29/06/2015 | Yazar: Kaos GL

Mikko Alanne 2012’de kaleme aldığı yazısında, Los Angeles onur yürüyüşünde neden hayvan özgürlüğü kortejinde katıldığını anlatıyor.

Los Angeles Onur Yürüyüşü’nde neden hayvan özgürlüğü için yürüdüm? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Mercy for Animals (Hayvanlar için Merhamet) Chicago merkezli, 1999 yılında Nathan Runkle tarafından kurulmuş, “gıda” amaçlı üretilen ve sömürülen hayvanların özgürleşmesine adanmış, kar amacı gütmeyen bir topluluktur. Bu topluluk bir süredir ABD’de ofislerinin olduğu şehirlerde onur yürüyüşlerine, ellerinde hayvan özgürlüğü pankartları ve gökkuşağı bayraklarıyla katılıyor. Yürüyüşlerde hayvan özgürlüğü ve veganlık konulu bildiriler dağıtıyor. Mikko Alanne 2012’de kaleme aldığı yazısında, Los Angeles onur yürüyüşünde neden hayvan özgürlüğü kortejinde katıldığını anlatıyor.
 
D. Ferahi, Haziran 2012’de Huffington Post’ta yayınlanan bu yazıyı KaosGL.org için Türkçeleştirdi.
 
10 Haziran günü eşimle birlikte Los Angeles’ın onur yürüşüne Mercy for Animals grubuyla katıldım. İlk defa bir hayvan özgürlüğü grubu Batı Hollywood’ta onur yürüyüşüne katılıyordu.
 
Daha evvel eşcinsel hakları için yürüyüşlere katılıp bildiri dağıtmıştım, aynı şekilde hayvan özgürlüğü için de, ama ikisini daha önce aynı eylemde yapmamıştım.
 
Los Angeles’ta Mercy for Animals’ın taşıdığı pankartın üzerinde Gandhi’nin sözleri olan “Başkaları baskı görürken hiç kimse özgür değildir” yazıyordu. Aynı pankartı ofislerinin olduğu diğer büyük şehirlerde kutlanan onur yürüyüşlerinde de taşımışlardı.
 
Mercy for Animals’ın kurucusu ve yönetici müdürü Nathan Runkle, Ohio’nun kırsal kesiminde bir eşcinsel olarak büyümüştü. Henüz bir çocukken burada hem homofobiye maruz kalmış hem de hayvanlara yaşatılan acılara şahit olmuştu. Aşağıdaki videoda Nathan Runkle, bütün sosyal hak mücadelelerin kalbi olan adalet, merhamet ve insaniyet fikirleri arasında nasıl bir bağlantı kurduğunu, ve bunların kendi projesinin felsefesi ve mesajı için nasıl önemli olduğunu anlatıyor.
 
“Yaş, cinsiyet, milliyet, cinsel yönelim ya da farklı türler arasında ayrım yapmaksızın herkes için adalet, merhamet ve empati adına yürüyoruz” diyor Nathan. “Yürüyoruz çünkü hayvan sömürüsünü durdurabilecek güce sahibiz; ki onların bize çok ihtiyacı var.”
 
Hayvan hakları konusunu onur yürüyüşüne taşımaktaki merkezi amaç, pek çok LGBT bireyinin, umursanmazlığın ortasında baskıya ve şiddete maruz kalmanın nasıl bir şey olduğunu birinci elden deneyimliyor olması. Bu sebeple şiddeti ve görünmezliği çok daha fazla olan bir biçimde sömürüye maruz kalan hayvanların doğal bir müttefiki ve destekçileri oluyorlar.
 
Fakat hala bu bağı görmeyen ya da görmezden gelen pek çok LGBT bireyi var.
 
Ünlü gey hakları bloğu yazarı Joe Jervis, “PETA’dan nefret etmek için sebepler” başlıklı yazısıyla akla geliyor. Bir diğer örnekse olimpiyat kayakçısı Johnny Weir. Weir, herkese açık bir biçimde, kürk giymeyi çok sevdiğini bu yüzden hayvanların canlı canlı kürklerinin yüzülmesini hiç önemsemediğini açıklamıştı.
 
Johnny Weir ve Joe Jervis’in hayvanların acılarıyla alay ederek söyledikleri şeylerin bazılarına gerçekten inandıklarını düşünüyor muyum?
 
Hayır. Bence yanlış düşündüklerini kabul edemeyecek kadar utanmış durumdalar ve gurur yapıyorlar.
 
Pek çok LGBT bireyin, yemek için ya da giyecek için öldürülüyor olsun, sömürülen hayvanları konu edinmemelerinin sebebinin ne olduğunu çok merak ediyorum.
 
Sebebi şu olabilir mi: uzun bir zamandır ne olduğumuzun yanlış olduğu söylendi pek çoğumuza, ve şimdi ne yaptığımızın sorgulanması gerektiğini ileten her mesaj savunma ve düşmanlıkla karşılanıyor?
 
Sebebi ne olursa olsun, bir topluluk olarak değişmemiz gerekiyor.
 
Baskıyla maruz bırakıldığımız derin deneyimlerimizden yola çıkarak hayvanların acılarına kalplerimizi açmamız gerekiyor. Yoksa, eskiden tahakküme maruz kalan ama şu an bizim mücadelemize gözlerini kapatan, kulaklarını tıkayan topluluklardan hiçbir farkımız kalmayacak.
 
İşte bu yüzden Mercy for Animals ile birlikte yürüdüm.
 
Onur yürüyüşünde alkışlarla, sevinç gösterileriyle, ıslıklarla ve hatta kalabalıktan “hayvan hakları” sloganıyla karşılandığımızı sevinerek belirtmek istiyorum.
 
Şimdi onurlu hissedecek bir andır. 

Etiketler: yaşam, ekoloji
İstihdam