17/12/2014 | Yazar: Kaos GL

Avrupa Parlamentosu’nun 21 Kasım’da Tiran’da düzenlediği LGBTİ konferansının sonuçları açıklandı.

‘Kültürel gelenekler LGBTİ’lere ayrımcılığın bahanesi olamaz’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Avrupa Parlamentosu’nun 21 Kasım’da Tiran’da düzenlediği LGBTİ konferansının sonuçları açıklandı. Hükümetlerin LGBTİ’lere tüm politika belgelerinde yer vermesi gerektiği vurgulandı.
 
Avrupa Parlamentosu’nun temel haklar ve LGBTİ’lerin ayrımcılıktan korunmasına ilişkin Tiran’da düzenlediği konferansa AKP’li Nursuna Memecan ile CHP’li Binnaz Toprak katılmıştı. Millî Gazete’nin hedef gösterdiği etkinliğe Diyanet’in “eşcinsellik sapıklıktır” şeklinde fetva verdiği iddiası ise CHP’li Aykan Erdemir tarafından Meclis’e taşınmıştı.
 
Konferans sonuçlarını kamuoyuyla paylaşan Avrupa Parlamentosu, LGBTİ dâhil savunmasız grupların temel haklarına saygı, ayrımcılığa maruz kalmamaları ve korunmalarının AB üyeliği için gereken siyasî kriterlerin önemli bir parçası olduğunun altını çizdi.
 
Konferansta öne çıkan meseleler şunlar oldu:
 
LGBTİ’ler tüm politika belgelerine dâhil edilmeli
 
Batı Balkanlarda ve Türkiye’deki tüm azınlıklar ve savunmasız gruplar çoğu zaman ayrımcılık, marjinalleştirilme ve hatta şiddet riskine maruz kalmaktadır.
 
LGBTI dâhil tüm azınlıkların ve savunmasız grupların içerilmelerine yönelik kapsamlı bir yaklaşım benimsemeleri gerekmektedir. İçerme konusunun hükümetin tüm politika belgelerine dâhil edilmesi (ana akımlaştırılması) önemlidir.
 
Ayrıca, sağlık, eğitim, kamu idaresi reformu ve polis gibi kilit politika alanlarında öncelikli faaliyetler tespit edilmelidir. Bu faaliyetler uygulamayı teminen ölçülebilir kıstaslar içermelidir.
 
Ayrımcılık çeşitleri özel olarak ele alınmalı
 
Sağlıklı bir uygulamanın temin edilmesi amacıyla tüm mevzuat ve politika araçlarına ölçülebilir kıstaslar dâhil edilmelidir.
 
Cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık kanunlarda yasaklanmalı ve azınlık mensuplarının haklarından eşit şekilde faydalanabilmeleri için tedbirler alınmalıdır.
 
Ayrımcılığın dayandığı temeller arasında bir önceliklendirme yapmaktan kaçınılmalı ve ayırımcılığın birçok çeşidi özel olarak ele alınmalıdır.
 
Kültürel gelenekler ayrımcılık bahanesi olmamalı
 
Şiddet, nefret söylemi ve ayırımcılık vakalarının gündeme getirilmesi ve polis ve yargı kurumları tarafından yeterince takip edilerek gerekli yaptırımların uygulanması için çaba gösterilmelidir.
 
Kültürel gelenekler ayırımcılığa göz yumulması için bahane olarak kullanılmamalıdır.
 
Parlamentolar, İnsan Hakları Kurumları ve Sivil Toplum, insan haklarının korunması ve hoşgörülü ve farklılıklara saygı duyan demokratik toplumların geliştirilmesinde kilit rol oynamaktadır.
 
“Benim Çocuğum” filmi teşvik edilmeli
 
Yönetmeni/girişimcisi konferansa katılan ’Parada’ ya da ’Benim Çocuğum’ gibi hoşgörü ve anlayışı teşvik eden film ve belgesellerin dağıtımı bu bağlamda teşvik edilmektedir.
 
STK’lar gibi devlet dışı kuruluşlar ve medyanın özgür şekilde faaliyet gösterebileceği, ifade ve toplanma özgürlüklerinin garanti altına alındığı bir ortamın var olması, bir ülkenin demokratik geçmişine ilişkin kilit bir göstergedir. 

Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam