‘Kato’yu Katleden Amerikalı Evanjelistlerin Ektiği Nefrettir’

Ugandalı bir eşcinsel aktivist olan Val Kale, medyanın hedef gösterdiği David Kato’nun ölümü için, “Amerikalı Evanjelistlerin Uganda’ya ektiği nefret tohumlarının bir sonucudur” diyor.
 

Eşcinsellik karşıtı bir gazetede “Asın Bunları” başlıklı bir haberde fotoğrafı yayımlanan, Uganda’nın önde gelen LGBT aktivistlerinden David Kato dövülerek öldürüldü. Polis, Perşembe günü yaptığı açıklamada cinayetin, Kato’nun cinsel yönelimiyle bir ilgisi bulunmadığını ve olayla ilgili olarak bir “soyguncu”nun yakalandığını açıkladı.
 

Eşcinsel haklarını savunan Cinsel Azınlıklar Uganda adlı örgütün üyesi olan David Kato’nun ölümü, aktivistler arasında büyük infial uyandırdı. Kato, hükümetin yaklaşık bir yıl önce bazı eşcinsel eylemlerin idamla cezalandırılması yönündeki yasa önerisine karşı olduğunu açıklamasından sonra tehditler almaya başlamıştı.
 

Çarşamba akşamı Uganda’nın başkenti Kampala’daki evinde saldırıya uğramış halde bulunan ve başına çekiçle olduğu anlaşılan ağır darbeler alan Kato, hastaneye kaldırılırken yolda yaşamını yitirmişti.
 

“Dualarımız Kato’nun ailesi, dostları ve meslektaşlarıyla” diyen Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton, Ugandalı yetkilileri bu hain saldırının sorumlularını yakalamak ve cezalandırmak üzere bir önce kapsamlı bir soruşturma açmaya davet etti.
 

İnsan Hakları İzleme Örgütü de olayın soruşturulması çağrısında bulunarak Kato’nun yer aldığı LGBT hakları kampanyaları nedeniyle sık sık tehdit aldığını hatırlattı.
 

David Kato’nun ölümünü insan hakları camiası için trajik bir kayıp olarak değerlendiren İnsan Hakları İzleme Örgütü’nde Afrika konulu çalışmalar sürdüren Maria Burnett, “Kato giderek artan tehditler alıyordu. Cesur biri olarak, ölümü kederle hatırlanacak” şeklinde açıklama yaptı.

Uganda’nın tabloid gazetelerinden “Rolling Stone”, eşcinsel olduğunu iddia ettiği bir grup erkeğin fotoğrafını yayımlamış; ön sayfadan girilen “Asın Bunları” başlıklı haberde Kato’nun adı ve fotoğrafı da yer almıştı.
 

Kato ve iki aktivist, özel yaşamla ilgili anayasal haklarının çiğnendiği gerekçesiyle gazeteye dava açmış ve Ocak ayının ilk günlerinde bu davayı kazanmışlardı. Davaya bakan yargıç, gazetenin, eşcinsel oldukları iddia edilen kişilerin kimliklerini ve haklarında ayrıntılı bilgileri yayımlamaması yönünde tedbir kararı vermişti.
 

Kato’nun bölgede son iki ay içinde 10 kişiyi daha öldüren soyguncuların kurbanı olduğunu söyleyen polis sözcüsü Vincent Sekatte, cinayetle eşcinsellik karşıtı propaganda arasında bağlantı olduğunu gösteren bir delil bulunmadığını, Kato’nun başına vurulan çekicin de bulunduğunu bildirdi.
 

Kato’nun avukatı John Francis Onyango, Perşembe günü Associated Press’e yaptığı açıklamada, müvekkilinin “Rolling Stone”da çıkan haberden sonra güvenliği konusunda daha da endişeli hale geldiğini belirterek “Kato, bir şeyler olmasını bekliyordu” dedi.
 

Ailesi, dostları ve komşuları David Kato’yu anmak üzere Perşembe günü evinde bir araya geldi. Bazı kadınların oturma odasında yerde yattığı görüldü. Cinayetin işlendiği oda, polis tarafından kapatılmıştı. Cenaze töreninin Cuma günü düzenlenmesi planlanıyor.
 

Kato’nun ikiz erkek kardeşi artık kendisini çok yalnız hissettiğini belirterek “Kardeşim çok cesur bir insandı” şeklinde bir açıklama yaptı.
 

Eşcinsellik Uganda’da yasak. Erkek ve kadın eşcinseller sürekli baskı ve tacizlere hedef oluyor. Büyük tartışmalar yaratan yasa tasarısı 2009 yılında gündeme geldiğinde uluslararası boyutlarda tepki almış ve oylamaya sunulamamıştı.
 

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uganda hükümetine ülkedeki eşcinseller için yeterli güvenlik koşullarını sağlama çağrısında bulundu. Örgüt, yaptığı açıklamada, görgü tanıklarının polise, Kato’nun başına iki çekiç darbesi indiren saldırganı eve girerken ve daha sonra çıkıp bir araçla uzaklaşırken gördükleri yönünde ifade verdiğini bildirdi.
 

Cinsel Azınlıklar Uganda başkanı Frank Mugisha, dini ve siyasi liderlerden, eşcinselleri şeytanmış gibi göstermekten vazgeçmelerini isteyerek ekledi: “Ülkenin dört bir yanındaki heteroseksüel, lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks bireyler; değerli bir dost, meslektaş, öğretmen, aile bireyi ve insan hakları savunucusu David’in yasını tutmakta.”
 

Eşcinsellik karşıtı yasa tasarısının 2009’da sunulmasının ardından Kampala’da, aynı cinsiyetten kişilerin evlenmesinin günah olduğunu öne süren Amerikalıların da katıldığı bir toplantı düzenlenmişti. Amerikalı Evanjelistler, eşcinsellerin dua ve terapi sayesinde heteroseksüel olabileceğine inanmakta. Ugandalı bazı eşcinseller, Amerika’nın bu konudaki müdahalesinden hâlâ rahatsızlık duyuyor.
 

“David’in ölümü, Amerikalı Evanjelistlerin Uganda’ya 2009’da ektiği nefret tohumlarının bir sonucudur” diyor Ugandalı bir eşcinsel aktivist olan Val Kalende. “David’in kanının dökülmesinin sorumluluğunu Uganda hükümeti ve Amerikalı Evanjelistler üstlenmeli.”