir filmine gittik örneğin, bunun üzerine konuştuk. Bunun yanında, zor durumda olan ve hayatında birtakım problemler yaşayan bir arkadaşımız için toplandık bir kere. Onu dinledik ve destek olduk, sorunlarına çözüm aradık...

 

Buluşmalarımız, o çok sık kullanılan tabirle ’kadınlara ve kadınlık deneyimlerine’ açık. Yani kadınlar, translar gelebiliyor. Sanırım sadece na-trans erkeklerin katılmamasını rica ediyoruz.

 

İlk buluşmadan sonra bunu sürdürmek istediğimize karar verdik. Keyifliydi, öte yandan, benim gibi, daha Lambda’ya dahi ilk kez gelmiş kişiler için yepyeni bir perspektif oluşmasını sağladığını düşünüyorum. Kendi adıma konuşayım, birtakım fobilerimi bu toplantılarla beraber aştım. Elbette, kendini rahat hissettiğin bir ortamda bulunma faktörünü unutmamak lazım. Günlük hayatlarımızda zorlukla bahsedebildiğimiz, belki de kimseyle paylaşamadığımız deneyimlerimizi birbirimize anlatabilmek rahatlattı.

 

Hareket çok sesli, biliyorsun. Kadınlar ile erkeklerin etkinliği birbirinden az ya da çok değil genel olarak. Öte yandan, eşcinsel kadın görünürlüğü erkek görünürlüğünden daha az. Bir kadının lezbiyen olduğunu (hatta bir lezbiyen çiftin çift olduğunu bile!) kendi beyanını duymaksızın anlayabilen insanlar gerçekten çok nadir, dolayısıyla günlük hayatta daha az zorluk çekiyoruz fakat gördüğümüz heteroseksüel muamelesinden de rahatsız olabiliyoruz.

 

Ne gariptir ki, konu trans kadınlara geldiğinde iş değişiyor. Şahsen ben, cemaat-ül lubun içinde en büyük sıkıntıların trans kadınlar tarafından yaşandığını düşünüyorum. Henüz kendi içimizde bile transfobiyi aşamamışken, toplumun geri kalanının aşması için çok ciddi çabalar göstermeliyiz. Burada da en büyük sorumluluğun natrans kadınlara düştüğüne inanıyorum.

 

Bizim toplantılarımız, bol gullümlü, çaylı kahveli devam ediyor, artık her pazar saat 18.00’da Lambda’dayız. Kadınları, kadın sanılan erkekleri, erkek sanılan kadınları... kısacası kadınlık deneyiminden geçmiş ya da geçmekte olan herkesi bekleriz!