16/06/2017 | Yazar: Kaos GL
Britanya seçim sonuçlarını Mersin 7 Renk Derneğinden Tuna Şahin ile İzmir Konak Kent Konseyi Eşitlik Meclisi’nden Demet Yanardağ değerlendiriyor.

Britanya seçim sonuçlarını Mersin 7 Renk Derneğinden Tuna Şahin ile İzmir Konak Kent Konseyi Eşitlik Meclisi’nden Demet Yanardağ değerlendiriyor.
İngiltere’de 8 Haziran’da gerçekleşen genel seçimlerde kırk beş açık kimlikli LGBTİ milletvekilinin seçildi. Bu seçim sonuçlarıyla, LGBTİ’lerin siyasette vekil düzeyinde temsili tarihteki en yüksek orana ulaştı.
Tarihteki en yüksek açık kimlikli LGBTİ milltevekili oranına sahip Birleşik Krallık’ın eşitlik yasalarını yeniden hatırlatmak gerekirse, ülkede 2010 yılında yenilenen eşitlik kanunu ile kişiler yaş, cinsiyet kimliği, medeni durum, gebelik veya çocuk sahibi olma, engellilik, “ırk”, milliyet ya da etnisite, din, inançsızlık, cinsiyet ve cinsel yönelim temelinde doğrudan ve dolaylı ayrımcılıktan korunuyor. Bu yasa ile ayrıca, LGBTİ’ler çalışma hayatında da eşit bir biçimde yer alması amaçlanıyor. Ayrıca cinsiyet geçiş sürecindeki kişilerin istihdamı transların iş yaşamında ayrımcılık yaşamasını engelleyecek biçimde düzenliyor.
LGBTİ aktivistlerinin yüzünü güldüren İngiltere genel seçim sonuçlarına ilişkin görüşlerini almak için Mersin 7 Renk LGBTİ Derneğinden Tuna Şahin ile İzmir Konak Kent Konseyi Eşitlik Meclisi’nden Demet Yanardağ’a başvurduk.
Samimi siyaset
Mersin LGBTİ 7 Renk Derneği’nden Tuna Şahin, İngiltere’nin eşitlik politikaları ve uygulamalarıyla Türkiye’deki eşitlik politikalarıyla kıyaslıyor. Tuna Şahin; “İngiltere'de yapılan seçimlerde, kırk beş açık LGBTİ Milletvekilinin meclise farklı partilerden eşit dağılımlı girmesi, yapılan siyasette ne kadar samimi olduklarının göstergesi olarak görülüyor” diyor. Şahin görüşlerini şöyle sürdürüyor; “Avrupa Birliği üyesi ülkelerinde uygulanan ayrımcılık yasasının etkisi, İngiltere daha eşit bir toplum yaratma düşüncesi olarak ortaya çıkıyor. Bizde anayasanın 10. maddesi ve toplumsal eşitlik hala tartışıla dursun. Siyaset ve kanun yapıcılar ne kadar samimiyseler, parlamento da o kadar etkin olacaklardır. Çözüm yerel yönetimlerden ve demokratik üniversitelerden geçer. Bu yüzyılın kurtuluşu da cinsiyet devrimi ile olacaktır, tıpkı İngiltere'deki gibi.”
İngiltere seçim sonuçları başarı hikayesi
İzmir Konak Kent Konseyi Eşitlik Meclisi’nden Demet Yanardağ ise İngiltere seçim sonuçlarını LGBTİ’ler açısından bir başarı hikâyesi olduğunu vurguluyor.
“Bu dünyada yaşadığım sürece şunları öğrendim; Hatice ve netice birbiri ile çok bağlantılı. Örneğin elma çekirdeğine ‘Hatice’ ismini koyalım, o çekirdeği ektiğinizde elma fidanı yetiştirebilirsiniz ama armut çekirdeği ekseydiniz armut fidanı oluşacaktı, hani Hatice’nin fonksiyonunu önemsemek lazım… Aynı durum sadece bitkilerde değil, hayvanlarda ve insanlarda da etkili. Çok bira içersen göbeğin büyür, çok şeker yersen dişlerin çürür, çok yemek yersen enine genişlersin gibi gibi...
Geçmişte Kraliçe Viktorya efendinin fermanıyla bütün dünyada eşcinsellik yasaklanmıştı, bu nedenle eşcinsel mücadele Viktorya’nın memleketi olan İngiltere’de daha çok alevlendi. Sonuç eşcinsellerin vekilliğine kadar geldi, hatta belki bir gün kraliçelerinin bir trans olmasını bekleyebiliriz. Ancak bu transın kalburüstü gruba ait olması gerek hani Türkiye’deki gibi burjuva taklidi yapan sahte küçük burjuva eşcinsellerinin konu hakkında pek de başarılı olduğunu göremedik. Eee, içi dışı kara LGBTİ’lerin de ülkeyi yönetmesini bekleyemezsiniz çünkü ülkeyi yönetmeniz için bacak aranızın mevzu bahis olmaması gerek, iyi bir eğitim görmüş olmanız gerek, bembeyaz pirüpak falan olmalısınız yani. İlkokuldan itibaren 'top, ibne, nonoş' diye dalga geçilen birinin eğitimini tamamlayıp, üst sınıfa dâhil olup bir de milletvekili, başbakan filan olması pek de kolay değil sonuçta. Neyse biz İngiltere’yi yüz yıl geriden takip ettiğimize göre şu an Viktorya’nın fermanını uyguluyoruz. Yüz yıl sonra bizimde pirüpak vekillerimiz olacak. Bu çok önemli bir gelişme tabii…
Bir eşcinselin bir yerlere geliyor olması siyah da olsa beyaz da olsa başarı öyküsüdür, dibini çok eşelememek lazım gibi geldi. Zira kişiler aynaya bakmadan topa tutabilir. Top demişken, vekil de olsan, bakan da olsan, kraliçe de olsan adının başına bu sıfat gelecek kimse kendini çamaşır suyuna basarak beyazlaştıramaz. İngiltere’de beyaz eşcinseller olabilir bilemem, ancak biz de beyaz taklidi yapanlar var. Bir gün gerçekten beyazlaşırsak bizden de çok vekil çıkacak eminim. Şu an kıçımız başımız kapkara!”
Etiketler: yaşam, dünyadan