LGBTİ örgütleri Riga’da ‘sürdürülebilir değişim’i tartıştı

 

Konferans, 48 ülkeden 350 kişiyi ağırlayarak Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Derneği’nin (ILGA) Avrupa bölgesi olan ILGA-Europe’un bugüne kadarki en geniş katılımlı toplantısı oldu.

 

Değişimi savunan sürdürülebilir bir hareket oluşturmanın yollarını aramak üzerinden “HAREKET (Et): Sürdürülebilir Değişime Rehberlik Etmek (MOVEment: Leading Sustainable Change)” temasıyla şekillendirilen 18. yıllık konferans, pek çok çalıştaya da ev sahipliği yaptı.

 

“İnterseks nedir? İnterseks hareketinin temel talepleri nelerdir? LGBT(İ) örgütleri interseks bireylere ve örgütlere nasıl destek olabilir?” soruları çerçevesinde oluşturulan oturum, interseks bireylerin maruz kaldıkları “normalleştirme” adı altındaki fiziksel, hormonal ve psikolojik müdahalelerin, “hastalık ve suç” yaftalaması üzerinden interseks bireylerin ötekileştirilme pratiklerinin tartışılması üzerine odaklandı. Bu sorunlar genelinde yasama organlarından beklentiler temelde ayrımcılık karşıtı yasal bir düzenlemeyi hayata geçirmek, ikili cinsiyet tanımını ortadan kaldırmak, “normalleştirme” adı altında yapılan tıbbi müdahaleleri yasaklamak olarak belirtildi. Ayrıca hareket LGBT(İ) hareketinden de kendi taleplerini tanımasını ve bu talepleri sahiplenmesini bekliyor.

 

Bu oturumda Bosna Hersek ve Macaristan örnekleri üzerinden yurttaşların sivil toplumla ilişkilenme oranlarının düşüklüğüne vurgu yapıldı. Ayrıca hükümet politikalarının sistematik olarak sivil toplum örgütlerinin karar alma süreçlerine katılımını engellediği, özellikle sözde mali denetleme adı altında pek çok muhalif sivil toplum örgütünü çalışamaz hale getirdikleri tartışıldı. Sonuç olarak küresel bir baş etme yönteminin geliştirip geliştirilemeyeceği üzerine bir tartışmayla oturum kapandı.

 

 

Ukrayna, Belarus, Rusya ve Türkiye’den örgütlerin sunum yaptıkları oturumda LGBTİ örgütlerinin kriz dönemlerinde geliştirdikleri “direniş” taktikleri üzerine odaklanan bu oturum “bütün kimlikleri kesen yeni dayanışma alanları mümkün müdür?” sorusunun yanıtını bulmaya çalıştı. Kaos GL’den Ezgi Koçak’ın konuşmacı olarak katıldığı oturumda Gezi sürecinde feministlerin ve LGBTİ’lerin geliştirdikleri ve bütün bir süreci dönüştüren direniş pratikleri, Jack Halberstam’in önerdiği “baştan çıkarma” fikri üzerinden queer kültür perspektifi üzerinden yeniden okunmaya çalışıldı.  

 

 

Halberstam’le yapmamanın, olmamanın, katılmamanın politikası: Gaga