27/01/2025 | Yazar: Tansu Pişkin
Mersin, Artuklu, Munzur ve 19 Mayıs üniversitelerinden LGBTİ+ öğrencilerle konuştuğumuz dosyamız başlıyor: Baskı ve ayrımcılık nelere yol açıyor?

LGBTİ+’lar, yaşamlarının erken dönemlerinden itibaren insan hakları ihlallerine ve şiddete maruz kalırken, toplumsal hayatın hemen her alanında sistematik şekilde dışlanıyor, ötekileştiriliyor, aşağılanıyor ve ayrımcılığa maruz bırakılıyorlar.
Uzunca bir süredir ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP hükümetinin hedefindeler. Hatta Erdoğan’ın LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemleri öyle bir boyuta ulaştı ki Bolu, Kartalkaya’da 76 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili konuşmayı bile bir şekilde LGBTİ+’ları hedef göstererek bitirdi.
Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimin istihdama erişimden ev kiralamaya kadar birçok alana zaten ket vurduğu Türkiye koşullarında nefret de bizzat hükümet eliyle örgütlenince, LGBTİ+’lar sokaktan üniversite kampüsüne kadar hayatlarının her alanında tetikte yaşamaya mecbur bırakılıyor.
Örneğin, Kaos GL’nin “LGBTİ+’ların İnsan Hakları 2023 Raporu”na göre, LGBTİ+’lar bütün hak kategorilerinde ihlale uğratıldılar. Barışçıl gösteri yürüyüşlerinin tamamı yasaklandı veya şiddet kullanılarak bastırıldı, eylemlerde gözaltına alınan aktivist ve öznelere dönük işkence ve kötü muamele vakaları katlanarak arttı.
Üniversiteler, LGBTİ+’lara ihlallerle gündemde
Yükseköğretim Kurulu’nun varlığıyla etkisini epey yitirmiş olsa da görece hâlâ özerk denilebilecek üniversiteler de ayrımcılığın en yoğun yaşandığı alanlardan. Nitekim rapora göre, eğitim ve yükseköğretim sistemi LGBTİ+’ları yok saymaya devam etti. ÜniKuir Derneği’nin “Üniversitelerde LGBTİ+’lara Yönelik Ayrımcılık ve Hak İhlalleri 2023 Raporu” da bu bilgiyi destekledi.
Rapora göre, LGBTİ+’lar 6 ayrı üniversitede 200 hak ihlali ve ayrımcılığa maruz bırakıldı.
Raporda, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimin rıza dışında kamusallaştırılmasına dair ihlallerden, LGBTİ+ öğrencilerin düzenledikleri etkinliklerde üniversite yönetimi tarafından engellemeler ve iptallere, resmi topluluk kurmaya yönelik yazılı dilekçeyle yapılan taleplerin reddinden LGBTİ+’lara yönelik taciz, mobbing, şiddet ya da tehdit eylemlerin cezasızlıkla sonuçlandığı gibi birçok ihlal yer alıyor.
Bir elin parmağını geçmeyecek sayıdaki üniversitede LGBTİ+ topluluklarının söz konusu ihlallere karşı direnişlerine bağımsız medya aracılığıyla bir şekilde tanığız. Ancak birçok şehirde üniversite topluluğu kurmak ve onu yaşatmak üniversite yönetiminin yanı sıra toplumsal baskının da daha hissedilir olması nedeniyle oldukça zor. LGBTİ+ haklarına ilişkin çalışmalar yürüten dernek ve sivil toplum kuruluşlarının ortaya koydukları raporlar da bunu doğrular nitelikte.
Dört üniversiteden öğrencilerle konuştuk
Peki, LGBTİ+ öğrenciler üniversitelerde neler yaşıyor, maruz kaldıkları hak ihlallerine karşı topluluklar aracılığıyla örgütlü bir mücadele yürütebilmek mümkün mü, özel hayatları baskı ve ayrımcılıktan nasıl etkileniyor?
Mardin, Samsun, Mersin ve Dersim’den LGBTİ+ üniversite öğrencilerinin deneyim, gözlem ve tanıklıklarına yer verdiğimiz bu dizide, lubunya öğrencilerin yaşadıkları hikâyelerin bir kısmını yansıtmaya çalıştık.
Dosyamızın ilk haberi yarın yayında!
Nefrete inat aşkı yeşertmek umuduyla…
Keyifli okumalar…
Etiketler: insan hakları, eğitim, özel haber, beda, araştırma, inceleme