29/05/2014 | Yazar: Yıldız Tar

Mersin’de Miraç Kandili bahane edilerek gerçekleşen transfobik saldırı ve hastanede devam eden ayrımcılığı Avukat Ezgi Özkan anlatıyor: ‘Bu saldırıyı ‘nefret suçu’ olarak kayda geçirmeye çalışıyoruz.’

‘LGBTİ’ler Haklı Olarak Yargıya Güvenmiyor’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Mersin’de Miraç Kandili bahane edilerek gerçekleşen transfobik saldırı ve hastanede devam eden ayrımcılığı Avukat Ezgi Özkan anlatıyor: “Bu saldırıyı ‘nefret suçu’ olarak kayda geçirmeye çalışıyoruz.”
 
Geçtiğimiz günlerde Mersin’de Cansu isimli bir trans kadının nefret saldırısına uğraması ve ardından hastanede yaşadığı ayrımcılık translara dönük çok katmanlı nefret saldırılarını bir kez daha gözler önüne serdi.
 
Cansu’nun “Kandil günü sokakta işin ne” diyen bir grubun sopalı saldırıya uğraması ve hastane personelinin Cansu’yu muayene etmek istememesini Avukat Ezgi Özkan ile konuştuk.
 
Kozmopolit Mersin’in “toleransı”
Kaos GL’nin düzenlediği “LGBT hak ihlalleri” çalıştaylarına katılan ve ardından gönüllü olarak Mersin 7 Renk LGBT Derneği’ne hukukî destek sağlayan Özkan, Mersin’in kozmopolit bir şehir görüntüsüne rağmen “kendinden farklı olana” tolerans konusunda çok da iyi bir noktada olmadığını söyledi.
 
“LGBTİ’ler adaletin tecelli edeceğine inanmıyor”
Seks işçiliği yapan trans kadınlara dönük şiddeti hatırlatan Özkan şöyle konuştu: “Trans bireyler sürekli saldırıya uğruyor. Birçok trans kadın, soruşturmanın gerektiği gibi yapılmayacağı endişesiyle çoğu zaman şikayetçi olmaktan çekiniyor. Şikayeti sonrası saldırganların yeni saldırılarına maruz kalmaları olasılığı karşısında, trans kadın haklı olarak can güvenliğinden endişe ediyor. Bunun yanı sıra LGBTİ bireylere yönelik insan hakları ihlallerinin genellikle cezasız kaldığı biliniyor.
 
“LGBTİ bireyler hem deşifre olacakları, hem de adaletin tecelli etmeyeceği düşüncesiyle yargıya başvurmuyorlar. Yargıya başvuran LGBTİ bireyler ise yargı sürecinde cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle ayrımcılığa uğrayacakları ve adaletin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği bilgisiyle hareket ediyor; mağdur olmayı göze alarak yargı sürecini başlatıyorlar.”
 
“Polisin translara saldırılarla ilgilenmeme lüksü yok!”
Özkan, Cansu’ya saldırının ardından polisin ilgisiz tutumlarına ilişkin ise, “Kolluk kuvvetlerinin trans bireylere yönelik saldırılarla ilgilenmeme lüksü yok. Ancak hem Mersin hem Türkiye’de transfobik polis, savcı ve hakimlerin hak arama özgürlüğünün önünde engel oluşturduğu bilinen bir gerçek” dedi.
 
Sağlığa erişim hakkının hastaların “ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç ve ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları” ile engellenemeyeceğini hatırlatan Özkan; hasta hakları ilkesinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin sayılmamasının, bir eksiklik olmakla birlikte; LGBT’lerin sağlık hizmetine erişim hakkı ihlali oluşturmaması gerektiğini vurguladı.
 
“Bu saldırıyı ‘nefret suçu’ olarak kayda geçireceğiz”
Özkan saldırının ardından hukukî olarak yapmayı planladıklarına ilişkin ise şunları kaydetti:
 
“Saldırının gerçekleştiği yer, MOBESE kameraları ile izleniyor. Şüphelilerin belirlenmesi amacıyla kayıtların incelenmesi isteminde bulunacağız. Davanın takipçisi olacağız ve olayın ‘nefret suçu’ olarak kayıtlara geçmesini sağlayamaya çalışacağız. Bu konuda mücadelemiz devam edecek.
 
“Cansu’ya dönük saldırı nefret suçunun, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin yer aldığı bir maddeyle yasal olarak acilen tanımlanması gereğini ortaya koyuyor. Yasalar cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcılığı doğrudan suç saymamakla LGBTİ bireyleri korunmasız bırakıyor. LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılıkların cezasız kalması da saldırıları artırıyor.” 

Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam