24/07/2012 | Yazar: Kaos GL

Spor arenasındaki kadın sporcu bedenlerine ilişkin algının yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var. Çünkü geleneksel kadın bedeni, sporcu kadın bedeniyle her defasında eşleştirilmeye çalışıldığında, "bu kadın, yoksa erkek mi?" sorusuna yanıt aranıyor

Londra cinsiyet oyunları Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Spor arenasındaki kadın sporcu bedenlerine ilişkin algının yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var. Çünkü geleneksel kadın bedeni, sporcu kadın bedeniyle her defasında eşleştirilmeye çalışıldığında, "bu kadın, yoksa erkek mi?" sorusuna yanıt aranıyor.

Caster Semenya’ya defalarca cinsiyet testi uygulandı.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) 22 Haziran 2012’de yayımladığı ‘Kadın Hiperandrojenizmi Üzerine Düzenleme’ başlıklı yönetmelikte, çift cinsiyetli (interseks) kadın sporcuların yarışacakları cinsiyet kategorisinin belirlenmesine ilişkin kurallar yer alıyor. IOC böylece, daha önce (1999’da) uygulamadan teknik nedenlerle kaldırdığı cinsiyet testini, Londra Yaz Oyunları’na sayılı günler kala yeniden resmileştirmiş oldu. 

IOC Tıbbi Komisyonu’nun imzasıyla yayımlanan yönetmelikte, cinsiyet testi kapsamında çift cinsiyetli sporcular hedef alınsa da, aslında mesele kadınlar kategorisini kapsadığı için bütün kadın sporcuları ilgilendiriyor. Yeni yönetmeliğe göre çift cinsiyetli ve testosteron düzeyi yüksek olan kadın sporcuların hangi kategoride yarışacaklarının kararı bir dizi teste bağlı. Bu testler, IOC Tıbbi Komisyonu’nun başkanlığında birer jinekolog, genetik uzmanı ve endokrinologdan oluşan kurulla, sporcuda “Kadın Hiperandrojenizm” tanısının olup olmadığını gösterecek. Kadın sporcunun androjen düzeyinin (serum testosteron konsantrasyonunun) erkeklerin ortalamasının altında olmasının ya da ortalamanın içindeyse bile bir avantaj yaratmıyor olması gerekiyor. IOC erkeklerin kadınlardan sportif olarak daha başarılı olmalarını androjen miktarına bağladığı için, hiperandrojen tanısı alan kadın sporcuların, diğer kadınlardan daha başarılı olmasının önüne, kadınlar kategorisinden diskalifiye yöntemiyle geçilebileceğini vurguluyor. Eğer sporcu erkeklik ölçütlerini karşılıyorsa, o alanda yarışabilecek. Ancak yeni yönetmelikte ortalamanın ne olduğuna ya da ölçütlere dair bir açıklık getirilmiş değil. 

Neden sadece kadınlara? 
Tartışmaların alevlendiği konulardan biri, testin yıllardır sadece kadınlara uygulanıyor olması. Halihazırda uygulanan doping kontrolleriyle sporcuların belirli uyarıcıları kullanıp kullanmadıkları test ediliyor. Ancak cinsiyet, sporcunun ve bağlı olduğu ülkenin federasyonunun beyanına bağlı, yani ayrı bir cinsiyet testi yapılmıyor. Testin devreye girmesinin ilk adımı kadın sporcunun başarısına, görünümüne ve performansına ilişkin “şikayetle” oluyor. Bir kadın sporcuda hiperandrojenizm kuşkusunu taşıyan kişinin ya da kurumun, nedenlerini ve kanıtlarını yazılı olarak IOC’ye iletmesi ve ardından Tıbbi Komisyonun’un soruşturma açılmasına ikna olması lazım. Zaten kadın örgütlerinin üzerinde durduğu nokta da burası: Neden Caster Semenya gibi madalya kazanan, vurgulanan “dişiliğe” ve “kadınsı görselliğe” sahip olmayan, başarılı ve atletik kadın sporculara cinsiyet testi uygulanıyor? 

İnsan bedeninin formları 
Araştırmacıların bir bölümü, daha önceki yıllarda kullanılan genital kontrol, kromozom analizi, DNA testi, polimeraz zincir reaksiyonu testlerde olduğu gibi, bugün uygulanan hiperandrojen testlerinin de genetik cinsiyeti belirlemede yeterli olmadığı görüşünde. 46’lık standart karyotipler (vücuttaki hücrelerin kromozom yapıları, biçimleri ve dizilişleri) dışında, olağandışı -47 XXY ya da 47 XYY gibi– karyotip bileşimlerinin varlığı söz konusu. Örneğin interseksüelitede en sık rastlanan Androjen Duyarsızlık Sendromu’ndan kaynaklı, bugüne kadar sayısını bilemediğimiz pek çok XY kromozomuna sahip kadın sporcu, erkek olduğu gerekçesiyle yarışmalardan çıkartıldı. Bu açıdan spor ve kadın alanında araştırmalar yürüten spor bilimciler ve kadın ve spor örgütleri uygulanan cinsiyet testi yöntemlerini haksız (ve yetersiz) bir sınıflandırma aracı olarak nitelendirirken, insan bedenini zorunlu iki forma (pür kadın/erkek) sokma girişimi eleştirilerek, bireysel farklılıklara dikkat çekiliyor. 

Kadın mı, erkek mi? 
Stockholm Anlaşması gereği 2004 Atina Oyunları ile birlikte, IOC transgender sporcuların (cinsiyet düzeltme operasyonunun üzerinden iki yıl geçmesi kaydıyla) yarışmalarına izin vermeye başlamıştı. World Anti-Doping Agency de (WADA) transseksületiyi “tıbbi legal koşul” olarak tarifleyerek, hormon kullanımına koşullu izin getirmişti. Ancak çift cinsiyetli sporculara yasal bir düzenleme 22 Haziran 2012 tarihine kadar söz konusu değildi. Bedenin doğal yollardan salgıladığı androjenlerin avantaj yaratacağı gerekçesi ve adil oyun anlayışıyla IOC, Londra Yaz Oyunları ile birlikte bu sporculara kadınlar kategorisinde yarışmasına izin vermeyecek. 

Türkiye , transgender sporcuları henüz gündemine almıyor, tıpkı lezbiyen, biseksüel ve gey sporcularda olduğu gibi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ise kadın ve spor örgütleri standart cinsiyet ve toplumsal cinsiyet sınıflandırmasında yer almayan (interseks, transseksüel, gey, lezbiyen ve biseksüel gibi) sporcuların hakları için politikaların yeniden gözden geçirilmesi için çalışmalarda bulunuyor. Örneğin, Women SportInternational ve American College of Sports Medicine yaptıkları açıklamada, IOC’nin testosteron temelli cinsiyet belirleme yaklaşımını bilimsel verilerden yoksun olduğu için eleştirirken, transgender kadın sporcuların, kadınlar kategorisinde yarışmaları gerektiğinin dayanaklarına dikkat çekiyor. 
Belki de olimpik bedenlerin (kaslı ve toplumsal cinsiyetlendirilmiş erilliğin) varlığı düşünüldüğünde, spor arenasındaki kadın sporcu bedenlerine ilişkin algının yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var. Çünkü geleneksel kadın bedeni, sporcu kadın bedeniyle her defasında eşleştirilmeye çalışıldığında, “bu kadın, yoksa erkek mi?” sorusuna yanıt aranıyor. Cinsiyetin ta kendisi, toplumsal cinsiyetlendirilmiş bir kategori değil midir zaten? (Judith Butler, 2008). Bedensel zenginliğin ve cinsiyet çeşitliliğinin kabul edilebilir olması, adil bir oyunun ilk başlangıç noktalarından biri gibi gözüküyor. 

Kadın Hiperandrojenizmi Üzerine Düzenleme

PINAR ÖZTÜRK:  Hacettepe Üni., Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu (radikal.com.tr)

 


Etiketler: yaşam, spor
İstihdam