25/01/2011 | Yazar: KAOS GL

Brezilya, cinsel kimlik konusunda birbiriyle çelişen tutumları barındıran bir bulmaca...

‘Brezilya LGBT Nüfusunu Öldürmekte Dünya Lideri’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Brezilya, cinsel kimlik konusunda birbiriyle çelişen tutumları barındıran bir bulmaca... São Paulo her yıl dünyanın en büyük Onur Yürüyüşüne ev sahipliği yapıyor… Brezilya’da, kültürel ve kurumsal homofobi/transfobi hâlâ varlığını sürdürüyor. Evangelist ve Katolik kiliselerinde bu tarz ideolojiler üretiliyor. 1980 ve 2009 yılları arasında nefret cinayetleri ile 3100 LGBT birey öldürüldü. Bu rakam 2010 yılı raporunda bulunan 250 cinayeti kapsamıyor.
UERJ (Rio de Janeiro Devlet Üniversitesi) Sosyal Tıp Enstitüsü’nde öğretim görevlisi olan Sérgio Carrara’ya göre “bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor.” Buz dağının yalnızca görünen yüzü.

“Nefret suçlarına karşı bir kanunun olmaması bu suçların çoğunun sessizlikle karşılandığı anlamına geliyor.” Bu tür suçları belgeleyecek hiçbir resmi istatistik tutulmuyor.
 
Lula, 2006 yılında “Homofobi Karşıtı Brezilya” adında bir kampanya başlatmıştı, bununla birlikte LGBT’lerin tam vatandaşlığını hedefleyen kanunları Meclis’ten geçirme cesareti gösterememişti…
 
Lula’nın himayesindeki yeni başkan Dilma Rousseff ve Troçkist kökenli İşçi Partisi’nin LGBT yanlısı yasama ile ilgili ne yapacağı belli değil.
 
Doug Ireland’ın makalesini Gay City News’den Sumru Atuk çevirdi
İki farklı toplumdan örneklerin de gösterdiği gibi Latin Amerika’daki kültürel ve siyasi homofobi /transfobi hâlâ öldürüyor.
 
Son haftalarda Honduras’ta üç LGBT bireyin daha öldürülmesiyle, resmi olarak kabul edilen LGBT bireylere yönelik cinayetlerde ölü sayısı 31’e çıktı.
 
Brezilya’da homofobik ve transfobik şiddeti araştıran bir LGBT grubu tarafından yapılan bir çalışma ise her bir buçuk günde bir LGBT bireyin öldürüldüğünü gösteriyor ki bu da üç yıl önceki verilerle karşılaştırıldığında (her üç günde bir LGBT cinayeti) ciddi bir artışa işaret ediyor.
 
Honduras’taki muhalefet grupları koalisyonuna göre, canice işlenen en son üç cinayetin hedefinde de trans bireyler vardı. Comayagüela’da, asıl adı Luis Alexis Alvarado Hernández olan 23 yaşındaki trans Lorenza 22 Aralık’ta ölü bulundu. Vücudu gözle görülür bir şekilde darbe almış ve yanmıştı. Cesedinin yakınındaki kanlı taşlar vücudundaki yararın taşlanma sonucunda oluştuğunu ve vücudun yakıldığını gösteriyor. Civarda bulunan kullanılmış kondomlar, Lorenza’nın aynı zamanda tecavüze uğradığına dair şüpheleri de körüklüyor. Saldırganlar cesedini bir hendeğe bırakmışlardı. Haber bültenleri, yüzüne aldığı derin yaralar yüzünden cesedin neredeyse tanınamaz halde olduğunu belirtiyorlar.
 
Aynı gün başka bir trans, 45 yaşındaki Leydi Oscar –Oscar Martinez Salgado- Tegucigalpa’s Barrio El Rincón’daki evinde yanarak ölmüş halde bulundu. Vücudu bıçak yaralarıyla doluydu. Komşuları, yangın başladığında iki şüphelinin koşarak uzaklaştığını belirttiler.
 
İki haftadan az bir süre içinde, 2 Ocak’ta, sadece Cheo olarak bilinen genç bir trans Tegucigalpa’da, Colonia Alameda Caddesinde ölü olarak bulundu. Cesedi bulunduğunda, üzerinde kimliğinin tespit edilebileceği herhangi bir şey yoktu. Göğsündeki derin bıçak yarası yüzünden öldüğü anlaşılıyordu.
 
Honduras’ın en tanınmış LGBT lideri 27 yaşındaki Walter Trochez, seçilmiş solcu başkan Manuel Zelaya’yı 2009 Haziran’ında deviren askeri darbenin hemen ardından başlayan, eşcinsel karşıtı cinayetler silsilesine dikkat çeken kamusal bir kampanya başlattığı için 2009 Aralık’ında devlet güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştü.

Trochez devlet güvenlik güçleri tarafından kaçırılıp işkence edilmesinden çok kısa bir süre sonra öldürüldü. Görevliler, kendisinin “askeri-ticari-dini” darbe olarak adlandırdığı darbeyi yapanlarla organize LGBT cinayetlerini işleyenlerin aynı kişiler olduğunu söylemeyi kesmesi için baskı yaptılar. Gey aktivist, dehşet veren uyarılara rağmen boyun eğmeyi reddetti ve hayatına mal olan, kendisini LGBT’ye dönük suikastların 17. Kişisi yapan, protestosuna devam etti. Bir arabadan açılan ateş sonucu delik deşik edilerek katledildi. (Bu muhabirin 23 Aralık 2009 tarihli makalesine ulaşmak için “Honduras Regime Martyrs LGBT Leader” linkini tıklayabilirsiniz.)

Trochez yalnızca tanınmış bir gey ve AIDS aktivisti olmakla kalmayıp aynı zamanda Ulusal Direniş Cephesinin (National Resistance Front) önde gelen üyelerinden biriydi. Sivil toplum örgütlerinin ve halkın tabanından gelen, Amerika destekli darbe rejimine karşı olan aktivistlerin oluşturduğu serbest bir koalisyon olan “Cephe”nin şu anki lideri Başkan Porfirio Lobo Sosa.
 
LGBTlere destek veren Ulusal Direniş Cephesi’nin, son cinayetlerin yayınlandığı web sitesine göre 31 LGBT suikastı ile ilgili ya çok az resmi soruşturma var ya da hiç yok.
 
Geçen hafta başkent Tegucigalpa’da LGBT grupları ve Ulusal Direniş Cephesi tarafından ortaklaşa organize edilen bir gösteride, LGBT’lere yönelik suikastlar Honduras Adalet Bakanlığı önünde protesto edildi.
 
Brezilya’da, ülkenin en eski LGBT örgütü olan ve 1980’den beri faaliyetlerini sürdüren Grupo Gay de Bahia (GGB) medya raporlarına dayanarak hazırladığı yıllık rapor taslağında 2010 yılında en az 250 LGBT bireyin öldürüldüğü belirtildi. Bu rakam grubun 2009 yılı için hazırladığı raporun verilerine göre cinayet sayısının ciddi bir artış  gösterdiğine işaret ediyor. Raporun son hali Mart’ta yayınlanacak.
 
Brezilya, cinsel kimlik konusunda birbiriyle çelişen tutumları barındıran bir bulmaca... São Paulo her yıl dünyanın en büyük Onur Yürüyüşüne ev sahipliği yapıyor; diğer Brezilya şehirlerinde de benzer kutlamalar yapılıyor. Geçtiğimiz yıl São Paulo yaklaşık 3.3 milyon kişiyi ağırladı. Brezilya, aynı zamanda Latin Amerika’nın en geniş LGBT organizasyonuna sahip.
 
Diğer bir yandan, UNUSCO ve Dünya Bankası tarafından mali destek gören GGB’ye göre, Brezilya’da 1980 ve 2009 yılları arasında nefret cinayetleri ile 3100 LGBT birey öldürülmüş. Bu rakam 2010 yılı raporunda bulunan 250 cinayeti kapsamıyor.
 
Yine GGB’ye göre, Brezilya’daki LGBT cinayetleri 2007 ve 2009 yılları arasında zaten yüzde 64 artmıştı - mağdur sayısı 2007’de 121 iken, 2008’de 187’ye 2009’da 198’e ulaşmıştı. .
 
Fakat bu sayılar, UERJ (Rio de Janeiro Devlet Üniversitesi) Sosyal Tıp Enstitüsü’nde öğretim görevlisi olan Sérgio Carrara’ya göre buz dağının yalnızca görünen yüzü.

Carrara “bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor” diyor. “Nefret suçlarına karşı bir kanunun olmaması bu suçların çoğunun sessizlikle karşılandığı anlamına geliyor.” Bu tür suçları belgeleyecek hiçbir resmi istatistik tutulmuyor.

1970’lerden beri önde gelen gey aktivistlerden biri olan, GGB’nin kurucusu ve eski başkanı Luiz Mott, Brezilya’nın online LGBT dergisi Terra (terra.com.br/) ile son zamanlarda yaptığı röportajında “Brezilya LGBT nüfusunu öldürmekte dünya lideri” dedi. Mott, evangelistler ve Katolik liderlerin şiddetli eşcinsel karşıtı propagandalarının da homofobik/transfobik şiddette payı olduğunu söyledi.

“Kültürel ve kurumsal homofobi/transfobi hâlâ varlığını sürdürüyor ve evangelist ve Katolik kiliselerinde bu tarz ideolojilerin üretildiği büyük imalat merkezleri var” dedi.
 
Mott, 2003 yılında bu aya kadar görev yapan, dünyaca Lula diye bilinen eski Brezilya başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’ya da oldukça eleştirel yaklaştı. Eski başkanı LGBT dostu bir tavır takındığı halde liderliğin gerektirdiği takibi yapmakta eksik kalmakla suçladı.
 
Lula 2006 yılında “Homofobi Karşıtı Brezilya” adında, televizyon reklamları ve reklam panolarını da kapsayan kamusal bir kampanya başlattı, eşcinselliğin evrensel olarak yasallaştırılmasını destekleyen 66 ülkenin imzaladığı Birleşmiş Milletler beyannamesini aktif bir şekilde destekledi. Geçtiğimiz yıl ise LGBT Bireylerin Vatandaşlık ve İnsan Haklarının Geliştirilmesi İçin Ulusal Plan’ı yürürlüğe soktu. Fakat Mott’a göre, kendi İnsan Hakları Ulusal Planı’nda yer alan LGBT hakları ile ilgili 11 öneriyi hayata geçirmek için Meclis’le birlikte bir siyasal sermaye yaratmakta başarısız oldu. 
 
Mott, “Lula, LGBTlerin tam vatandaşlığını hedefleyen yaklaşık bir düzine kanunu Meclis’ten geçirecek siyasi iradeden yoksundu” dedi. “Bu tür kanunları geçirmek için siyasi irade ve yürütmenin yasamaya baskı yapması gerekliydi. Lula maalesef o cesarete ve kendi seçmen grubuna baskı yapacak cesarete sahip değildi”. Güçlü Katolik ve evangelist kiliselerine karşı çıkacak kadar da cesur değildi, bu yüzden kanunlar kabul edilmedi.

Tecrübeli gey aktivist, “Bizim görüşümüze göre, 11 önerinin hayata geçirilmemesi hususunda başkanlığın suistimali söz konusudur… Bütün iyi niyetlerine rağmen hükümet, asıl gereklilikle, LGBT’lerin hayat garantisi ile yüzleşemedi. Homofobinin, transfobinin ve ölüme sebebiyet veren suçların önünün kesilmesini sağlayacak ve yasalaşsaydı bize bu cinayetlerin sayısıyla ilgili daha kesin sonuçlar verebilecek öneriler vardı” diye de ekledi.

Lula’nı himayesindeki yeni başkan Dilma Rousseff ve başında olduğu İşçi Partisi Meclis’in her iki kamarasında da çoğunluğu kazandı. Fakat şu an Troçkist kökenli sosyal demokrat bir parti olan İşçi Partisi, Eski Sol’un homofobik tutumlarını ve daha birçok özelliğini barındıran işçi sınıfından gelen ya da evangelizme veya Katolik’liğe bağlılıklarını sürdürüp bu dinlerin homofobik bakış açısını paylaşan pek çok üyeye sahip.

Roussef çoktan, bu kiliselerin de karşı olduğu kürtaj mevzusunu savsaklamakla suçlanmaya başladı. Aynı şeyi LGBT yanlısı yasama ile ilgili de yapacak mı? Bunu zaman gösterecek.

Grupo Gay da Bahia’nın web sitesihttp://www.ggb.org.br/. Honduras Ulusal Direniş Cephesi’nin (National Resistance Front of Honduras) web sitesi:  tinyurl.com/48qohe3.
 

Etiketler: yaşam, dünyadan
nefret