13/08/2012 | Yazar: Kaos GL

İtalya’da yaşanan ekonomik krizin LGBT toplumunu nasıl etkilediğini kaosgl.org okurları için soruşturduk.

İtalya’da yaşanan ekonomik krizin LGBT toplumunu nasıl etkilediğini kaosgl.org okurları için soruşturduk.
 
Francesco Boraldo / Kaos GL
 
Torino’da doğan ve halen bu şehirde yaşayan Maurizio Nicolazzo, 40 yaşında. Üniversitede çağdaş tarih okudu ve şu an Torino’daki “Maurice” derneğinde örgütsel sekreterlikten sorumlu.
 
Aktivist olarak ırkçılık karşıtı ve çevreci hareketlere de katılan Nicolazzo, Ivan Illich gibi çağdaşlığı eleştirenlerin izinde kalarak, alçakgönüllü bir yaşam tarzını sürdürmeye çalışıyor.
“Birkaç yıldan bu yana tedbirli ve tutumluyum”
 
Maurizio Nicolazzo’ya Roma’daki hükümetin kararlarından dolayı alışkanlıklarında, davranışlarında bir şey değişip değişmediği sorusunu yönelttik. İtalya’da yaşanan ekonomik zorluğun gündelik yaşamını nasıl etkilediğini anlatmasını istedik…
 
“Konuya kısa bir giriş yapmam gerekirse, bence tıpkı nasıl geçmiş yüzyılın son onyılı “İslamî terör” yılları olarak hatırlanıyorsa, bulunduğumuz yüzyılın 10’lu ve 20’li yılları da “malî terör” yılları olarak hatırlanacak. Kitleleri korkutmak amacıyla son zamanlarda büyük sanayi ile kutsal, her şeye muktedir küresel finansın kurguladığı, sonuçları gerçek ve çarpıcı olan bir sürü pandomim sahneye çıktı. Devletlerin kararlarını kontrol altına almak istiyorlar. Neyse, şimdi başka şeylerden söz edeceğim.
 
Arjantin’deki 2001 krizinden haberdarım. Hani on yıl önce Arjantin’de, şimdi İtalya’da yaşayan, birkaç dakika içerisinde yaklaşık 50.000€ kaybeden bir arkadaşım var. Bu yüzden babam ve annemle beraber böyle bir karar verdik: onların biriktirdiği parayla gösterişsiz bir daire satın aldık. Benim zaten kendi evim vardı. Bankadaki, postanedeki ve sosyal güvenlik fonlarındaki bütün paramızı çektik. Aldığımız dairenin kirası artık benim için yeni ve güvenilir bir gelir kaynağı. Yani, birkaç yıldan bu yana tedbirli ve tutumluyum.”
 
“İtalya’da bir şeyi yapmamak için ekonomik bahaneye ihtiyaç duyan yok”
 
İtalya’da yaşanan ekonomik bunalım, politik durağanlığa yol açacak kadar ciddi boyutta mı? Eğer o kadar ciddiyse, bu durumun tartışmalı medeni haklara olumsuz bir etkisi olması kaçınılmaz gibi mi görünüyor?
 
“Yaşadığımız hareketsizlik çoktandır mevcut, özellikle LGBT meseleleri ile ilgili olarak. İtalya’da bir şeyi yapmamak için öne sürülen bahaneler ekonomik olmak zorunda değil, yani binlerce çeşit bahane mevcut zaten ve bunlara sıklıkla başvuruluyor.”
 
“Teknokrat veya politik olsun iki hükümet arasında hiçbir fark yok”
 
Genel olarak İtalya’da görevde olan teknokrat bir hükümet böylesi önemli meselelerde  etkili bir rol oynayabilir mi? Kısmen de olsa yasal bir düzenleme hazırlayabilir mi? Bu konuda Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Elsa Fornero’nun katolik gazete Avvenire’ye yaptığı açıklamaları hatırlatmak faydalı olabilir. Sana göre o kadar büyük bir sorumluluk politik bir hükümette mi ait olmalı?
 
“Bence iki hükümet arasında hiçbir fark yok. Şimdiki hükümetin teknik olduğu bilinen bir şey, ama aynı zamanda politik, bence. Sorumluluk ikisine ait olabilir / olmalı, aslında. Ortada yapılan hiçbir şeyin olmamasının da, hükümetin teknik olup olmamasıyla ilgisi yok, bana kalırsa.”
 
“Bazı geyler yoksul ve aynı zamanda yılmış durumdalar”
 
LGBT tüketicilere yönelik bazı pazarlama bölümlerinin krizden etkilenmediğini yazan medya kaynakları oldu.
 
Maurizio Nicolazzo’ya son olarak, yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen açıkça LGBT-dostu şirketler tarafından elde tutulabilen LGBT müşteri olup olmadığını sorduk.
 
“Söyleyebileceğim bir şey yok ki… yani ben tüketmiyorum. Daha doğrusu, mümkün olduğu kadar az tüketmeye çalışıyorum. Diğerlerinin, özellikle zengin geylerin davranışlarını tam bilmiyorum. Aramızda hiç bağlantı yok. Bence zengin ve modayı takip eden geyler iyi bir durumdadır hâlâ, yani alışkanlıklarını değiştirmemişlerdir. Belki bazılarının gelir kaynakları azaldı, o yüzden belki biraz daha dikkatli olmak zorundalar şimdi. Bazı geyler yoksul ve aynı zamanda yılmış durumdalar: tüketmek isteseler bile tüketemezler. Çok farklı hayat koşullarından söz etmek mümkün. Şunu da kabul etmek gerekir ki, hem fakir hem zengin geyler, gey-dostu şirketler ve markaları destekliyorlar. İşte bu yüzden, durumla ilgili olarak geçmiş ile şimdi arasında bir kıyaslama yapamayacağım.”

Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam