24/11/2014 | Yazar: Kaos GL

‘Kobanê özgülünde gelişen özsavunma ile birlikte anti-militarist mücadele ve vicdani ret’ Lambdaistanbul’da konuşuldu.

Lambda’da Kobanê ve anti-militarist mücadele konuşuldu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
“Kobanê özgülünde gelişen özsavunma ile birlikte anti-militarist mücadele ve vicdani ret” Lambdaistanbul’da konuşuldu.
 
Vicdani Ret Derneği ve Lamdaistanbul’un birlikte örgütlediği “Kobanê özgülünde gelişen özsavunma ile birlikte anti-militarist mücadele ve vicdani ret” etkinliği gerçekleştirildi.
 
Moderatörlüğünü Lamdaistanbul aktivisti Hüma Talay’ın yaptığı etkinliğe konuşmacı olarak Vicdani Ret Derneği’nden Ercan Jan Aktaş ve Anarşist Kadınlar’dan Didem Deniz Erbak katıldı.
 
Coğrafyamızda yaşanan savaşa karşı barış etkinlikleri
 
Demokrathaber.net’in haberine göre Lamdaistanbul’da gerçekleşen etkinlikte Hüma Talay’ın “Lamdaistanbul olarak Kasım ayı etkinliklerimizi özellikle coğrafyamızda yaşanan savaş/şiddet ikliminden dolayı barış teması üzerinden hazırladık, bu bağlamda her hafta bir etkinlik planladık. Anti-militarist mücadele ve vicdani ret de bu etkinliklerden biri olarak örgütlendi, bu etkinliği Vicdani Ret Derneği ile birlikte örgütledik” sözleriyle yaptığı açılıştan sonra Kobanê sürecini daha yakından izleyen ve Kobanê’ye de gitmiş olan vicdani retçi Ercan Jan Aktaş söz aldı.
 
Ercan Jan Aktaş şunları söyledi: ”Kobanê Ortadoğu tarihinde hepimize bambaşka bir şey söyledi, bu sözünü 19 Temmuz 2012 tarihinde söyledi, daha sonra bu söz büyüdü Rojava Kadın Devrimi olarak tamamlandı. Neydi bu söz? Bu söz, ‘tek’lik üzerinde ulus sınırlar çizilirken korkunç katliamların, soykırımların yaşandığı bir coğrafyada bütün etnik aidiyetleri, inançları gören bir sözdü ve bunun hayat bulacağı bir yaşamdı. Kadın özgürlükçü bir perspektif ile bambaşka bir hayatın inşası başladı. Bu inşa korkuttu erkek egemen, militer sistemleri. Onun içindir ki boğmak istediler. BM, Türkiye ve de diğer güçler 20 Eylül tarihinde Kobani’nin düşmesi üzerine planlar yaptılar, ama beklemedikleri bir şey oldu, tıpkı bilim kadını Nazan Üstündağ’ın ifade ettiği gibi ‘şairane bir direniş’ ortaya çıktı.”
 
Konuşmasının devamında vicdani retçi ve de anti-militaristler olarak Kobanê/Rojava’nın neden ciddi bir şekilde görülmesi gerektiğini anlatan Ercan Jan Aktaş; ”19 Temmuz 1936 ne ise bugün Kobani’de yaşanan direniş de odur. Burada öz savunmayı temel alan bir mücadele var, bu mücadele anti-militarist bir mücadeledir.”
 
Anarşist kadınlar “sınır”da!
 
Anarşist Kadınlar’dan vicdani retçi Didem Deniz Erbak ise neden vicdani retçi olduğunu anlattıktan sonra; ”Anarşist kadınlar olarak “sınır”a gittik, Suruç’da kadın yoldaşlar ile birlikte nöbet eyleminde bulunduk ve yoldaşlar ile Kobanê’ye geçtik. Sınırların anlamsızlığını yaşayarak gördük. Kobanê’de muazzam bir direniş veriliyor, bu direnişin her aşamasında kadınlar var. Bu durum biz anarşist kadınlara da moral ve de güç vermekte. Bu moral ve de güç ile hayatlarımızı özgürleştirmek için bizler de hayatın her alanında erkek egemen sisteme karşı direniş içindeyiz. Dayanışma ve direniş devam edecektir” dedi.
 
Sunumlardan sonra katılımcıların soru ve katkıları ile tartışmalar devam etti. 

Etiketler: yaşam
İstihdam