23/04/2014 | Yazar: Yıldız Tar

Asya Elmas seks işçilerinin yaşadığı sorunları anlatıyor: Taş, sopa, bıçakla saldırıya uğruyoruz.

‘Fahişeysen, Her Zaman Sen Hatalısın!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Asya Elmas seks işçilerinin yaşadığı sorunları anlatıyor: Taş, sopa, bıçakla saldırıya uğruyoruz. Şikâyet edince de, fahişeysen hep sen hatalı bulunuyorsun. Güvenli çalışma alanları istiyoruz!
 
“Çalışma Hayatında LGBTİ’ler” dosyasının başında işçi sınıfının heteroseksüel olup olmadığını sormuştuk. Söz konusu emek mücadelesi olduğunda; belki de en az cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği kadar önemli bir başka tartışma başlığını açmak gerekiyor: Seks işçiliği.
 
Birileri seks işçiliğinin iş olup olmadığını, bedenlerin metalaşıp metalaşmadığını tartışadursun; biz sokakta seks işçiliği yapan bir trans kadının yaşadığı zorluklara kulak verelim.
 
Kadıköy’de Halkların Demokratik Partisi (HDP) listelerinden belediye meclisi olarak tanıdığımız Asya Elmas, 12 yıldır sokaklarda seks işçiliği yapıyor, çarka çıkıyor. Mesleği sokakta öğrenmiş ve sokaklarda çalışmaktan memnun. Ancak güvenli çalışma alanları istiyor:
 
“Taş, sopa, bıçakla saldırıyorlar”
“Sokakta seks işçiliği yapan bir insanın en temel sorunu güvenli çalışma alanlarıdır. Devlet seni korumadığı ve ezdiği için sokaktan geçen sıradan herhangi birisi sana fiziksel ya da psikolojik olarak saldırabiliyor. Yanından geçerken hakaret ediyorlar, aşağılıyorlar, materyal fırlatıyorlar… Yeri geliyor taş, şişe, yumurta atıyorlar; sopayla, bıçakla saldırıyorlar.”
 
“Mesleği sokakta öğrendim, başka yerde çalışamam”
Sokakta bu kadar yoğun şiddet varken internetten ya da başka bir şekilde çalışmayı tercih edip etmeyeceğini soruyorum:
 
“İnternetten çalışmayı beceremiyorum. Sokaktan müşterilerle daha iyi anlaşabiliyorum. İnternetten gelen müşterilerle çok aram olmuyor. Sokakta müşteri nazımı, kaprisimi daha çok çekiyor. İnternetten gelen burjuva müşteriler kahrımı hiç çekmiyor. Sokak daha iyi benim için. Ben 12 yıldır sokakta seks işçiliği yapıyorum ve mesleği orada icra etmeyi biliyorum. Kalkıp da ben bir gece kulübüne, pavyona ya da geneleve gidersem sudan çıkmış balığa dönüşürüm. Benim öğrendiğim, bildiğim alan sokaktaki işçilik.”
 
“Fahişeysen, her zaman sen hatalısın”
Asya’ya göre başlarına bir iş gelirse kolluk kuvvetleri şikâyetlerini çoğu zaman ciddiye almıyor: “Bazen kolluk kuvvetleri şikâyetini alıyorlar ama çoğu zaman yırtıp atıyorlar. Sen bir fahişe olduğun için, orospu olduğun için, toplum ve devlet seni aşağılık bir varlık olarak gördüğünden dolayı yüzde yüz hatalı olan sürekli sen oluyorsun. Seks işçisi kadınlara dönük saldırı davalarında genelde takipsizlik veriliyor.”
 
“Kabahatler Kanunu, yıldırma politikası”
Kabahatler Kanunu’ndan kesilen para cezalarını hatırlatıyorum. Bölgelere göre uygulamanın değiştiğini anlatıyor Asya. Ceza kesilip kesilmeyeceği tamamen karakoldaki polislerin tutumlarına kalmış durumda:
 
“Mesela Fındıkzade’de böyle bir işlem yok ama Merter’de, Şişli’de var. Biraz karakoldaki amirlerin inisiyatifine kalmış bir durum. Tek amacı yıldırma politikası. Fiziksel olarak seks işçilerini sokaktan koparamayacağını anlayan devlet bu yolla bize saldırıyor.”
 
“Güvenli çalışma alanları istiyoruz”
Asya çalışmak istediği koşulları ise şöyle anlatıyor:
 
“Şu bir gerçek: trans ve na-trans kadınlar sokaklarda çalışıyor. Belirli caddelerde çıkıp çalışıyorlar. Biz translar kendi aramızda çark diyoruz buna. Örneğin Fındıkzade’de Millet Caddesi trans kadınların; Vatan Caddesi ise trans olmayan kadınların çalışma alanı. Beylikdüzü ve Avcılar’da E-5 kenarı, Şişli’de Harbiye Caddesi, Beyoğlu’nda Tarlabaşı Bulvarı, Anadolu yakasında Bağdat Caddesi ve sahilde çalışılıyor. Devlet bunu resmî olarak kabul etmese de buralar çalışma alanıdır. Bizler de buralarda ekmeğimizi kazanmak için işe çıkıyoruz.
 
“Devlet istese de istemese de buralarda çalışıyoruz. Buralarda düzenleme yapılması gerekiyor. Çalıştığımız caddelerde güvenliğimizin sağlanmasını istiyoruz. Randevu evlerinin biraz daha büyük halini kast ediyorum.”
 
Sosyal güvenlik, emeklilik, sendikal mücadele?
Yaşadıkları bir diğer sorun ise sosyal güvenlik. Devlet tarafından iş olarak tanımlanmayan bir alanda çalıştıkları için sigorta yaptıramıyorlar. Sosyal güvenlik tam bir işkenceye dönüşüyor. Emeklilik ise bir hayal…
 
“Seks işçileri sendikası hayatımı kolaylaştırabilir. En basiti sosyal güvenlik, sağlık ve emeklilik denen mesele. Ben kayıtlı olmadığım için yararlanamıyorum. Mesleğimiz devlet tarafından tanınmadığı için; doğrudan sigortalı olamıyoruz. Ya bir iş yerinde kendimizi çalışıyor gösteriyoruz ya da dışarıdan sigorta yaptırıyoruz. Neden ben seks işçisi olarak sigorta yaptıramayayım ki? Bu benim mesleğim. Sendikamız olsa daha rahat mücadele edebileceğiz sosyal güvenlik hakkı için.”
 
İlgili haberler:

Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam