19/11/2014 | Yazar: Ömer Akpınar

İstanbul’da Perşembe günü yapılacak bir defileden elde edilecek gelir zor durumda olan transların ihtiyaçları için kullanılacak. Defilenin moda tasarımcısı Demhat Aksoy, defile öncesi son hazırlıkları kaosGL.org’a anlattı.

‘But gullümlü, olağanüstü’ Trans Gay Fashion Show’a 1 kala Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
İstanbul’da Perşembe günü yapılacak bir defileden elde edilecek gelir zor durumda olan transların ihtiyaçları için kullanılacak. Defilenin moda tasarımcısı Demhat Aksoy, defile öncesi son hazırlıkları kaosGL.org’a anlattı.
 
Demhat saçlarını LGBTİ dostu bir kuaför olan Selçuk Günal’a boyattı
 
20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Trans Bireyleri Anma Günü’nde bu yıl bir dayanışma defilesi düzenlenecek. İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği’nin Şubat ayında açtığı Trans Misafirhanesi’nin ihtiyaçları için yapılacak Trans Gay Fashion Show’un moda tasarımcısı kendisi de bir LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) aktivisti olan Demhat Aksoy.
 
Demhat, 22 yaşında bir moda tasarımcısı. Adana’dan Ankara’ya 3 ay önce taşınmış. Adana’nın LGBTİ örgütlenmesi Queer Adana’da yer alan Demhat, iyi işler çıkardıklarını söylüyor: “1 Mayıs’larda, 8 Mart’larda gökkuşağı bayraklarımızla alanın odak noktası biz oluyorduk.”
 
“Aileden kaçış adına tekstile girdim”
 
“Adana’da moda yönünü gösteriyor muydun?” diye sormamla Demhat çok da uzak olmayan çocukluğuna dönüyor:
 
“7 yaşımdan beri tekstillerde, konfeksiyonlarda çalışıyorum. Kendimde bir şeylerin farklı olduğunu hissedince aile baskısı arttı. Komşumuzun tekstili evimizin altındaydı. Aileden kaçış adına tekstile girdim.”
 
Demhat kendini bu kez benim üzerimde ifade ediyor
 
“Makinelere merak sardım, overluğun başına geçtim”
 
Demhat, İstanbul’da geçen çocukluk yıllarında başlangıçta yalnızca yaz tatillerinde, sonrasında okulla birlikte çalışıyor. Derken makineleri merak etmeye başlıyor:
 
“En zor makineden başlamıştım; overlok diye bir makine var, ipini takmak çok zordur, sanki labirent. Onu başardım. Oradaki usta ‘sen en zor makinenin iplerini taktıysan her şeyi yaparsın’ diyerek beni kalıba yönlendirdi. Ödev veriyordu bazen bana kalıbını çıkarmam için. Yelektir, monttur, pantolondur...”
 
Konfeksiyon atölyelerinde geçen yaz tatilleri
 
8. sınıfta iş eğitimi öğretmenlerinin yönlendirmesiyle cansız mankenleri giydirmeye başlıyor. Sonrasında yazları konfeksiyon atölyeleri giriyor işin içine.
 
“Dikişimi orda geliştirdim aslında. Çizimimi de yapa yapa, çizim yapan insanların yakasından tutarak, “bu nasıl olur, hangi kâğıda çizsem daha güzel çıkar” diye sora sora ilerlettim. Çok profesyonelce değil belki ama ben tasarladıklarımı kâğıda, kâğıda aktardıklarımı da kıyafete dökebiliyorum. O dereceye geldim.”
 
“Öykü Ay kumaşları yolladı, modelleri çıkarıp dikmeye başladım”
 
“Peki, defileye nasıl dâhil oldun?” diye sorduğumda karşımıza artık Pembe Hayat Derneği’nde çalışan bir Queer Adana aktivisti olan Alican Kalan çıkıyor:
 
Defilenin düzenleyicilerinden Öykü Ay sayfasında bir paylaşım yapınca Alican beni etiketledi ‘bu işi yapar’ diye. Öykü Ay kumaşları yolladı, ben de modelleri çıkarıp dikmeye başladım.
 
“Sırtı açtım, memeleri açtım, similyaları kapattım”
 
Demhat, defile için tasarladığı kıyafetlerde neler dikkat ettiğini şöyle anlatıyor:
 
“Hiçbir transparan kumaşımda astar kullanmadım. Etek giyilince kesinlikle altında astar olmalı -özellikle açık kumaşsa kapalı bir astar- düşüncesini yıkmak istedim. Ne bileyim işte sırtı açık olmamalı, yandaki yağları veya şurası burası çıkmamalı derler ya aksine ben sırtı açtım, yanları açtım, memeleri açtım. Sadece similyaları kapatmaya çalıştım ve birçoğunda kapattım.”
 
“But gullümlü, olağanüstü bir defile olacak”
 
Defilede Demhat’ın giyeceği 2 kıyafetle birlikte toplam 12 kıyafet görücüye çıkacak, kıyafet satışından elde edilen gelir de Trans Misafirhanesi’nin şartlarını iyileştirmek için kullanılacak. Peki, Demhat’ın “but gullümlü, olağanüstü bir defile olacak” dediği yarınki etkinlikte katılanları neler bekliyor?
 
“Bir tane tulum var, beş tane uzun elbise var. Farklı olması açısından kısa etekler, arkadan kapanan bolerolar var. Aslında ben defilenin dikimini 3 günde bitirdim. 10 elbiseyi üç günde bitirdim, kendi elbiselerimi de 2 gün önce oturup tamamladım.”
 
Demhat beni giydirdi, artık benim de bir tarzım var
 
“Tabii ki topuklu ayakkabı”
 
Demhat’ın taşıyacağı kıyafetlerse şöyle:
 
“Bir tane skinny kot, üzerine çiçekli bir kumaştan çok salaş bir yelek, altına da bir askılı. Boğazımı çok kaba bir kolyeyle kapatacağım, saç rengimi onun için değiştirdim. Diğer kostümüm daha güzel. Mini bir şort, uzun kuyruklu önü açık bir etek ve üstünde aynı şekilde sırtı tamamen açık bir büstiyer. Tabii ki topuklu ayakkabılarla.”
 
Demhat’ın kıyafetlerine özellikle İstanbul’dan translar yoğun ilgi gösteriyor. Demhat’a aldığı siparişler giderek artsa da 20-30 kıyafet biriktirdikten sonra belki bir Facebook sayfasıyla tanıtımını yapabileceğini söylüyor.
 
“Küçükken bunları ne zaman göreceğim derdim”
 
Ve tabii ki yıllardır verdiği emeğin güzel bir amaca hizmet edecek olmasının haklı gururunu yaşıyor:
 
“Küçükken çizim yaparken bunları ne zaman gözle göreceğim derdim. Bu defile benim hayatıma da dokunmuş olacak. Ürettiğim işlerin görünecek olması beni mutlu ediyor.”
 
Kaos GL Dergisi’nden trans misafirhanesine destek
 
Defile sırasında Kaos GL Derneği dergi aboneliği için form dağıtacak. Yılda 6 sayı çıkan Kaos GL Dergisi’nin 25 TL’lik abonelik ücretinden elde edilecek gelir de trans misafirhanesine aktarılacak.
 
20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Trans Bireyleri Anma Günü vesilesiyle İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği’nin düzenlediği programa bu bağlantıdan, Pembe Hayat Derneği’nin düzenlediği programa ise bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

Etiketler: yaşam, moda
İstihdam