04/01/2021 | Yazar: Yıldız Tar

Öğrenciler, Boğaziçi’ne kayyum Rektör atanmasına karşı eylemdeydi. BÜLGBTİ+’dan Meltem ile tüm gün yaşananları ve taleplerini konuştuk: Okuldaki varlığımız dahi tehdit altında, kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!

“LGBTİ+ düşmanı kayyumların sultasını kabul etmeyeceğiz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Boğaziçi LGBTİ+

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü görevine, 2015'te AKP milletvekili aday adayı olan Melih Bulu'yu atanmasına tepkiler sürüyor.

1 Ocak 2021 gece yarısı yapılan bu atamayla 1980’lerden sonra ilk kez Boğaziçi Üniversitesi’ne kurum dışından bir rektör atanmış oldu.

Öğretim üyeleri: Bu uygulamayı kabul etmiyoruz!

Öğrenciler ve akademisyenler o günden bu yana sosyal medyada “Kayyum Rektör İstemiyoruz” diyerek tepkilerini gösterdi. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri, ortak bir açıklama yayınlayarak, “1980'lerin askerî vesayet rejiminden sonra ilk kez üniversitemize kurum dışından bir rektör atanmıştır. Bu durum 2016'dan bu yana ağırlaşarak sürmekte olan, rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz” dedi ve üniversite senatosunun ilkelerini hatırlattı.

BÜLGBTİ+’nın aralarında olduğu kulüplerden ortak açıklama: Kayyumlar gidecek, biz kalacağız!

Aralarında Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün de olduğu öğrenci kulüpleri ortak bir açıklama yayınladı, bir önceki rektör Mehmed Özkan’ın da atanarak geldiğini hatırlattı:

“Mehmed Özkan’a razı edilen Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin geldiği hal ortadadır. Bugün AKP aday adayı kayyuma giden yolda İstiklal Marşı’na saygısızlık, Afrin eylemi gibi bahanelerle muhalifler ve kulüpler; Nesrin Özören gibi fobik hocalarla LGBTİ+ öğrenciler, Vedat Akgiray gibi hırsız patronlarıyla işçiler, yemekhane zamlarıyla öğrencilerin bütün kesimleri baskı ve nefret politikalarıyla dar boğaza alınmıştır. Bütün bu politikalarla, iktidar üniversitelerde de tahakkümünü hissettirmeye çalışmaktadır. Bir gecede Pamukkale, Antalya Bilim, Beykoz ve Çağ Üniversiteleriyle beraber kayyum rektör dayatmasıyla karşı karşıya kaldık. Boğaziçi’nin bu kervandan payına düşeni almasıyla, içinde var olduğumuz illüzyon böylelikle kendisini ifşa etmiştir.”

Öğrenci kulüpleri, “Karakola çevrilen kampüslerde öğrenci, işçi, kadın, LGBTİ+ düşmanı kayyumların sultasını kabul etmeyeceğiz. Bütün üniversite bileşenlerine açık çağrımızdır, kayyumlar gidecek biz kalacağız, üniversiteleri kayyumlara bırakmayacağız!” dedi.

lgbti-dusmani-kayyumlarin-sultasini-kabul-etmeyecegiz-1

Öğrenciler tüm gün eylemdeydi: Homofobik Rektör istemiyoruz!

Bugün ise öğrenciler tüm gün eylemdeydi. İstanbul'daki farklı üniversitelerden öğrencilerin de dayanıştığı eylem için bir araya gelen öğrenciler, üniversitenin Güney Kampüsü'nde toplandı. Öğrenciler “Kayyum rektör istemiyoruz” pankartı açarak sık sık “Kayyum gidecek biz kalacağız”, “Homofobik Rektör istemiyoruz” ve “Cinsiyetçi Rektör İstemiyoruz” sloganları attı.

lgbti-dusmani-kayyumlarin-sultasini-kabul-etmeyecegiz-2

Fotoğraf: BÜSK, Kuzey Kampüs’te forum

Güney Kampüs’te öğrenciler basın açıklaması okudu, “Üniversitemiz karar alma mekanizmalarına yapılan müdahaleyi kabul etmiyoruz” dedi ve ekledi:

“Boğaziçili öğrenciler olarak, üniversitemizin ilkelerine ve kültürüne binaen, üniversitemizin özerkliğinin; kişiliğine ve geçmişine bakılmaksızın tepeden atanan herhangi bir akademisyen ile değil, üniversite mensuplarının yaptığı demokratik yollarla belirlenen bir rektör seçimiyle sağlanacağını savunuyoruz.”

Öğrenciler rektörlük binasını da mühürledi: “Bu bina AKP’li Melih Bulu’nun rektör atanması sebebiyle Boğaziçi öğrencileri tarafından mühürlenmiştir.”

Öğrenciler, Güney Kampüs önündeki basın açıklamasının ardından Kuzey Kampüs’e yürüdü. Burada forum gerçekleştirdi. Tekrar Güney Kampüs’e yürüdükleri sırada polis önlerini kesti ve öğrencilere plastik mermi, tazyikli su ve gaz ile saldırdı. Polis üniversiteye girişleri engellemek amacıyla kapıya kelepçe taktı. Dört öğrenci gözaltına alındı, tepkilerin ardından serbest bırakıldı.

Güney Kampüs girişinde bir kez daha okunan basın açıklamasının ardından öğrenciler, protestoları sürdürmek üzere dağıldı.

lgbti-dusmani-kayyumlarin-sultasini-kabul-etmeyecegiz-3

Fotoğraf: Boğaziçi Dayanışması, Güney Kampüs önünde polis barikatı

“Okulun demir kapılarına kelepçe bile taktılar”

Gün boyu devam eden eylemleri ve Melih Bulu’nun atanmasının olası etkilerini, öğrencilerin bu atamaya neden karşı olduklarını BÜLGBTİ+’dan son sınıf öğrencisi Meltem’den dinledik. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kazanımların kaybedilmesi riski olduğunu söyleyen Meltem, yaşananları KaosGL.org’a şöyle anlattı:

“İki gün önce Boğaziçi Dayanışması’nın bugünkü eylem çağrısı geniş yankı buldu. Öğlen öğrenciler olarak buluşmaya başladık. Ben geldiğimde polisler çoktan gelmişlerdi. Kimlik göstererek okula girebiliyorduk. Güney kapının önünde kalabalık vardı. ‘Kayyum rektör istemiyoruz’, ‘Homofobik Rektör istemiyoruz’ ve ‘Cinsiyetçi Rektör istemiyoruz’ sloganları attık. Hep beraber kuzeye yürümeye başladık. Aslında uzun zamandır iki kampüs arası slogan atarak yürümemiz engelleniyordu. 25 Kasım’larda, 8 Mart’larda engellenmiştik. Bugün yürüyebildik ve Kuzey kampüse girdik. Kuzey kampüste tekrar Öğrenci Temsilciliği Kurulu’nun basın açıklaması okundu. Forum örgütlendi meydanda. Forumun ardından Rektör’ün geldiği haberi üzerine tekrar güneye yürümeye başlandı. Topluca yürümeye izin verilmeyerek güneyin önüne gidildi. Öğrencilerin bir kısmı içeri girebildi, kapıda bekleyenler de oldu. Polis okulun önüne barikat kurmuştu. Okulun demir kapılarına kelepçe bile taktılar…”

“CİTÖK ve KAK gibi çok önemli kurumlar tehdit altında”

Meltem, Mehmed Özkan rektör olduğunda kendisinin hazırlık öğrencisi olduğunu, o dönem de yürüyüşler ve okul içi etkinlikler düzenleyerek tepki gösterdiklerini hatırlattı ev ekledi: “Yürüyüşler, kayyum rektör şenliği düzenledik ancak istediğimiz desteği görmemiştik. Antidemokratikliği görmezden gelen, ‘ama yine de bizden biri’ söylemler vardı.”

Melih Bulu’nun üniversite dışından atanmasının ayrıca bir tepkiye de yol açtığını belirten Meltem’e göre, Mehmed Özkan’la birlikte artan baskı ortamı daha da artabilir. Üniversite bünyesindeki Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu (CİTÖK) ve demokratik bir ortam sağlayan Kulüpler Arası Kurul (KAK) gibi kurullar engellemeler hatta kapatma ile bile karşılaşabilir:

“Boğaziçi olarak CİTÖK, KAK gibi çok önemli kurullarımız var. Bu yapılar demokratik ve feminist bir yerden kuruluyor. Bu yapıların kaldırılmasıyla bile karşı karşıya kalabiliriz. Üniversitelerde öğrenciler olarak kulüpler üzerinden örgütleniyoruz ve YÖK’ün Öğrenci Temsilciliği Kurulu’ndan (ÖTK) ziyade KAK daha demokratik bir tartışma ortamı yatabiliyor. Haliyle bu kurullar çok önemli.”

BÜLGBTİ+’ya baskıların tarihi eski…

Meltem’in de üyesi olduğu BÜLGBTİ+ ise uzunca süredir aday kulüp statüsünde. Mehmed Özkan Rektörlüğü döneminde 2017 yılında Hande Kader Bursu’nun engellendiğini, aynı dönem BÜLGBTİ+’nın bir performans gecesinin de engellenmek istendiğini hatırlatan Meltem; yeni dönemde bu baskıların artmasından endişeli olduklarını söyledi. Meltem’e göre bir diğer risk de okul yönetiminde yapılacak yeni değişikliklerle öğrenci kulüplerinin alanlarının daraltılması. Okuldaki varlıklarının tehdit altında olduğunu ve mücadeleye devam edeceklerini söylüyor Meltem:

“Melih Bulu’nun istifa etmesini, rektörlük seçimlerinin yeniden gelmesini ve seçimle yeni bir rektörün atanmasını bekliyoruz. Mücadelenin devam edeceği ortada. Kabul etmeyeceğiz. Önümüzdeki günlerde de protestolar devam edecek. Öğrencilerle akademisyenler buluşuyor, forumlar düzenliyorlar, kulüpler bildiriler yazıp yayınlıyor. Bir yandan bugün başka üniversitelerden dayanışma görmek sevindirici. Diğer üniversitelerdeki öğrencileri ve LGBTİ+ topluluklarına çağrımız, bizleri takip etmeleri ve dayanışmayı güçlendirmek…”


Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam