01/02/2024 | Yazar: Beyza Kural
2022’de LGBTİ+ öğrencilere yönelik haberlerin tamamında nefret söylemi vardı. Hedef gösterilen öğrenciler haberleri nasıl karşıladı, metinlerin amacı neydi?
Sivil Alan Araştırmaları Derneği’nin Haberlerdeki Üniversite: Medya Gözlem Raporu’na göre 2022 yılında da LGBTİ+ öğrenciler hükümet yanlısı medyada yer nefret söylemi ile hedef gösterildi.
Haberlerin öğrenciler üzerindeki etkilerini ve metinlerde yapılan tercihleri raporda hedef gösterilen İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu öğrencileri ve raporun danışmanı Prof. Dr. Burak Özçetin ile konuştuk.
Haberlerin tamamında nefret söylemi vardı
Rapor, A Haber, Akşam, Yeni Şafak, Takvim, Türkiye, Sabah, Yeni Akit, Milli Gazete’ de 2022 yılında üniversite öğrencilerini içeren 300 haberin incelenmesiyle oluştu. LGBTİ+ öğrencilere dair incelenen 11 haberin tamamında nefret söylemi ile hedef gösterilme örnekleri yer aldı.
Nefret söylemi LGBTİ+’ların “sapkın” olarak tanımlanması, “Kuran’da lanetlenen” vurgularına yer verilen “günah” çerçevesi, etkinliklerin “yasak” olduğu ifadeleriyle yapılan kriminalizasyonla örneklendi.
Ana temanın “sapkınlık” olduğu haberlerde “provokasyon” ve “küresel çete” vurguları da yer aldı. Haberlerin tamamında LGBTİ+ karşıtı grupların açıklamalarına yer verilirken LGBTİ+ öğrencilerin sözleri hiçbir haberde doğrudan yer almadı.
Raporun diğer bölümlerde de vurgulanan, metinlerde kullanılan karşıtlık, LGBTİ+ öğrenciler için de geçerli oldu. “Müslüman öğrenciler-Öğrenciler” ayrımı “LGBTİ+’lar-Müslümanlar”, “Öğrenciler/Vatandaşlar-LGBTİ+’lar” şeklinde çeşitlendi. Onur Pikniği’ne dair duyuruyu içeren “Beyazıt’ta LGBT tahriki” başlıklı haber metninde ise bu vurguyu anlatan şu cümle yer aldı: “Cuma namazından 1,5 saat sonra düzenleneceği açıklanan piknik, vatandaşları ayağa kaldırdı.” (Yeni Şafak)
Haberler öğrencileri nasıl etkiliyor?
İncelenen haberlerde öne çıkan konulardan biri İstanbul Üniversitesi’nde LGBTİ+ öğrencilerin Eşitlik Topluluğu olarak Haziran 2022’de Onur Ayı’na dair düzenlemek istedikleri piknikti. Bu pikniği hedef gösteren grupların basın açıklamaları, “AGD'nin fendi LGBT'li sapkınları yendi”, “Beyazıt’ta LGBT tahriki” gibi başlıklarla haberleştirildi.
Eşitlik Topluluğu kurucu üyelerinden pikniğin de hazırlanmasında aktif rol alan M.* küçük bir grup olarak süreci yürütmeye çalıştıklarını anlattı:
“Okulun Fatih’te olması sebebiyle bugünden bakınca doğal buluyorum ancak o zaman cuma günü olmasının etkisi aklımıza gelmemişti. Tarihi ayarladıktan sonra instagram sayfamızdan duyuru yayınladık. Bu duyuru üzerine okuldaki ülkücü, dini içerikli kulüpler, aslında bizim dışımızdaki büyük çoğunluk ‘İzin vermeyeceğiz’ diyerek karşı bildiri yayımlamaya başladı Okul dışından sayfalarda da ‘Fatih’te toplanacağız, sizi okula sokmayacağız’ gibi çağrılar yapıldı.”
“Piknik saatinden önce etrafa bakmaya gittiğimizde okulun bir kapısının önünde ülkücüleri diğer kapısının önünde sarıklı cübbeli insanları gördük. Gelecek kişilerin can sağlığını düşündüğümüz için pikniği iptal ettiğimizi duyurduk.”
TIKLAYIN - “Beyazıt’ın bir parçasıyız; meşru olmayan sizin saldırılarınız!”
M. iptal duyurusunun ardından etkinliği düzenleyenlerin alandan ayrıldığını kendisinin sınavı olduğu için okulda ders çalışmayı devam ettiğini anlattı. Bazı öğrencilerin alanı terk etmemesi üzerine onların yanına gidip pikniği iptal ettiklerine dair kısa bir konuşma yaptığı sırada da cübbeli gruptan şişe saldırısı bağırış ve olumsuz söylemler yaşandığını söyledi. Sonrasında ise gözaltına alındıklarını anlattı:
“Aramıza şerit kuran polis, barikatla yol açacağını ve ulaşım ağlarına varmamızı sağlayacağı yalanını söyledi. Buna inandık ve açılan yolun devamında polis aracına bindirildik. Sonrası gözaltı. Soruşturma sonucu kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”
M.* yaşananların ardından yapılan olumsuz haberlerin yanında olumlu haberleri görmeye çalıştığını söyledi. Olumlu atfettiği haberlerin yanlış yapıldığını düşünmediğini, bazılarının öğrencilerle iletişime geçilerek hazırlandığını anlatsa da ancak onların dahi kendisine o anı hatırlattığı için çok iyi hissettirmediğini aktardı. Benzer durumlarda yapılacak haberlerde öznelerin sözlerine yer verilmesini önemli bulduğunu belirtti.
Haber metinlerinde öznelere neden yer verilmiyor?
Raporda örneklenen haberlerde ise pikniği düzenleyenlerin sözlerine yer verilmediği gibi karşı açıklamalar dayanak olarak kullanılmıştı. Raporun danışmanı Prof. Dr. Burak Özçetin, öznelerin seslerine yer verilmemesinin genel bir haber stratejisi olduğunu söyledi.
“Haberin öznesinin, özellikle dezavantajlı öznenin sesini duyurmamak genel bir haber pratiği. Bunun zaten mevcut olan eşitsizlikleri yeniden üreten, onları güçlendiren bir yapısı var.”
Özçetin, yapılaşmış bir haber pratiği halini aldığını anlattığı bu durumun eşitsiz toplumsal ilişkilerin hem sebebi hem de sonucu olduğunu anlattı.
“Tek mesele niyet değil. Yapısal eşitsizlik böyle bir şey, haber dilindeki karşılığı da bu oluyor. Mülteci haberi yapıp mülteciye, LGBTİ+ haberi yapıp LGBTİ+’lara yer vermiyorsun. Burada niyet kısmı ise sözüne yer vermediği gruba karşı tarafa empati duymayı, onların perspektifinden bakmayı engelleme amacı olabilir.”
Öte yandan, Kaos GL’nin “Büyük Kapatılma” başlıklı 2022 Medya İzleme Raporu’na göre, “LGBTİ+’lar medyada hayatları, iradeleri ve hakları olan özneler olarak temsil edilmek yerine; deyim yerindeyse üzerine konuşulan bir “sorun” olarak yer almaya devam etti”. Raporda, LGBTİ+’larla ilgili haberlerde en son görüşüne başvurulanların LGBTİ+ kişi ve örgütler olduğu şöyle açıklanıyor:
“2022’de de LGBTİ+’ların konu edildiği haberlerin büyük bir çoğunluğunda LGBTİ+ kişilerden ya da örgütlerinden çok politikacıların, LGBTİ+ karşıtı sivil toplum kuruluşlarının, uzman ve akademisyenlerin görüşlerine başvuruldu. Metinlerin büyük bir çoğunluğunda kaynak yoktu ya da köşe yazarı sadece kendi fikirlerinden bahsetti. LGBTİ+ örgütleri, LGBTİ+’larla ilgili 4291 haber ve köşe yazısının sadece 50’sinde haber kaynağıydı.”
* M. ismi değiştirilmiştir.
*Bu haber, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla KaosGL.org’un sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları, eğitim, siyaset, dijital şiddet, onur yürüyüşü, özel haber, beda